“Kozanlı Ömer” kod adını kullanan FETÖ firarisi Osman Hilmi Özdil bu kez de Bylock yazışmaları ile gündemde.
İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü'nden 3 kişilik özel ekip, milyonlarca bylock mesajının içinden Osman Hilmi Özdil'in izini sürmüş.
Bylock kayıtları, Özdil'in yani Kozanlı Ömer'in kayınbiraderi olan Bolu eski valisi İbrahim Özçimen'in yurt dışına kaçırılması için çeşitli yazışmalar yaptığını gösteriyor.
Kaçırma işinde başarılı olamamışlar. Zira Özçimen Nazilli'de yakayı ele vermiş. İfadesinde ise kendisini, AK Parti eski milletvekili Şaban Dişli'nin vali yaptırdığını söylemiş.
Dişli ailesinden eski tuğgeneral Mehmet Dişli'nin 16 Temmuz sabahı Hulusi Akar'ın talimatı ile Çankaya Köşkü'nde tutuklandığını hatırlatıp devam edelim.
Ancak Kozanlı Ömer'in bylock yazışmalarıyla değil, yakalanıp serbest kalmasıyla…
“KOZANLI ÖMER YAKALANDI AMA…”
Tarihleri 12 Ocak 2017'yi gösterdiğinde, eski adı Doğan Haber Ajansı olan DHA yani yeni adıyla Demirören Haber Ajansı, “FETÖ'nun kilit adamı Osman Hilmi Özdil Tayland'da yakalandı” başlıklı bir haber geçer.
Haberde şöyle denilmektedir: “Kayseri'deki FETO davasındaki notların satır arasında müthiş bir ayrıntı ortaya çıktı. O nota göre kırmızı bültenle aranan ve FETÖ'nün emniyet imamı olan ve bütün karanlık işlerin başı olarak yıllarca emniyeti idare eden Osman Hilmi Özdil'in Tayland'da yakalandığı belirtildi.
Tayland'ın Osman Hilmi Özdil'i iade etmeye karar verdiği vurgulandı ve bunun yakında gerçekleşeceği belirtildi.”
İşte bu haberin sonrası yok.
DHA'da değil, hiçbir yerde yok.
Bu haber doğru ise -ki doğru- Boydakların da yargılandığı mahkeme dosyasına girmiş bir delil, DHA tarafından haber yapılıyor.
Peki, sonra ne oldu? FETÖ'nün eski emniyet sorumlusu, paravan sigortacı Kozanlı Ömer, Tayland tarafından Türkiye'ye iade edildi mi?
Edildiğine dair elde hiçbir bilgi yok. Aksine bir buçuk yıl aradan sonra dün ve bugün çıkan haberlerde bu şahsın ABD'de olduğu kaydediliyor.
Demek ki, Taylan'dan Türkiye'ye değil ABD'ye gitmiş veya gönderilmiş.
O zaman soru şu, Tayland, Türkiye'ye iade etmekten vaz mı geçti? Geçti ise Tayland hükümetini kim nasıl ikna etti?
Pek çok alçağı derdest edip getiren Türk makamları bu haini neden getiremedi?
Burasını bilmiyoruz, lakin bu hafta sohbet ettiğimiz ve FETÖ yapılanmasını çok iyi bilen eski gazetecilerden biri dedi ki: Osman Hilmi Özdil, FETÖ'den ayrılmış gibi gözüken bir profesörün girişimleri ile Tayland tarafından serbest bırakıldı.
İsmi kamuoyunca da iyi bilinen ve isminin baş harfleriyle kodlanmış bir yapılanmasının olduğu da iddia edilen bu profesörün, FETÖ tarafından çekilmiş bir kasetinden söz ediliyor.
İddia doğru ise pazarlığın bu vb. kirli çamaşırlar üzerinden yapıldığı ileri sürülüyor.
‘Medya, özellikle de FETÖ konusunda önemli haberlere imza atmış olan yayın organları, neden bu Tayland meselesi üzerinde durmuyor' sorusunun cevabını, şimdilik bilmiyoruz ama muhakkak bir gün öğreneceğiz.
KOZANLI'NIN BAYLOCK YAZIŞMALARINDA NE VAR?
Kozanlı çeşitli mahkemelerde yargılanan etkili bir isim. Biri, Kayseri'deki Boydakların da yargılandığı dava. Bir diğeri ise, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde süren eski EGM İstihbarat Dairesi başkanları Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak, kapatılan Nokta dergisinin eski genel yayın yönetmeni Cevheri Güven ve suç tarihlerinde Yeni Akit gazetesi Ankara temsilcisi olan Yener Dönmez'in de aralarında bulunduğu 171 sanıklı dava…
Başka bir husus ise 18 Nisan 2007'de FBI'ın New York JFK Havalimanı'nda yaptığı rutin kontroller esnasında Osman Hilmi Özdil ve Murat Karabulut'un üzerinde yakaladığı, Ergenekon ve 28 Şubat davaları ile ilgili isim listesi ve diğer belgeler.
Karmaşık ilişkilerin göbeğindeki bu karanlık Kozanlı Ömer, Bylock mesajında kayınbiraderinin kaçırılması ile ilgili şunları yazmış:
"Arkadaşlara sordum İbrahim Özçimen ağabeyin durumu hakkında dosyası, vs. var mı diye. Muş'ta vali iken Et Balık Kurumu'na ait bir arsanın usulsüzce bir şirkete verdiği hakkında bir dosyası varmış. Yurt dışına kaçma riski olan 20 kişiden birisiymiş. Hakkında böyle bir not varmış.
Evinin temizlenmesini söylemişsiniz temizlik yapmış ve her an evimize gelecekler psikozuna girmiş. Süreçle ilgili buraya geldiğinde anladığım İstanbul'daki ağabey ile irtibatı çok zayıf gördüm. Profesör arkadaşla istişare etmemiş.”
Özdil'in yazıştığı X kişisi ise “Abi yurtdışı yasağı durumu, operasyon olma ihtimalini siz daha iyi bilirsiniz. Erken öğrenme durumu olursa birde yurtdışına çıkışını nasıl yaparız mümkünse öğrensem…
Sizler yurt dışına çıkma kararınız olursa İbrahim abi bundan memnun olabilir. Güney Afrika veya Avrupa'da bir ülke veya sizin uygun göreceğiniz bir ülke olabilir. Abinin her şeye rağmen Türkiye'de de kalmasını düşünür ve kararınız bu yönde olursa. O zaman irtibatları çok sıkı kurmalısınız. Eagle yerine yeni yapılan Tango'yu abiye kurdum ihtiyaç durumunda kullanırsınız” dediği görüldü” diye cevap veriyor.
DUALARI TERS TEPENLER
Malum FETÖ elebaşısı, 17/25 hezimeti sonrasında “evlerine ateş düşsün…” şeklinde beddua seanslarına başlamıştı.
Özdil'in Bylock kullanıcılarına gönderdiği mesajlarda ise, "Allah'ım! 2016 yılında, şeytanların gelip gelip tepemize binmelerine, tebelleş olmalarına müsaade etme! Bizlere inayet buyur! 2016'da bize dokunan ve dokunması muhtemel olan zararları ortadan kaldır... Gaflet, heva ve heves gayyalarından bizi kurtar... Allah'ım! 2016 yılında; Hizmetimizi düşmanların şerlerinden, tuzaklarından, hilelerinden kurtar” şeklinde benzer bir dua ve beddua tespit edilmiş.
Bedduaları kendilerine dönen bu haydutlar konusunda hiçbir zaman mücadele sürecini gevşetmemek gerekiyor. Özellikle de FETÖ'cülerden ayrılmış gibi ve onları ifşa edermiş gibi yapıp hâlâ devlet içinde örgütlenmeye devam edenleri dikkatle izlemeli ve asla affetmemeli!