Dün Kayseri'de yapılan bombalı saldırının Güneydoğu ve Ortadoğu politikalarımızın Doğu ve Batıda birçok ülkeye batması neticesinde olduğunu söylemeye gerek yoktur herhalde. Şehit ve yaralıların Güneydoğu'da PKK ve BTÖ'ye (Batı Terör Örgütü) büyük hasarlar veren seçkin ordu birliklerimizi hedef alması zaten olayı açıklıyor.
Yine saldırının 17 Aralık günü meydana gelmesi 17-25 Aralık darbe denemelerini hatırlatıyor. Bunların hepsi ilk akla gelen sonuçlar. Biz her saldıra da olduğu gibi saldırının meydana geldiği sokak isimleri ve son günlerin global dünya olaylarından hareketle saldırının kodlarını çözmeye çalışalım.
Son birkaç gündür ABD ve Çin arasında birbiri ardına krizler yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde seçilmiş ABD başkanı Trump'ın Tayvan'la yaptığı telefon görüşmesi krizi patlamıştı. Dün ise Çin insansız bir ABD denizaltısına ABD donanmasının gözleri önünde el koydu.
“Çin Donanması Güney Çin Denizi'nde uluslararası sularda seyreden Amerikan İnsansız Denizaltı aracına el koydu. Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon, aracın geri verilmesi için diplomatik kanalları kullandı ama şimdilik sonuç alamadı.Pentagon, Çin'den olayın tekrar edilmemesini isterken Pentagon sözcüsü Jeff Davis, bu hareketin uluslararası hukuk ile bağdaşmadığını söyledi.” (VOA)
Çin'in yeni global gücü diğer ülkeleri etkisi altına almaya başlıyor.
Şimdi denilebilir ki bunların dünkü patlamayla ne ilgisi var. Açıklayalım:
“Atatürk Bulvarı, Talas Caddesi'nde halk otobüsü yanında bomba yüklü araç patlatıldı. Talas İlçesinin Zincidere Mahallesi'nden kent merkezine giden ve 1'inci Komando Tugayı'ndan çarşı iznine çıkan sivil kıyafetli askerlerin yoğunlukta olduğu halk otobüsünün sol tarafına yaklaşan otomobil şiddetli bir şekilde patladı.”
Burada yazımızın başında zikrettiğimiz kodlardan başka Talas Bulvarı, ilçesi ve caddesinin önemli kodlardan biri olduğunu düşünüyoruz. Biraz hafızalarımızı yoklayıp ortaokul ve lise kitaplarında Türklerin İslamla tanıştığı savaşı hatırlayalım:
“Talas savaşı”...
“(…) Karluk Türkleri doğudan Çin işgali tehdidi altında idiler. Karluklar Çinlilere karşı Abbasilerden yardım talebinde bulundular. Abbasi yönetimi Türklerin aradan çıkmasının Çin tehdidini kendi kapılarına getireceğini görerek bu teklifi kabul etti. Türkler ile Müslüman Araplar tarihte ilk kez ittifak oluşturdular. 751 yılında Talas Irmağı kenarında gerçekleşen savaşta Arap ve Türk orduları Çinlileri ağır bir yenilgiye uğrattılar. Talas Savaşı Türk müslüman ilişkilerinde ve Türklerin Müslümanlaşmasında bir dönüm noktası olmuştur.”
Çinlilere karşı Müslümanlarla (Araplarla) işbirliği yapan bir Türkiye. ABD bu saldırı ile Türkiye'den istediği şeyin bu olduğunu mu hatırlatıyor acaba?
Peki 2 gün sonra yani 20 Aralık günü açılacak olan Avrasya Tüneli ile kim nereye kadar bağlanıyor? Çin kara üzerinden Londra'ya kadar bağlanıyor dediğinizi duyar gibiyiz.
Türkiye'nin son haftalarda Şangay İşbirliği Örgütü katılma ile ilgili attığı adımları, tartışmaları hatırlatmaya gerek var mı?
Önümüzdeki hafta bir misafirimizde olacak Türkiye'de;
Bu arada Çin ile Türkiye arasında yapılan ve dünyada Amerikan Doları hegemonyasını sarsan karşılıklı para birimleri kullanılmasını öngören ilk takas anlaşmasının da geçtiğimiz günlerde yapıldığını hatırlatmış olalım.
Görüldüğü üzere bu saldırı da ilk akla gelenlerden çok daha fazla kod var. Saldırıyı yapanların planlama yeteneğinde şeytani bir zeka hemen seziliyor.
Bunlar haricinde özellikle son birkaç günün haberlerine bakalım:
AB çaresiz ve dünya gücü olmaktan uzak zavallı bir topluluk olduğunu itiraf ediyor.
ABD Türkiye – Rusya ortaklığını yüzünden bölgeden bertaraf edildiğini beyan ediyor.
Türkiye ve Rusya Kazakistan'da buluşup Türkiye ile Suriye konusunu görüşeceğini beyan ederek diğer güçlerin artık burada aktör olmadığını bir nevi söylemiş oluyor.
Tüm bunlar olurken İran ve Suriye rejimlerinin katil sürüleri Halep'ten açılan insani geçiş koridorunu baltalayarak burada kendilerinin söz sahibi olduğunu kanıtlama peşine düşüyorlar. İran rejiminin seri katili Kasım Süleymani'nin de o sırada Halep'te olduğu servis ediliyor.
Yani İran rejimi bir manada Halep savaşını ben kazandım mesajı vererek ana aktör olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Ama İran rejimine mezhep kartı gibi tehlikeli oyunlara girmemesi için son uyarı gecikmiyor.
Sivil aktivistler tarafından sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta paylaşılan görüntülerde, Ahvaz'daki El-Gadir Stadyumu'nda düzenlenen bir futbol müsabakası sırasında Fulad takımı taraftarlarının Esed rejimi aleyhinde sloganlar atması yer alıyor. Ahvazlı taraftarlar, Arapça olarak "Halep yok olmakta" ve "Ey Halep hepimiz seninleyiz" yazılı pankartlarla geldikleri stadyumda "Ey Beşşar Suriye'den defol" şeklinde sloganlar attı. Öte yandan, İran devlet televizyonu tarafından canlı yayınlanan Tebriz takımı Traktorsazi ile Sepahan arasındaki müsabaka esnasında Tebrizli taraftarların Türkiye lehinde sloganlar atmasından sonra yayının kesildiği belirtildi. (17 Aralık 2016)
Tıpkı daha önce benzer mesajların verildiği gibi;
Türkiye seferberlik hamlesini dört bir koldan başlatmıştır. Kimin bu coğrafyada Türkiye ile kapışmaya nefes yetirebileceğini hep birlikte göreceğiz...
Ömer bey tüm yazılarınızı merakla bekliyor ve analizlerinizi ilgi ile takip ediyoruz...TALAS kodu biraz zorlama bir analiz olmamış mı?
çin zaten küreselcilerin yükselttiği bi ülke değil mi? abd nin ulusal kesimi rusya ve biz bu küreselcilere karşı durmuyor muyuz? saldırılar küreselcilerden yani ab çin ve yahudi küreselci abd den geliyor sanıyordum taraflar mı değişti sizce?