Türkiye'nin en büyük talihsizliği Cumhuriyet Halk Fitnesi (CHF). O ki, tam bir “kanser hücresi” gibi. Aslında gibi bile fazla.
O sadece bir asrımızı değil, tarihimizi, medeniyetimizi, değerlerimiz talan etti. Münevverlerimizi katletti. Her şeyimizi yağmaladı yine de doymadı.
FETÖ'yü üretti, PKK'yı üretti, DHKP-C'yi üretti.
Tohumlarımızı ve dahi neslimizi ifsad etti.
Bu büyük milleti keferenin eline muhtaç bıraktı. Gâvura dost, Müslüman'a düşman kesildi.
Çaldı, çırptı, hukuku çiğnedi, adaleti yok etti.
Bir milletin sersefil etmek için CHF'yi gönder yeter de artar bile. Bu İngiliz bu yüzden çok başarılı! Ne zaman, nereye ne yapacağını iyi bilmiş.
Bunların beceriksiz olacağı tek yer batı. Orayı bozamazlar, çünkü bozmak istemezler. Zaten bizi de o toplumlara benzetmek için laboratuvarlarda üretilmiş bir virüs bunlar.
CHP'nin başındaki zat, 11 Mayıs 2016'da yaptığı açıklamada "Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz” demişti.
Başkanlık/Cumhurbaşkanlığı sistemi komisyonlarda konuşulmaya başlandı, Ankara, İstanbul, Kayseri, İzmir'de kan döküldü.
CHP Grup başkan Vekili Engin Altay önceki gün TBMM'de “iç savaş çıkar” diyerek tehdit ediyor.
CHP'nin Gençlik Kolları Genel Başkanı Kenan Otlu, sosyal medya hesabından: "Bu iş ya Meclis'te ya da sokakta bitecek” yazarken, @baranyağmur75 hesabından ise Gerekirse CHP milletvekilleri Meclis'te “şehit” olacak diye yazıyor.
FETÖ paraşütü ile CHP Genel Müdürlüğü'ne indirilen Kılıçdaroğlu kandan söz ederken, diğerlerinin iç savaştan söz etmesinden daha tabii ne olabilir.
‘Ortada bir savcı ve hâkim yok mu' diyesi geliyor insanın. Bu nasıl siyaset ve nasıl bir siyasi partidir ki, neredeyse tüm CHP'liler kandan, iç savaştan, ölmek ve öldürmekten söz ediyor. Lakin hiçbir savcı harekete geçmiyor.
Aynını bir AK Parti'li söylese, bir MHP'li söylese, ya da sadece bir kişi söylese ne olur? CHP ve savcılar hep birden harekete geçer. O sözü edeni doğduğuna pişman ederler. Aynını Türkiye düşmanları yapınca kimseden çıt çıkmıyor. Kimse harekete geçmiyor.
Kanunlar herkese eşit uygulandığı için “yaşasın hukuk ve adalet!”
MİLLET NE İSTİYORSA CHP TERSİNİ İSTER
Her hangi bir konuda “CHP ne istiyor” sorusunun pi sayısının kesin ve değişmezliği gibi “millet ne istiyorsa onun tersidir” şeklinde mutlak doğru bir cevabı var.
CHP için millet nedir? CHP'yi desteklemekle mükellef bir sürü.
İnönü Vakfı'nın sitesinde de yer alan metne göre CHP'nin lideri İsmet İnönü şöyle diyor: “Bana bakın, kimse işitmesin, millet düşmanınızdır.”
İşte bu milleti düşmanı olarak gören ve Rıza Nur'un Lozan günlüklerinde ifade ettiği gibi, gecelerini İngiliz ajanı Clare Sheridan ile geçiren İnönü, Konya'ya gelecektir. Henüz devam eden CHP diktatörlüğünün o günler en şedit zamanı.
Hem CHP il Başkanı, hem de Konya valisi olan Fevzi Çelik, İnönü'ye: ‘Paşam, Konya'da uzun konuşmaya lüzum yoktur. Konyalıyı bir kelime ile kazanabiliriz.'
“Nedir o kelime Fevzi Bey?”
“Paşam Konyalıya Allah deyin yeter…”
Clare Sheridan'ın yatak arkadaşı İnönü konuşmasını bitir ama ağzından tek bir kez Allah kelimesi çıkmaz.
Çelik, İnönü'ye, “Efendim, Allah demedeniz…”
“Allah'a ısmarladık, dedim ya Fevzi Bey…”
CHP bu işte. Değiş medi asla değişmeyecek!
CHP, BAŞKANLIK İSTİYOR
İşte o CHP'nin en uzun süre Genel Sekreterliğini yapmış olan Cumhuriyet Senatörü Kasım Gülek, 1970'te Milliyet muhabiri Mete Akyol'a şunları söyler:
“Ülkedeki bütün buhranları temelden halletmek için, otoriteli, mehabetli bir parlamentonun varlığı gerekir. Böyle bir parlamentoyu meydana getirmek için de seçim sisteminde değişiklik yapılması kaçınılmaz ve zorunluluktur. Bugünkü seçim sistemin ile otoriteli, mehabetli bir parlamentonun temine imkân yoktur. Türk milleti, güler yüzlü, sevilir, sayılır amma otoriteli bir devlet hasreti içindedir.
Demokratik rejim içinde böyle bir devlet mümkündür. Bu da, Başkanlık sistemi ile mümkün olabilir. Bunun manası şudur: Milletin seçtiği Cumhurbaşkanı hem devlet başkanıdır, hem hükümet başkanıdır. Üç beş yıllık süre için seçilen Cumhurbaşkanı, o müddet içinde görevde kalır, bu arada da parlamento en geniş murakabeyi yapar. Dünyanın en demokratik ülkelerinde bu usul tatbik edilir.
De Gaulle de bu usulü getirdi. “5. Cumhuriyet”e kadar klasik istikrarsızlık misali olan Fransa, tarihinde görmediği istikrara kavuşmuştur. En yüksek, en hızlı kalkınma seviyesine erişmiştir. Biz Fransızların terk ettiği sistemi aldık. Başkanlık sistemi ile Fransızların elde ettikleri başarılarına Fransız kalıyoruz.”
Sözü uzatmaya gerek yok. CHP bu, dün öyle der, bugün böyle. Gücü ele geçirirse kelle avına çıkar. Dünya değişir, CHP değişmez.
Çünkü CHP demek, milletin gittiği yolun tersinden gitmek, millet gibi inanmamak, millet gibi düşünmemek, millet gibi yaşamamak demek…
FETÖ ve FETÖ'LERİ ÜRETEN CHP
CHP, milletin dini değerleri ile oynamasa, dirayetli ulemanın kellesini almasa veya sürgün etmese, din eğitimini yok etmese, lisanı değiştirmese, MAH'ı CIA'in Ankara Şubesine dönüştürmese, milleti İngiltere ve ABD'ye muhtaç etmese Gülen gibi sapıklar türeyebilir miydi? Türese karşılık bulabilir miydi?
Dahası Gülen'in NATO, CIA ve Vatikan ile irtibatlandıran da CHP'lilerdi.
Şimdi kalkıp utanmadan konuşabiliyorlar. İktidarı, milleti kanla, iç savaşla tehdit eden, konuşmuş çok mu?
ANAYASA DEĞİŞİR Mİ?
Malum önceki gün anayasa değişikliğinin Genel Kurulda görüşülmesi için ilk oylama yapıldı. Ret 134'te kalırken kabul 338 oldu. Çekimser 2, geçersiz 1, boş ise 5.
AK Parti : 317
CHP : 133
HDP : 59
MHP : 40
BĞM : 1
Peki, sonuç ne olur? Bu oylar bize neyi işaret ediyor? Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; Allah'ın izni ile değişiklik kabul edilecek. Bugünden bakınca zannımıza göre neticede 350-360 aralığında “evet” oyu çıkacak.
5-7 arasında yani çok az sayıda MHP'li ‘hayır' diyecek. Buna mukabili en az 10-15 CHP ile 5 kadar HDP'li de ‘evet' oyu verecek.
316+33+10+5=364 evet çıkma ihtimali ise oldukça yüksek.
Lakin CHP ve ortaklık ettikleri karanlık odaklar, süreci sabote etmek için kana başvurabilir. CHP içinde bazılarına yönelik, Allah muhafaza istenmeyen şeyler yaşanabilir.
Polis ve MİT gibi güvenlik makamlarını uyarmak isterim ki: Aman bu aralar özellikle CHP olmak üzere gözünüz tüm siyasilerde olsun. TBMM ve dışarıda güvenliği olağanüstü düzeyde olmalı.
CHP'nin kan kokusu yaydığını ve sırtlanların da bu kokuya geleceğini asla aklınızdan çıkarmayın!
Siyasetçilerin içindeki FETÖ'cüleri izlemeye alın!
Diğer terör örgütlerinin gözünün yaşına bakmayın!
Bir asır sonra milletin önüne büyük bir fırsat çıktı, önemli bir imkânla karşı karşıyayız. Lütfen ama lütfen geleceğimize mukayyet olunuz!
Allah milletimizi muhafaza buyursun!
La Ğalibe illAllah!
Iktidar diyorki yasalari yenileyelim, sonra son karari halka soralim. Halk ne diyorsa ne o olur. Bu kendine halk partisi diyenlerde halka sorulmasin diye olmadik gobekleri atiyor
Bir ülkenin yonetim sisteminde yapilan degisiklikle birlikte tüm dış anlaşmalari fesh oluyor. Baskanlik sistemine gecilerek basimiza bela olan Lozan Anlasmasi fesholacaktir. Baskanliga karsi cikan herkes tekrar dusunmeli
Bir ülkenin yonetim sisteminde yapilan degisiklikle birlikte tüm dış anlaşmalari fesh oluyor. Baskanlik sistemine gecilerek basimiza bela olan Lozan Anlasmasi fesholacaktir. Baskanliga karsi cikan herkes tekrar dusunmeli
Allah cc. kullarına vekil olarak yeter...her işimizi ve geleceğimizi O' na tevekkül ettik. ( Allah'a tevekkül etmek kulunun istediğinden daha iyi sonuca ulaşmasının garantisidir. yeterki hakkıyla tevekkül edip hakkıyla gereği gibi çalışılsın.)Milli seferberlik herkesin uyanık olması en basit haliyle tahriklere alet olmak yerine tahrikleri bertaraf etmelidir. İnsanları manipüle etme yollarından biri de tahrikle yönlendirmektir... ve etkili bir yönlendirme şekildir..sonuçta suçlu ilan edilme riski vardır.tarihte gerici diye şuçlananlar hep bu yöntemle yönlendirilmiştir.
Milletin üzerindeki kan emici chp zihniyeti her zamanki gibi hukuksuzlugunu konuşturuyor. Can Bey kaleminize sağlık Allah yardımcınız olsun