Dün yine terör, daha doğru ifadesiyle tedhiş yaşadık. Öncelikle Türkiye'ye, İstanbul'a geçmiş olsun. Bağışımız sağ olsun.
Tedhiş, dehşete düşürme saldırısı demek. Amaç ürkütme, vazgeçirme, korkutma. Bu maksatla sistemli bir şekilde şiddet ve cinayete başvurma hareketi.
Yaygın tabiriyle terörist yani tedhişçinin maksadı, tuttuğu siyasi davayı zorla, güçle kabul ettirmek gayesiyle masumların mal ve canına kast etme.
Her terörist şerefsiz bir kukladır ve kime hizmet ettiğini bildiğini sansa da gerçekte bilmez. Teröristler ya çok cahil kandırılmış zavallılardır, ya da son derece iyi eğitilmiş, şer odaklarına hizmet eden, ideoloji veya dini kendisine maske yapmış alçak sürüsüdür.
Mesela Öcalan, Netanyahu, Bağdadî, Bush, Blair, Bayık, Karayılan, Dursun Karataş, H. Fevzi Tekin, Iratxe Sorzabal, David Pal ve daha pek çokları son derece iyi eğitim almış, kimi de legal görünümlü yapıların başında oturmuş veya oturan teröristler.
Aslına bakarsanız, kimin terörist olduğu pek de önemli değil. Önemli olan terörü kim finanse ediyor, bundan kim çıkar sağlıyor.
Terörden açık ya da gizli kim yarar sağlıyorsa, planlayan da, finanse edende o. 10 Ekim 2015'de Ankara'da bomba patladı. Failin DAEŞ olduğu söylendi. 13 Kasım da Paris'te patladı bombalar. Yine failin DAEŞ olduğu söylendi. Sur'da, Cizre'de, Silopi'de bombalar silahlar patlıyor, failin PKK olduğu söyleniyor.
İlk bakışta faillere dair söylenenlerin hepsi doğru, lakin gerçekte doğru değil. PKK'da, DAEŞ'de, FETÖ'de, DHKP-C'de, El-KAIDE'de, ETA'da, Kızıl Tuğaylar'da, İsrail'de, Boko Haram'da, Hizbullah aynı amaca hizmet eden kardeş örgütler. İsrail'i bunlardan ayıran şey; İsrail'in kendine, diğerlerinin ise liberal kapitalizme hizmet etmesi.
Bütün terör/tedhiş musibetlerin ana sorumlusu, liberal kapitalist hannas..
Bir mesele söz konusu olduğunda hep masonlar, Davosçular, Bilderbergçiler, Siyonistler, Tavistockçular, Pentagon, Buckingham, Kremlin, Esed, Rockeffeler, Rotshchild, Hollywood ve sair gibi isim ve yapıların adları konur önümüze.
Doğrudur, ama yine meseleyi izahta zorlanırız. Zira bütün bunlar da, adı terör örgütü olarak listelenen yapılarla aynı amaca hizmet ederler. O da, kurulmuş liberal kapitalist düzen.
Komünizm ve ona payandalık eden ideolojiler de, milliyetçilik de, faşizm de, bugün matah bir şeymiş gibi pazarlanan sınırsızlık, arsızlık, hadsizlik ve sömürünün maskesi olan liberalizm içindir.
Sultanahmet Meydanı'nda patlayan bombayı patlatanın kim olduğu açıklanırsa açıklansın (ki Suriyeli olduğunu öğrendik) bu gerçekte önemli değil. Asıl dikkatleri celp edecek olan şey, yeniden liderliğe soyunan Türkiye'nin önünün kesilmeye, yolundan çevrilmeye çalışılmasıdır.
Denilen şudur: Osmanlı'nın hayalini falan kurmaya kalkma, buna izin vermeyiz. Sen kendi silahını kendin üretmeye başlasan da, istihbarat örgütü yapılandırmaya çalışsan da, neredeyse bütün insanlığın yardımına koşsan da, İslam dünyasını kucaklamaya kalksan da, hayalini tüm Osmanlı topraklarını hatta tüm dünyayı kuşatacak kadar geniş tutsan da, seni Sur'a, Cizre'ye, Silopi'ye mahkum ederiz. Aklını başına al!
PKK'nın bir Kürt örgütü olmadığını, Türkiye'de ‘Kürt sorunu' denilen bir sorunun tarihin çöplüğüne atıldığını, Türkiye ve İslam düşmanlarının görmek istememesini anlıyoruz. Lakin hâlâ Kürt sorunu ve devlet Kürtlerle ilgilenmiyor türküsü söyleyen Müslüman Kürtleri anlamıyoruz. Burada devletin üstüne düşeni kâmil mânâda yaptığından falan söz etmiyoruz. Ama bu arkadaşlar da, devletin ne yapması gerektiğini bir türlü söylemiyorlar. Tek söyledikleri şey, Kürt sorunu da, Kürt sorunu... Devlet bizi muhatap almıyor ve bölgeye ilgi göstermiyor.
Dindar Kürtler lütfen, terör konusunda 72,5 parçaya ayrılmak yerine, Kürt görünümlü Marksist Pakradoniler gibi siz de bir araya gelin. Milliyetçilik musibetinin izlerini kalbinizden ve dilinizden atın ve eksiklerle beraber çözüm tekliflerinizi de sunun ya da susun.
Artık terörü sadece eline silah ve bomba alıp patlatan zavallılardan ibaret sanmaktan vazgeçmeliyiz. Mevcut sistem bu halde devam ederse, daha çok terörist üretmeye devam eder. Büyük teröristler, iş ve finans dünyasının içinde. Bürokrasi, akademiler ve siyasetçilerin arasında. Hatta mevcut eğitim sisteminin kendisi. Hepsinden önemlisi de, terörü üretende de, besleyen de cari liberal kapitalizmin kendisi. Bundan kim nemalanıyorsa, gerçek terörist onlar.
Not: Meslektaşlarımıza kalsa, yine o reyting yarışı belasına teröre hizmet ederdi. Tüm engellere rağmen bir bölü etti de. Bizim elimizde de, patlamanın dehşetini anlatan özel çekim kareler var. Bunu yayınlamak olsa olsa teröre hizmet etmek olur. Emniyetin görüntüleri engelleme ve yayın yasağı son derece isabetli bir girişim.
