Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet, Türkiye'yi siyasî ve iktisaden geliştirmeye çalışırken, kerameti kendinden menkul pek çok yapı da aksi bir çabanın içinde.
Bunları saymakla bitiremeyiz. Ancak birinin kısa hikâyesini dünkü Yeni Söz'de okudunuz. Bu meseleyi biraz daha derinleştirmekte yarar var.
Bir ülkenin iktisaden gelişmesinden en büyük kâr payını elbette finans çevreleri ve sanayiciler alır.
Türkiye'deki finans, ticaret ve sanayi çevrelerinin hepsi zorunlu olarak sanayi ve ticaret odalarına üyedir. İş yapsın ya da yapmasın odaların üyeleri aidatlarını ödemekle mükellefler.
Ödeyemez durumda kalsalar bile cebren yani icra marifetiyle tahsil edilir.
Bu odalara hem üyelik zorunlu, hem de bu kurumlar kendilerini 'Sivil Toplum Kuruluşu' olarak tanıtır… Derdimiz bu tür çelişkiler değil.
Ticaret ve Sanayi Odalarının çatı örgütü ‘Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği' kısa adıyla TOBB.
Esnafların odalarının çatı örgütü ise 'Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği' (TESK).
Bu birlikler ile diğer birlik ve odalar tıpkı darphane gibiler. Aslında gibisi fazla...
Türkiye'nin en büyük holdinglerinden kat be kat daha büyükler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların aynî ve nakdi varlıklarını bir inceletse, öteki Türkiye'yi mutlaka görür.
Bunca varlığa rağmen TOBB, 1 Ocak 2017 itibariyle yeni bir barkod tarifesi yayınlamış.
Denilebilir ki ‘ne var bunda, her kurum yılbaşında enflasyon nispetinde artış yapar. Mesela noterler her 1 Ocak'ta yeni bir tarifeye geçer.' İşte buraya kadar her şey normal ama anormal olan bir şey var yeni tarifede…
Türkiye'de üreticilerin ürünlerine barkod numarası tahsisini TOBB'un bünyesindeki ‘GS1 Sistemi' birimi yapıyor.
Numara alabilmek için bir takım evrak ve ücret isteniyor. Ayrıca da yıllık aidat...
Tuhaf olan şey ise Türkiye 15 Temmuz işgal girişimine, küresel finans tetikçilerinin saldırısına, AB'nin dayatmalarına, ABD'nin hizmetindeki PKK, PYD, DAEŞ, DHKP-C ve FETÖ gibi terör örgütlerinin saldırıları karısında, siyaset kurumu yani hükümet ve Cumhurbaşkanı toplumu iktisaden ve moral olarak ayakta tutmaya çalışırken, TOBB barkod tarifesine tam yüzde 833 zam yapıyor.
Hem de referandum öncesinde.
2016'da 300 liraya aldığınız hizmeti 1 Ocak 2017'de yüzde 833 zamlı olarak tam 2.500 liraya almak zorunda kalıyorsunuz. Nasıl? ‘Güzel' kazık değil mi?
Şaka değil, rakamda bir hata da yok.
Bundan, önceki gün aldığımız bir telefon ve ardından gelen eposta ile haberdar olduk.
İnceledik doğru. Bir müşteri gibi TOBB'da “GS1 Sistemi”nin elemanlarını arayıp sorduk.
Cevap şu: Yönetimin takdiri böyle…
Demek ki yönetim 1 lira da diye biliyor, bir milyar lira da.
Eski ve yeni fiyatı aşağıda tekrar yayınlıyoruz.
Aradaki uçurum, zaten güç zamanlarda ayakta durma mücadelesi veren küçük esnaf ve tüccar ile KOBİ statüsündeki sanayiciler ile Hükümet ve Cumhurbaşkanının iktisat politikalarına kazık değil de nedir?
Şimdi böyle yazdığımız için TOBB yönetimi küplere binecek. İyi de bu bizim değil onların kusuru.
Sorarım size 10 milyarlarca dolar serveti olan TOBB'un paraya mı ihtiyacı var?
Zor günler geçiriyor da açığı mı kapatmak için yaptı yüzde 833'lük bu zammı?
Dahası varlıklı işletmelerin zammı yüzde 120 küçüklerin zammı yüzde 833.
Acaba bilmediğimiz bir hesap mı var?
Ya da ülkemizde enflasyon yüzde 833'de bizim mi haberimiz olmadı.
Şayet böyle ise, TOBB bizi de bilgilendirsin ki, TÜİK ve Hükümeti uyaralım da bizi aldatmasınlar.
Ya da TOBB'dan yapılan soygun iptal edilsin.
Bu bizim değil milletin istediği.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün dedi ki: “Seferberlik ruhuyla çalışmalıyız. Türkiye'nin her alanda çok ciddi dönüşüm sürecinde olduğu dönemde bu hususları ihmal etmemeliyiz...”
Erdoğan'a sormak isterim. Seferberlik ruhu sadece size mi özel, yoksa anayasa korumasındaki bu kurumları da kapsar mı?
‘Üç işçi' dediğinizde ‘bir işçi' diye direten ve onu da yapıp yapmayacağı meçhul TOBB da dahil mi buna?
burası türkiye birileri sadece konuşur ötekiler malı götürür. üreten çalışan, küçük boyutlu olan (kobi olsun esnaf olsun, sanayici olsun, rençber olsun) mahvolmuş durumda. insanlarda heves bırakmadılar. üreten salak durumuna geldi.