Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun başmüfettişi Tero Varjoranta sürpriz bir kararla görevinden ayrıldı. Varjoranta’nın neden istifa ettiği bilinmezliğini korurken, ABD'nin İran kararının istifada etkili olduğu ileri sürülüyor
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) başmüfettişi Tero Varjoranta'nın istifa ettiği açıklandı. UAEK'dan yapılan açıklamada, Varjoranta'nın "11 Mayıs 2018 itibarıyla görevini bıraktığı” belirtildi, ancak Fin yetkilinin neden istifa ettiğine dair bilgi verilmedi.
2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya uyması konusunda İran'ı denetlemekle yükümlü olan UAEK'nın açıklamasında, Varjoranta'nın istifasının ardından da İran'ın denetlenmesi faaliyetlerinin “son derece profesyonel bir şekilde sürdürüleceği” vurgulandı.
Açıklamada, UAEK Başkanı Yukiya Amano'nun Varjoranta'dan boşalan göreve geçici olarak Massimo Aparo'yu atadığı belirtildi. İtalyan nükleer mühendis Aparo, UAEK'nın Mart 2016'dan beri İran konusundaki incelemelerini yürütüyordu.
VARKORANTA'NIN YERİNE ATAMA
Varjoranta, 2013 yılının sonunda Viyana merkezli UAEK'nın başmüfettişi olarak atanmıştı. 61 yaşındaki Varjoranta, daha önce de Finlandiya Radyasyon ve Nükleer Güvenlik Dairesi'nin başındaydı.
İSTİFANIN ZAMANLAMASI MANİDAR
Varjoranta'nın ABD Başkanı Donald Trump'ın İran ile yapılan nükleer anlaşmadan Salı günü çekildiklerini açıklamasından kısa süre sonra istifa etmesi dikkat çekti.
UAEK, İran'ın nükleer anlaşmayı ihlal edecek faaliyetlerde bulunmadığını defalarca vurgulamıştı. Trump'ın kararını duyurmasından sonra UAEK tarafından yapılan açıklamada da İran'ın verdiği taahhütlere uyduğu belirtilmişti. UAEK'daki ABD'li temsilciler de Washington'ın nükleer anlaşmadan çekilmesine rağmen, İran'da denetimlere devam edilmesi gerektiğinden yana görüş bildirmişlerdi.
Tahran'ın nükleer anlaşmaya uyması için sıkı denetimlerde bulunan UAEK, İran'ın nükleer silah üretmesini engellemeyi hedefliyor. Resmi adı Kapsamlı Ortak Eylem Planı olan anlaşma 2015 yılında İran ile 2015 yılında BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ABD, İngiltere, Çin, Rusya, Fransa'ya ek olarak Almanya ve AB'nin katılımıyla imzalanmıştı. ABD'nin anlaşmadan çekilmesinin ardından diğer ülkeler anlaşmaya bağlı kalacaklarını duyurmuştu.