Önce son birkaç haftanın önemli haberlerinin arşiv taraması yapalım ve “Küresel Mesajlaşma” durumunu inceleyelim.
Erdoğan Londra'ya gidip önce küreselcilerle görüştü;
Bloomberg'in Londra'daki merkezinde gerçekleşen, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin de yer aldığı yemeğe; AXA, Bloomberg, Credit Suisse, Bluebay, Invesco, Goldman Sachs AM, Fidelity, LGIM, Morgan Stanley, Blackrock, Amundi, JP Morgan, ING, BAE Systems, Edentree, HSBC, Standard Chartered, EBRD, Deutsche Bank, Aviva, Rabobank, Threadneedle, Vanguard ve CitiGroup, Vitol ve Asthenius Capital şirket ve fonlarının yetkilileri katıldı. (14 Mayıs 2018)
Ertesi gün ise küreselcilerin en nefret ettikleri mesajı direk olarak onların televizyonlarında verdi:
Küreselcilerin ardından İngiltere Kraliçesi Elizabeth ile görüştü.
Burada majestelerinin hükümeti ile küreselci çetenin bir süredir ve zaman zaman karşı taraflarda olma durumunda olduklarını da belirtelim.
Seçimler öncesi yapılan bu kritik Londra seyahatinin pek iyi geçmediğini anlamak için büyük bir analist olmaya gerek yoktur.
Aslında Londra seyahati öncesi başka şeylerde olmuş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ve danışmanı Yiğit Bulut tarafından Mehmet Şimşek hedef alınarak gerçekte yurtdışına sert mesajlar verilmişti.
Katıldığı bir programda soruları yanıtlayan Mehmet Şimşek şirketlerin döviz borçlarını yönetemediklerini söyleyerek şu ifadeleri kullanmıştı:
ʻʻSorun reel sektörün döviz borçları. Ne yapacağız? Meşhur ABD Başkanı JF Kennedy'nin lafı var; 'çatıyı güneşliyken tamir etmek lazım.' Şu anda faizler nispeten düşük; ekonomiler büyüyor ama yağmur yağacak. Bunlar için tedbir alıyoruz. Döviz borçlanmaya sınır getireceğiz; KOBİ'lerde yaptık. Büyükler yönetebildiklerini söylüyor ama görüyoruz yönetemiyorlar; tedbiri alacağız." (24 Mart 2018)
Şimşek'in bu söylemine Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan cevap gecikmemişti:
“Aramızdaki bazı arkadaşların ülkemizdeki ekonomik durumun sıkıntılı olduğuna dair açıklamalar yapacak kadar yanlışın içine düştüklerini görmek bizi üzdü.” (30 Mart 2018)
"Yok ekonomi şöyle, yok böyle' diye atıp tutuyorlar. 'Yok kur şöyle oldu, yok bunda böyle oldu.' Batsın sizin kurunuz ya, ne kuru. Biz dimdik yolumuza devam ediyoruz. İnançlıyız, güçlüyüz ve yatırımların ülkesiyiz. Böyle de devam edeceğiz. Şu anda altyapısıyla her şeyiyle yoluna devam eden bir Türkiye var. İnanmıyorsan kusura bakma arkadaş. Biz bu işe inananlarla yolumuza devam ederiz. (31 Mart 2018)
Tüm bu söylemlerin ve iyi geçmeyen Londra seyahatinin üzerine mesajın tonunu sertleştirircesine hükümetin ekonomi kurmaylarının Ak Parti milletvekili aday listesine alınmadığı haberi gelir:
Ve ertesi gün kıyamet kopar:
Olayın daha iyi anlaşılabilmesi için konuyu grafik üzerinde gösterelim:
Peki sonra ne olur?
Ardından bir süre önce çok sert eleştirilere maruz kalan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'ya yine Londra yolları gözükür:
İşte buraya kadar ki kısım ekonomi üzerinden yapılan “Küresel Mesajlaşma” idi. Bu bağlamda bir de “Küresel Tahterevalli” nin taraflarına bakmak için biraz daha geriye gidelim:
Yıl 2011
İngiltere Kraliçesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü misafir ederken;
Aynı gün Almanya parlamentosu dönerci cinayetleri için Türkiye'den özür dilemektedir:
Tesadüf dediğinizi duyar gibiyiz. O zaman bu tesadüfe de iyi bakmanızda yarar var.
YIL 2018:
14 gün sonra:
"Solingen Katliamı" olarak bilinen olayın anma törenine ilk kez katılan Merkel, yaptığı konuşmada "Bugün tüm saldırıların kurbanlarını anıyoruz. Bugün de mülteciler, insanlar etnik kökenleri nedeniyle saldırıya uğruyor. Yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın ne ülkemizde ne de dünyada yeri yok" ifadesini kullandı. (29 Mayıs 2018)
Ve yine aynı gün:
Devam edelim.
YIL 2016
4 gün sonra:
Haziran 2016:
TEMMUZ 2016:
MART 2018:
9 gün sonra
MAYIS 2018:
Hükümetin ekonomi kurmaylarının AK Parti listelerine alınmayacağının belli olmasıyla döviz kurlarının tarihi zirveyi gördüğü günün ertesi, yani 24 Mayıs 2018 günü birden gündeme düşen iki haber:
6 gün sonra çorap söküğü gibi birbiri ardına patlayan haberler:
AB ve Rusya'nın kesenin ağzını açması sonrasında aynı gün gelen diğer haberler:
Ve bir son dakika haberi:
Konuya devam edeceğiz...
Soru: döviz fiyatları için faizleri yükseltmek devlet borç batağına millet vergi batağına batıyor mu?