Türkiye'ye yönelik şeytan üçgeni

Türkiye'ye yönelik şeytan üçgeni
13.08.2018 20:54:19

Ömür Çelikdönmez / kafkassam.com

Türk Lirasına döviz karşısında değer kaybettiren ana güç ekseni nihayet anlaşıldı.

ABD merkezli Morgan Stanley ve Londra. Oysa ABD merkezli uluslararası banka JP Morgan, 24 Haziran seçimlerine 2 gün kala seçimleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kazanacağını ve “Cumhur İttifakı”nın Meclis'te çoğunluğa ulaşacağı senaryoyu baz aldıklarını böyle olması durumunda siyaset ve politikanın devamlılığı ve politik gerilimin azalması anlamına gelir” değerlendirilmesinde bulunulmuştu.(1)

Bazı iyimser ekonomistler Cumhur İttifakı'nın Mecliste çoğunlukla temsiline ilk piyasa tepkisinin büyük oranda küresel risk iştahının seviyesine bağlı olacağını belirtmişlerdi. Demek istedikleri mevcut iktidarın devamı durumunda uluslararası ekonomi kuruluşlarının olumlu tepki vereceğiydi. Pek öyle olmadı. Evdeki hesap çarşıya uymadı.

DÖVİZ PİYASASINDA NE OLDU?

Dolar / TL, Asya sığ piyasalarındaki işlemlerde 7 TL üzerine çıktıktan sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıklaması, BDDK'dan gelen swap hamlesi ve Merkez Bankası'nın likiditeye dönük koordineli adımlarıyla gelen önlemlerin ardından sert düşüşle 6.45 TL seviyesine dek çekildi ve 6.6 TL bandına oturdu. Euro da 8.10 TL üzerini görmesinin ardından 7.50'li düzeye indi. (2)

Öncelikle şunu iyi anlamak lazım. 1965'te Adalet Partisinden Milletvekili seçilen Osman Yüksel Serdengeçti TBMM'de yaptığı bir konuşmada ‘Boynu yularlı, cebi Dolar'lılardan olmadığını açıklamıştı.

ABD başkanı Trump'ın boynu yularlı ve cebi dolarlı ama dolara yular takması yani dizginlemesi imkânsız.

Neden mi?

Çünkü bilinenin aksine dolar ABD para birimi değil. Çünkü ABD Doları basmıyor ve uluslararası değerini belirlemiyor.

23 Aralık 1913'te kurulan ABD'nin merkez bankası FED, Federal Rezerv Sistemi; ABD yönetimin kontrol edemediği uluslararası bir yapılanma. Hatta geçtiğimiz ay Trump; Amerika Merkez Bankası FED'in faiz yükseltme politikasını eleştirmiş, kendisi ekonomiyi güçlendirmeye çalışırken, FED'in politikalarının bu çabaları erozyona uğrattığını söylemişti. Tarihi boyunca Beyaz Saray'dan bağımsız bir yapı olan FED yönetimi bu yorumlardan hoşnut değil.(3)

FED, ABD'nin 23 Aralık 1913'te kurduğu merkez bankasıdır.

Bu bankanın merkezi Washington'dadır. Amerikan dolarının basım ve dağıtım yetkisi bu bankanın elindedir. FED, kurulduğu dönemden itibaren tarım sektöründe var olan kredileri düzenleme yetkisini üstlenmiştir. Büyük buhranın olduğu dönemlerde sistem içinde zayıflıkların olduğu ortaya çıkımca o dönemdeki ABD başkanı Roosevelt 1935'te FED'e geniş bir yetki skalası sağlamıştır.

FED, FRS (Federal Reserve System) ile yönetilmektedir ve diğer mevcut merkez bankalarından daha farklı bir yapıya ve yönetim şekline sahiptir. FED kendi içerisinde 5 farklı kola ayrılır. Bunlar; Yönetim Kurulu (Guvernörler kurulu), Federal Serbest Piyasa Komitesi(FOMC), 12 FED bankası, üye bankalar ve danışma komisyonlarıdır. Karar verme aşamasında ise 12 merkez bankası başkanından 5 tanesinin oy verme yetkisi bulunmaktadır. FED yılda 8 kez toplanır.(4)

Küresel ve yerel mali krizler FED ortağı bankerlerin spekülasyonlarının sonucudur denilebilir.

FED ve Hazine'nin başındaki vekilleri kullanan finansal oligarşi, 2008 yılındaki mali krizi, trilyonlarca vergi mükellefinin paralarını zenginlerin ceplerine transfer etmek üzere bir şok terapisi olarak kullandı; dolayısıyla kaynakların zaten orantısız olan dağılımını daha da kötüleştirdi. mali elitlerin ulusal kaynakları gasp ettiklerini teyit edildi.

Buna göre, artan eşitsizliğin hızı, 2008 yılında piyasanın iç patlamasının ardından hızlandı; keza o zamandan beri varlıkların yeniden enflasyon yaşaması, neredeyse münhasıran oligarşik finansal çıkarlara hizmet etti.

Ekonomik politika yapımının dümeninde bulunan finansal oligarşinin vekilleri, oluşmasına yardımcı oldukları istikrar bozucu balonlar karşısında artık hiç de muhalif görünmüyorlar. Görünen o ki, bir balonun patlamasının doğurabileceği sıkıntıların, başka bir balon yaratarak telafi edilebileceğine inanıyorlar!

Dolayısıyla, dot-com balonunun ardından, emlak balonu geldi; bundan sonra enerji fiyatı ve yükselen piyasalar balonu; bundan sonra ise çürük tahvil piyasası balonu ve daha niceleri. Aynı şekilde, Fed balonları birbiri ardı sıra yeniden şişirirken, aynı zamanda sistematik olarak refah ve geliri alttan üste doğru yeniden dağıtıyor. Finans piyasalarında sık sık yaşanan krizlerin sonlandırılması, istikrar bozan finansal arabulucuların kamu sahipliği ve demokratik denetim altına alınmasını gerektirmektedir, insanların parası ve tasarruflarının veya ekonomik artı değerin özel kesimlerin değil bizzat halkın yetkisi altında yönetilmesi mantıklıdır.

Alman ekonomist Rudolf Hilferding'in uzun süre önce iddia ettiği gibi, halkların tasarruflarının merkezileştirilmesi ve kar amacı güden özel bankaların yetkisi altına konması, sapkın bir sosyalizm örneğidir ve sosyalizmin çok az kişinin lehine işlemesini öngörür:

“Bu bağlamda, tamamen gelişmiş bir kredi sistemi, kapitalizmin antitezidir ve anarşinin karşısında örgütlenme ve denetimi temsil eder. Kökleri sosyalizme dayanmaktadır, ancak kapitalist topluma uyarlanmıştır; bu, hileli bir sosyalizm türüdür; kapitalizmin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere değiştirilmiştir. Diğer insanların parasının çok az insanın kullanımına dönük olarak sosyalleştirilmesidir.” Ekonomik ve siyasi nüfuzları sebebiyle, güçlü finansal çıkarlar kolaylıkla hükümet yönetmeliklerini bozabilir, dolayısıyla düzenli bir şekilde finansal istikrarsızlık ve ekonomik çalkantı yaratabilir.(5)

Türkiye üç aşağı beş yukarı aynı süreci yaşıyor.

Federal Reserve Corporation Federal Rezerv Şirketi kitabının yazarı, 1929 büyük buhran olarak da bilinen krizin mimari Amerikalı bankerlerin üzerine giden kongre üyesi, soruşturma açtıktan sonra iki kere suikasta uğramış ancak üçüncü de davet edildiği bir yemekte zehirlenerek öldürülen ABD Kongre üyesi Louis Mc Fadden -ki kendisi 1930'lu yıllarda Temsilciler Meclisi Bankacılık ve Para Tedavülü Komitesi başkanıydı- Fed'i şu şekilde tanımlamıştı: “Bazı kişiler, Federal Rezerv Bankalarının Birleşmiş Milletler hükümet kuruluşları olduklarını düşünürler. Bunlar, kendi ve yabancı müşterilerin, iç ve dış spekülatörlerin ve dolandırıcıların ve zengin ve para avcısı simsarların yararına ABD halklarını yağmalayan özel tekellerdir.”(6)

,McFadden ayrıca Wall Street bankacılarının, Federal Rezerv bankaları ve işbirliği yaptığı Avrupa merkez bankaları aracılığıyla Bolşevik Devrimi'ni finanse ettiklerini iddia etmişti. Birinci Dünya Savaşına kadar Amerikan ekonomisi “400” adıyla anılan aristokrat aileler tarafından kontrol ediliyorlardı. Bunlar arasında J.P. Morgan, John D. Rockefeller ve William Randolph Hearst vardı.

İsveç Merkez Bankası Sveriges Riksbank'ten sonra dünyanın en eski ikinci merkez bankası 1694 yılında Bank of England adıyla Londra'da kurulmuştu. Daha sonraki yıllarda kurulacak modern merkez bankalarına model teşkil eden Avrupa'nın en köklü merkez bankas Bank of England, 1815'te Fransa'nın Belçika sınırları içindeki Waterloo savaşını kazanmasının hemen ardından akıllara durgunluk veren bir operasyonla Rothschild Ailesi'nin kontrolüne geçti. İngiltere'deki operasyon tamamlandıktan sonra Rotschild Ailesi yönünü Amerika'ya döndü.

1817 yılında Amerika Kongresi ülkenin özel sektör tarafından kontrol edilen merkez bankası Second Bank of the United States'in kuruluşuna izin verdi. 4 bine yakın yatırımcı bankanın yüzde 80'ini elinde bulundururken, sadece yüzde 20'si Amerikan Federal Hükümete aitti. Amerika'nın önde gelen zenginlerinin kontrol ettiği bankanın bin kadar yatırımcısı Avupalı'ydı. Banka 1836'ya kadar faaliyet gösterebildi.

1865 yılında Amerikan İç Savaşını sona erdiren Abraham Lincoln “savaş giderleri gerekçesiyle” bankerlerin elinden dolar basma hakkını Devlete geri aldı. Amerikan Devleti, Başkan Lincoln döneminde ilk defa dolar basabildi. Fakat uzun sürmedi. Abraham Lincoln suikasta kurban gitti.

Öyleki FED ortağı ABD Bankerleri Hitleri bile finans etti. Başta J.P. Morgan olmak üzere Rothschild'lerin Amerika'daki uzantıları olan finans kurumları, önce “Dawes Planı” sonra da “Young Planı” ile 1924 yılından sonra Almanya'yı adeta paraya boğdu ve böylece kısa bir süre içinde, yerle bir olan bu ülke, Hitler'in inanılmaz yükselişine zemin hazırladı. 1930'lu yıllarda Amerikan şirketlerinin Hitler'e yardımı göz ardı edilemez. General Motors'un Almanya iştiraki Adam Opel, Almanya ordusu için otomobiller ve diğer taşıma araçları imalatına girişti. Ford'un Alman iştiraki de, İkinci Dünya Savaşı boyunca Alman ordusu için askeri araç ve teçhizat üretti. Hitler, odasına Henry Ford'un bir portresini asmış ve altına “Benim idolüm” ibaresini yazmıştı. Standart Oil, Alcoa, ITT, General Electric, Du Pont, Eastman Kodak, Westinghouse, Pratt & Whitney, Douglas Aircraft, United Fruit, Singer ve International Harvester 1941'e kadar Almanya'yla ticaret yapmaya devam etti. Amerikan medya baronu Hearst, hayran olduğu Hitler'i ziyaret için Almanya'ya gitmişti. Amerikan askerleri savaşta ölürken, bu şirketlerin Almanya üzerinden yaptıkları kârlar, İsviçre'deki gizli banka hesaplarında büyüdükçe büyüdü. Ford, ortağı Farben ile kurduğu “Buna” tesislerinde Yahudilerin yok edilmesi için kullanılan “Zyklon B” gazını da üretmiştir.(7)

Demem o ki Trump'a boşuna yükleniliyor. Trump'ı günah keçisi ilan edenlerin oyununa gelindi. Zaten Trump'ın en büyük düşmanı FED ortağı bankerler. Türkiye'ye karşı yapılan dolar operasyonu da bu bankerlerin işi. Piyasa kapalı olmasına rağmen Londra'da bazı bankalar üzerinden döviz işlemleri yaptırıldı ve Türk lirası değersizleştirilerek mevcut iktidarın ekonomi politikasını çökertme işlemi “Asya piyasaları açıldı, dolar fırladı” şeklinde yalan haberler servis edilerek gerçekleştirildi.

Söz konusu bankalardan biri FED ortağı ABD merkezli Morgan Stanley. Buna göre Morgan Stanley kapalı olan Londra borsasını kullanarak operasyon yaptı. Dolar kurunun artışı Asya merkez olarak gösterildi. İddiaya göre Londra'da banka, fon ve forex yöneticileri piyasa kapalı olmasına rağmen bilgisayarlarını açıp işlem yaptılar. Morgan Stanley'nin Londra'daki yöneticileri bu geceki Türkiye'ye karşı gerçekleştirilen döviz operasyondaki en çok talebi yapan kişiler. Olmayan Türk liralarıyla borçlanıp dolar aldıkları tespit edilen şebekenin Türkiye ayağı kim acaba?(8)

ABD merkezli Morgan Stanley 1890'dan beri Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Türk hükümetine çok sayıda krediye katıldıkları ve endüstriyel gelişmelere yatırım yaptıkları, İstanbul merkezli olarak, yatırım bankacılığı, hazine hizmetleri ve yatırımcı hizmetleri genelinde kurumsal ve yatırım bankacılığı işlerinin tüm bölümlerinde hizmet ve ürünler sundukları kendi sitelerinde yer alıyor. J.P. Morgan, Avrupa'da yaklaşık 200 yıldır faaliyet göstermekte olup Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'da (EMEA) sofistike bir yerel pazar varlığına sahiptir.

Bölgede, J.P. Morgan, finansal hizmetler ürün yelpazesinde benzersiz bir müşteri tabanına ve liderliğine sahiptir. Londra'daki bölgesel merkez, tüm büyük finans merkezlerinde ofisleri bulunan güçlü bir bölgesel ayak izi ile tamamlanmaktadır. Küresel olarak JPMorgan Chase Vakfı aracılığıyla, büyük operasyonlarda bulundukları şehirlerde ve Türkiye'ye hangi araçları kullanarak nasıl operasyon çektiklerini şöyle açıklıyorlar; “ hayırsever yatırımlar yapıyoruz ve bunları kendileri, aileleri ve toplulukları için daha iyi hayatlar kurmaları için onlara yardım ederek dezavantajlı duruma getiriyoruz.”(9)

Londra'ya ve “Bir Kuşak Bir Yol-One Belt One Road-OBOR” projesine bel bağlayanlar en büyük darbeyi oradan yedi. Binlerce esnafa kepenk kapattıran, milyonlarca kişinin işsiz kalmasına neden olan 2001 krizi, ülkenin üzerinden silindir gibi geçip gitti. Şimdi yeniden aynı ortam oluşturulmaya çalışılıyor. Krizle gelen siyasi iktidarlar krizle gönderiliyor. Yaşananların kısaca özeti budur efendim! Devlet teyakkuzda!

Bakınız:
1- https://www.yeniakit.com.tr/haber/abdli-banka-jp-morgan-secimi-kimin-kazanacagini-acikladi-483706.html
2- https://www.haberturk.com/dolar-son-dakika-dolar-kurunda-son-durum-ne-swap-dolari-nasil-etkiledi-iste-13-agustos-dolar-kuru-2100649-ekonomi
3- https://www.amerikaninsesi.com/a/ba%C5%9Fkan-trump-la-fed-aras%C4%B1ndaki-gerginlik-s%C3%BCr%C3%BCyor-/4494933.html
4- https://www.mailce.com/fed-nedir.html – https://kolayekonomi.com/fed-nedir-fed-ne-ise-yarar/
5- http://www.globalresearch.ca/who-owns-the-federal-reserve-bank-and-why-is-it-shrouded-in-myths-and-mysteries/5496873
6- https://www.mepanews.com/abd-merkez-bankasi-kime-ait-5478h.htm
7- http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/yaman-toruner/nazilere-kimler-yardim-etti–2004462/
8- http://www.gunes.com/ekonomi/turkiyeye-dolar-operasyonunda-yeni-iddia-amerikan-bankasi-morgan-stanley-de-operasyonda-aktif-rol-oynuyor-901193
9- https://www.jpmorgan.com/country/TR/EN/jpmorgan

 

YORUM YAP