İşte güzel bir domates belgeseli
Biyoteknolojiyi kullanarak insanlığın ortak mülkü ve geleceği olan tabii/geleneksel tohumların mülkiyetini ele geçirme hamleleri ve bu tohumların fıtrî / tabii vasıfları yok edilmek suretiyle ve de topraksız ve kimyasallarla yetiştirilerek zararlı hâle getirilmelerine karşı bütün insanlığın ortak bir tavır içinde olması ve karşı durması gerekiyor.
Herkese düşen görev, hibrit tohumlar, sentekik kimyasallar ve topraksız olarak üretilen sözde besin zararlı ürünleri tercih etmemek, geleneksel üreteime destek vermek. Sadece omatesleri değil her türlü tohumu korumak, insanın kendi neslini koruması demektir. Kendi neslini korumayan insan, emanete ihanet etmiş olur.
Müslümanların da gavurlar kadar sağduyulu ve hassas olması niyazı ile buyurun domates belgeseline:
Mucize, güneşin batıdan doğuşunda değil,
— Bekir Bica (@bekirbica) 16 Ağustos 2018
Gözümüzün önünde, her yerde her şeyde. pic.twitter.com/gQmkgc7CdE
Bizde doğal tohum biriktirmeye başladık kendi çapımızda....kampanya başlatın ülke çapında yaygınlaştıralım....
ikincisine söylenecek tek söz....sübhanallah olur...ölüden diriyi çıkarmak bu değilde nedir? İlginçtir...insanoğlu da topraktan haşrolunacak...ibret almamak ...tefekkür etmemek mümkün değil....” hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?' diye defalarca Kuran’ da soran Allah cc. insanoğlunun en çok aklını kullanmasını isterken birileri müslümanların aklını kullanmadığını iddia etmesi aklını kullanmadığı için olabilir mi?