Geçen senenin Nisan ayında Bursa Ulu camiye saldırdıklarında mesajlarını yazmıştık. Bu ülkeye din olarak yutturdukları laiklik tartışmaya açılıp Türkiye eski Osmanlı coğrafyasında kanatlarını açınca Osmanlının başkentine saldırmışlardı. Kod Osmanlı padişahlarının Cuma namazı sonrası devlet görüşmelerini de yaptıkları cami idi. Saldırganın kod adı “Sultan” idi.
Ardından 2016 yılının son ayında saldırılar iyice dozajını artırdı. Sebebi ise aslında gün gibi aşikar. Fırat Kalkanı operasyonu ile Batının yenilmez bir terör armadası gibi dünyaya sunduğu ISIS (IŞID/DAEŞ)'in ve Batılı eğitimcilerinin aldığı darbe ve yenilmezlik ünvanlarının bu coğrafyada yere serilmesidir.
İşte bu kızgınlıkla gemi azıya alarak saldıran BTÖ, yılın son ayında performansını zirveye taşıdı. Saldırılarla verdiği mesajları konuyla alakalı yazdığımız yazılarımızdan tekrar hatırlayalım:
10 Aralık 2016: İstanbul Beşiktaş'ta düzenlenen saldırıda 45 kişi hayatını kaybetti.
“Görüldüğü üzere bombalı saldırılar tam olarak Dolmabahçe Sarayının karşısındaki bölgelerde yapılmıştır. Patlama ile Dolmabahçe sarayının arasındaki caddenin ismi Meclisi Mebusan cd. (yani eski TBMM) ve Dolmabahçe caddesidir. TBMM'de Ak Parti ve MHP'nin yeni anayasa için anlaştıklarını açıkladıklarının birkaç saat sonrasında Abdülhamit'in de kullandığı Dolmabahçe Sarayının tam karşısında patlamalar meydana gelmiştir. Hem de tam olarak Bursaspor taraftarlarının Beşiktaş maçı sonrasında stadı terk ettikleri bölgede. (Bursa'nın Osmanlının eski başkenti olduğunu tekrar hatırlatalım) İşte size yine bir sürü kod. Dolmabahçe, Bursa, Meclisi Mebusan, Abdülhamit, Erdoğan.
Patlamayı yapanların tarih ve planlama yeteneğine şaşmamak elde değil. Olayı en güzel, artık deşifre olmasına aldırmadan Türkiye Cumhuriyetine saldıran Batının savaş makinası Cumhuriyet gazetesinin web sitesinden alıntılayalım.” (BTÖ'nün İstanbul saldırısının kodları, 12 Aralık 2016)
17 Aralık 2016: Kayseri'de özel halk otobüsüne düzenlenen bombalı saldırıda 13 kişi hayatını kaybetti.
“Atatürk Bulvarı, Talas Caddesi'nde halk otobüsü yanında bomba yüklü araç patlatıldı. Talas İlçesinin Zincidere Mahallesi'nden kent merkezine giden ve 1'inci Komando Tugayı'ndan çarşı iznine çıkan sivil kıyafetli askerlerin yoğunlukta olduğu halk otobüsünün sol tarafına yaklaşan otomobil şiddetli bir şekilde patladı.”
Burada yazımızın başında zikrettiğimiz kodlardan başka Talas Bulvarı, ilçesi ve caddesinin önemli kodlardan biri olduğunu düşünüyoruz. Biraz hafızalarımızı yoklayıp ortaokul ve lise kitaplarında Türklerin İslamla tanıştığı savaşı hatırlayalım:
“Talas savaşı”...
“(…) Karluk Türkleri doğudan Çin işgali tehdidi altında idiler. Karluklar Çinlilere karşı Abbasilerden yardım talebinde bulundular. Abbasi yönetimi Türklerin aradan çıkmasının Çin tehdidini kendi kapılarına getireceğini görerek bu teklifi kabul etti. Türkler ile Müslüman Araplar tarihte ilk kez ittifak oluşturdular. 751 yılında Talas Irmağı kenarında gerçekleşen savaşta Arap ve Türk orduları Çinlileri ağır bir yenilgiye uğrattılar. Talas Savaşı Türk müslüman ilişkilerinde ve Türklerin Müslümanlaşmasında bir dönüm noktası olmuştur.”
Çinlilere karşı Müslümanlarla (Araplarla) işbirliği yapan bir Türkiye. ABD bu saldırı ile Türkiye'den istediği şeyin bu olduğunu mu hatırlatıyor acaba?
Peki 2 gün sonra yani 20 Aralık günü açılacak olan Avrasya Tüneli ile kim nereye kadar bağlanıyor? Çin kara üzerinden Londra'ya kadar bağlanıyor dediğinizi duyar gibiyiz. (Yine kodlarla saldırdılar, 18 Aralık 2016)
Bu saldırılar haricinde bir şey daha olmuştu Aralık ayında. Onu da hatırlatmıştık:
“Yukarıda ki haberden bizim anladığımız şudur. BTÖ'nün (Batı Terör Örgütü) Türkiye'ye karşı kullanacağı yeni taşeron terör örgütü hazırdır.” (…) Ama bu örgütün tarihin çöplüğüne gittiğini sananlar yanılıyorlar. ASALA çökünce terör örgütünün beyin takımında olanlar 1980'li yıllarla birlikte yeni bir terör örgütünün başına geçtiler. Yeni örgüt PKK idi. Zaten çoğu örgüt liderliğinin iki gıdım Kürtçe konuşamamasının en önemli nedenlerinden biri de bu idi. Tıpkı El Kaide artık deşifre olup işlevini kaybedince yerine IŞID'ın ikame edilmesi gibi ASALA yerini PKK'ya bırakmıştı. Son dönemde ASALA'nın yeniden canlandırılacağının sinyalleri aslında bir süredir veriliyordu ama pek ciddiye alınmamıştı. (…) İşte tam bu günlerde "müttefiklerimiz" ABD ve Batı, PKK'nın artık Kürt halkı nezdinde deşifre olup sadece askeri manada değil sosyal manada da bitme noktasına geldiğini fark ettiği için, Türkiye'yi 80'li yılların aksine bugün artık bağımsız bir devlet olan Ermenistan üzerinden doğudan sıkıştırabileceğini düşünmektedir. Bu yüzden ABD, bir Türk diplomatını öldüren ama sıradan bir tetikçi olmayıp ASALA terör örgütünün beyin takımından olan ve vaktinde bu terör örgütünün kurucusu Agop Agopyan ile de çatışan Sasunyan'ı serbest bırakıyormuş. Bu da demektir ki BTÖ'nün üzerimize salacağı yeni terör örgütü yoldadır. “ (BTÖ'nün yeni taşeronu hazır, 19 Aralık 2016)
Bütün bunlardan sonra saldırılar bu kez Rusya üzerine yoğunlaşmış ve malumunuz olduğu üzere önce Rusya Büyükelçisi suikaste kurban gitmil ardından Kızılordu korosunu taşıyan uçak denize “düşmüştü”. Ne zaman? Türkiye ve Rusya'nın Suriye ateşkesi ile Batıyı denklem dışında bırakmasından sonra.
Ve yılın son günü bu kez BTÖ'nün hedefi bir gece kulübü olmuştu:
“Şimdi benzer kodları, Doğuyu Batıya bağlayan yeni adıyla 15 Temmuz Şehitler köprüsünün hemen Doğu ayağında bulunan ”Muallim Naci” caddesi üzerinde yerleşik Reina gece kulübüne uygulayalım, bakalım ne göreceğiz:
Önce bakalım Muallim Naci kimmiş?
“Muallim Naci ( 1850, İstanbul - ö. 1893, İstanbul), Türk yazar, şair, öğretmen, eleştirmen. Aruz veznini Türkçeye kusursuzca uygulamak için çalışmış bir Tanzimat dönemi şairidir. Eski ile bağları koparmadan yenileşmeyi savunmuş; edebiyat tarihinde “eski şiir”in temsilcisi sayılmıştır. (…) Sakız'da iken yazdığı şiirlerle ün kazandı. Kuzu”(1881), ” Nusaybin Civarında Bir Vadi” (1882), “Dicle” (1883), bu dönemde Tercüman-ı Hakikat'te yayımlanan şiirlerinden bazılarıdır. 1883'te Sait Paşa ile birlikte İstanbul'a döndükten sonra Hariciye Nezareti'nde çalıştı. Paşa Berlin'e atandığında onunla birlikte gitme teklifini reddetti ve Hariciye Nezareti'ndeki görevine devam etti. (…) Muallim Naci hayatının son yıllarında Gazi Ertuğrul Bey adlı manzum destanı kaleme aldı ve Sultan Abdülhamit'e sundu.
Ertuğrul Gazi'nin Anadolu'daki mücadelelerini anlatan eserde “Türk” sözcüğünü kullanan şair, bir şiirde “Türküm” ifadesini kullanan ilk şair olmuştur. Eseri çok beğenen padişah kendisini rütbe ve nişanla ödüllendirmiş; maaş bağlamış ve “Tarih-Nüvîs-i Selatin-i Âl-i Osman” ünvanını vermiştir. Padişah tarafından ayrıca Osmanlı tarihini kaleme almakla görevlendirilen yazar; zamanının büyük kısmını Osmanlı tarihini araştırmaya ayırarak Söğüt, Bilecik, Yenişehir, Bursa ve İzmit'te gezi yaptı. Aniden rahatsızlanarak 1893 yılında hayatını kaybetti. II. Mahmut Türbesi haziresine gömüldü. Cenaze masrafları II. Abdülhamit'in özel hazinesinden karşılanmıştır.” (Wikipedia)
Aralarda özel olarak işaretlediğimiz bölümlerden kodları çıkarma görevini siz değerli okuyucularımıza bırakalım ve devam edelim. (Batı terör örgütünün (BTÖ) son mesajı, 2 Ocak 2016)
Bu hatırlatmalardan sonra gelelim İzmir adliyesine yapılan saldırıya:
Saldırının meydana geldiği cadde İslam Kerimov ismini yani şu yakınlarda ölen Özbekistan Cumhurbaşkanının adını taşıyor.
Saldırının olduğu cadde ile kesişen bulvar ise Manas Bulvarı. Yani iki caddenin kesiştiği yerde saldırı olmuştur. Peki “Manas” nedir mi dediniz? Şöyle ilkokul ve ortaokul bilgilerinizi bir yoklayın. Manas destanını hatırlamaya çalışın:
“Manas Destanı, Kırgızların millî destanıdır. Mani dinini yaşayan Karahitaylar ile Müslüman Karahanlılar arasındaki mücadelede Kırgızların durumunu ve Manas adlı kişinin başından geçenleri anlatan destandır.” (Wikipedia)
Evet, tam da dikkatinizi çektiği gibi Kayseri saldırısında yukarıda tekrar alıntıladığımız “Talas” savaşının aynı kodu burada da var değil mi? Batılı saldırganlar diyorlar ki:
- Senin dinin laiklik ve biz seni böyle seviyoruz. Başka aşklar arama yoksa başın derde girer.
- O sıkça bahsettiğin Osmanlı kodları filan bizi çileden çıkarıyor. Ama ille de bir dinim olsun diyorsan sana ılımlı ve bizim kontrolümüzde “FETÖ” dini ayarlamıştık, buna razı ol.
- Orta Asya'da binbir çile ve zorlukla oluşturduğumuz yapılara dokunma. Yoksa Kırgız, Özbek, Kazak görünümlü teröristleri üstüne salarım canını yakarım.
- Hadi yılbaşında hayat tarzı görünümlü saldırımın etkisi kırdın, mesajımı elimde patlattın ama al sana başka bir mesaj. Hayat tarzını ağzında sakız yapan ana muhalefetin kalesinde sana bir saldırı daha.
- Zaten pazartesi günü üzerinize salacağımız adamları biraz daha ısıtmış olduk.
İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
Fırat Kalkanı operasyonunda bazı askerlerimizin yakıldığı iddiaları var. Hükümetten net açıklama istedik. Araştırıyoruz dediler. Aradan 15 gün geçti cevap var mı? Yok. Hükümet nerede. Hükümet yok. O zaman devletin yetkililerine sesleniyorum. Bu görüntüler doğru mu değil mi? Fırat Kalkanı'nda şehit sayımız 50'ye yaklaşıyor. “El Bab'dan sonra bilmem nerelere gideceğiz” diyorlar sakın gitmeyin. (…) Sizden isteğim, televizyonu pazartesinden itibaren izleyin. Mücadelemizi göreceksiniz. Bir bedel ödenecekse o bedeli parlamentoda ilk önce CHP milletvekilleri ödeyecektir. (5 Ocak 2017, Hürriyet)
Türkiye Suriye'de savaşacak 10 bin kişilik yeni bir ordu kuruyor, AB bakanı Çelik Avrupalılara “boşuna uğraşmayın terör yasası değişmeyecek teröristlerinizi koruyamayacaksınız” diyor, Savunma Bakanı Işık İncirlik üssünü tartışmaya açıyor, Başbakan “ABD bir halt yapmıyor zaten” diyor ve daha da ilginci ABD'nin YPY'ye dokunmayın dediği ortamda kimliği belirsiz bir helikopter havalanıyor ve;
Türkiye'nin kiminle savaştığı belli değil mi?
Onun için siz bu saldırganların kod adlarına çok fazla takılmayın çünkü ne kılığına girerlerse girsinler onların tek bir adı var:
B.T.Ö
“Batı Terör Örgütü”