TARSUS'A FİTNE TOHUMU EKMEK İSTEMİŞ
Eşi Nilüfer Gülek, Kasım Gülek'in “en sıradışı projesini” Meral Balcı'ya anlatıyor: “Kasım Bey, TBMM'nin mimarı olan Holzmeister'ın çizdiği bir proje ile Tarsus'ta “St. Paul” adında “tüm dinlerin öğretildiği” bir üniversite kurdurmak istemiş, ancak “adından dolayı” bu projeyi kabul ettirememiş…”
Yani Hz İsa'ya küfreden, teslisin mucidi, uydurma Luka İncili'ni yazan, Katolikliğin mucidi olan Yahudi'nin adına bir yeni teslis, yani dinler arası diyalog merkezi kurma çabası…
Ancak şu haksızlığı da yapmamak gerek. Günümüzdeki tohum kanunu, Gülek'in bile hayallerini zorlayacak kadar tehlikeli. Gülek, bugünleri yani ektiği ifsad tohumu/fidesinin yeşerdiğini görseydi, galiba mutluluktan dört köşe olurdu.
MİLLİ TARIM PAKETİ ÇÖPE Mİ?
Geçtiğimiz günlerde “Milli Tarım Politikası”nı tanıttı Cumhurbaşkanı Erdoğan. Sevinmiş, ümitlenmiştik. Zira kimyasal gübrenin zararlarından, toprağın zarar görmesinden söz ediyordu. Bu cümleleri duymak için 15 yılını vermiş biri olarak sevinmez de ne yapardık? Elbette çok sevindik. O cümleleri işittiren Allah'a hamd ettik. Ama bu konuda yazı yazmak için acele de etmedik. Zira korkularımız tam olarak geçmemişti. Çünkü bürokrasi dimdik ayaktaydı. Ankara'daki batılı şer lobisi de zımba gibi durmaktaydı.
İçimizdeki endişe bizi haklı çıkardı. Bu kez de yarım kalan yazılarımızı yayınlamadığımız için şükrettik. “Neden ‘Çelik devrim' yazısı yazmıyorsun” diyen dostları dinlememekle ne iyi ettiğimizi gördük.
Hibritten 8-10 kat verimli 4 bin yıllık tabii başak.
GÜLEK EKTİ, PEKİ KİM SULUYOR?
Geçtiğimiz günlerde “Milli Tarım Politikası”nı tanıttı Cumhurbaşkanı Erdoğan. Sevinmiş, ümitlenmiştik. Zira kimyasal gübrenin zararlarından, toprağın zarar görmesinden söz ediyordu. Bu cümleleri duymak için 15 yılını vermiş biri olarak sevinmez de ne yapardık? Elbette çok sevindik. O cümleleri işittiren Allah'a hamd ettik. Ama bu konuda yazı yazmak için acele de etmedik. Zira korkularımız tam olarak geçmemişti. Çünkü bürokrasi dimdik ayaktaydı. Ankara'daki batılı şer lobisi de zımba gibi durmaktaydı.
İçimizdeki endişe bizi haklı çıkardı. Bu kez de yarım kalan yazılarımızı yayınlamadığımız için şükrettik. “Neden ‘Çelik devrim' yazısı yazmıyorsun” diyen dostları dinlememekle ne iyi ettiğimizi gördük.
İŞTE KÜRESEL TOHUM MAFYASININ İLİŞKİ AĞI
TARIM BAKANLIĞI NEYİN PEŞİNDE?
Adı bile sorunlu olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın koltuğunda oturan Faruk Çelik bey, hafta sonu Tohum Birliği'nin Antalya'daki toplantısına katılmış ve “2018'de sertifikalı tohum kullanmayan destek alamayacak” demiş. Yani geleneksel tabii tohumlar çürümeye veya çöpe, küresel şirketlerin dayattığı tohumlar ise toprağa…
“Faruk Bey, 29 Ağustos 2007'den bu yana aralıksız kabinede yer alan tecrübeli bir isim. Devlet ve bürokrasinin nasıl çalıştığı, iç ve dış manipülasyonların nasıl yapıldığını bilen biri. Bunu nasıl yaptı?” diye soruyorlar. Tanıyanlar ise “üstelik ilahiyatçı” diye ekliyor.
Bir bakanlığı dirayetli ve liyakatli olmak şartıyla, mesleğin dışından birinin idare etmesini hep doğru bulurum. Bir ilahiyatçı; veteriner, gıda ve ziraat mühendisinden daha iyi idare eder bu bakanlığı. Bir ziraatçı/veteriner/gıdacı da başka bir dalı... Çeşitli nedenler yüzünden çok ümitliydim, ama olmadı.
Ya bürokrasi veya dış etkenler Bakan'ı yanlış bilgilendirip, etki altına aldılar, ya da bu mesele Bakan Beyi de aşan bir iş. Yoksa yukarıda zikrettiğimiz Ayetleri bilen biri bu işe nasıl “evet” derdi?
Kim bilir belki de bilmiyordur? Lakin henüz iş işten geçmiş değil. Bu hususta bize düşen fiili gayret ve dua. Onların desteğini almayıp, ekmeye devam edeceğiz. Bağımıza, bahçemize, tohumumuza, yani Allah (c.c.) ve ecdadın emanetlerine sahip çıkacağız.
Biz Hakk davamız için mücadele edeceğiz. Çanakta da olsa ekeceğiz. Var olan tabii/fıtri türleri muhafaza edeceğiz. İlaç maskesiyle satılan ziraat zehirlerini kullanmayacağız. Hibrit tohumlar ve zirai zehirlerle üretilmiş besin değeri düşük ürünleri alıp hasta olmayacağız, destek vermeyeceğiz.
Hakkı üstün tutacağız, emaneti muhafaza edeceğiz. Yılmak yok, ye'se düşmek yok. Biliyorum, Allah bizimle.
Mealen ne buyurmuştur Allah'ın Rasulü (s.a.v.): Hz. Ebu Hureyre (r.a.)den: "Kim bir hayrı başlatır ve başkaları da onu devam ettirirse, o kimse yaptığı hayrın sevabını eksiksiz alır ve o hayrı takip edenlerin hayrının bir mislini -onların hayırlarından hiçbir eksilme olmaksızın- aynen alır. Kim de kötü bir çığır açar ve bu çığırdan başkaları da giderse, bu adama, o kötü işin günahı eksiksiz gelir; ayrıca o kötü yoldan gidenlerin günahının bir misli de -onların günahından hiçbir şey eksiltmeden- ona gelir." (İbn-i Mâce 204/6041)
Bakan Çelik, hibritçilerle...
5. BÖLÜM İÇİN TIKLAYIN
-------------------------------------------------
TOHUM İLE İLGİLİ DİĞER YAZILAR
Tohum, yalanlar ve gerçekler-1