Tarihimiz siyasi mevtalarla dolu. Buna rağmen her geçen gün yenileri eklenmeye devam ediyor. İnsanı siyasi mevtalığa iten şey, dizginleyemediği ihtirasları olmalı. Bu kimselere sorsak muhakkak gadre uğradıklarını söyleyeceklerdir. Birlikte yola çıktıkları kimseler yanlış yola sapmış, bunlar da düzeltmek istemiş fakat muhatapları ‘arsız bir muhteriz' oldukları için kimseyi dinlememişlerdir. Onlar öyle diyecek demesine de gerçek böyle mi?
Bülent Arınç, Hüseyin Çelik, Haşim Kılıç, Abdullatif Şener, Nevzat Yalçıntaş, Yaşar Yakış, Erkan Mumcu, İdris Naim Şahin, Ali Müfit Gürtuna gibi öne çıkan siyasi mevtaların hepsi fâsit daire içinde dönen Erdoğan muarızları…
Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi hayatını dikkatle izlediğinizde bu tür kimseleri ciddiye alıp cevap vermediği görülür. Cevap vermişse de nadiren, kısa ve son derece seviyeli...
Bu isimlerden ihtirasına ilk yenilen Ali Müfit Gürtuna idi. Kim ona ne vaat etmişti ve neler olupbitti ehlinin malumu. Ali Müfit Bey'in kerimesinin Üsküdar Baltalimanı sahilinde geçtiğimiz yıl gerçekleşen düğününe, Bedreddin Dalan ve malum mahallenin adamları katılmış. Bu taraftan eser miktarda insan varmış. Demek ki, irtibatlar tümüyle kopmuş, çevreler ve çehreler değişmiş, dolayısıyla adetler de...
Siyasi harakirisini yapan Bülent Arınç'ı bekleyen şey de ondan farklı olmayacak. Artık Aydın Doğan, Taha Akyol, Fetulah Gülen, Fehmi Koru, Nazlı Ilıcak ile hem dem olurlar.
Aslına bakarsanız, sorun Bülent Arınç ve yukarıda adı geçen isimlerde değil, Erdoğan'da. Yirmi yıldır bu tip adamlara sabır taşı olsa çatlar. O ise taşları çatlatıp kendi sabretmiş. Bu iyi değil. Bırakmalıydı her şeyi bu beylere. Halkın büyük çoğunluğunun desteğini alıp durmamalıydı. Dik durmak da neyin nesi?
27 Nisan'da askere haddini bildirmek de nereden çıktı, niye selam durmadı? Ya partisinin kapatılmasını engellemek ve “kardeşim” dediği Abdullah Gül'ü nefsine tercih etmek…
İnsanlık vampirine DAVOS'ta kafa tutmak ve O, Gazze'nin kanını ve canını emerken, oturup HAMAS'a destek vermek günah-ı kebairden değil mi?
Hakan Fidan operasyonunu püskürtmemeliydi mesela. Teslim etmeliydi FETÖ'ye… Madem Hakan Fidan'ı vermedi, bari Gezi kalkışmasında teslim olsaydı ya! 17-25 Aralık darbe girişimine direnmek de neyin nesiydi?
Ne o tek başına terör örgütü FETÖ'yle mücadele etmek… Teslim ediverseydi milletin geleceğini olmaz mıydı? Bülent Arınç'ı üzmeye değer miydi?
Amerika'dan İran'a, İsrail'den (eski) Suudi Kralına kadar herkes Sisi marşı söylerken, O kalkıp ‘Mursi' ve ‘Rabia' diyor. Bu otoriteye isyan değil de nedir? FETÖ bunlara kızmasın da ne yapsın…
Aydın Doğan'ın sonu gelmez isteklerini yerine getirmek yerine, niye Katar'da, Somali'de askeri üs kurdu anlaşılır şey değil.
Milli savunma sanayi de nereden çıktı? Ne o ta Şili'ye, Peru'ya, Ekvatora kadar gidip ilişkileri geliştirmek, yakıştı mı şimdi? Uydu olmak varken, herkesi kendine uydurmak hiç olacak şey değil…
Her işini Bülent'in hocasına sorması gerekmez miydi? Taha Akyol'un programına niye çıkmıyor ki? Niye Bülent'i değil de, Davutoğlu'nu geçirdi partinin başına? Hadi partiye Davutoğlu'nu getirdi, neden Bülent'i başbakan yapmadı? Yapsa da, emirler Pensiltenya'dan gelse işler tıkırında olsa olmaz mıydı?
Bu Recep Tayyip Erdoğan tekin adam değil. Öyle olmasa ailesine saldırılır mıydı? Bülent Arınç'ın ailesine neden saldırmıyorlar? ‘Bülent'te kim' demeyin öyle. Adam nihayetinde taşı gediğine koyan bir laf ebesi.
Hani Bülent'i birileri izlemişti de, suikast yapacaktı da, sonradan Pensiltenya'daki hocasının planı olduğu ortaya çıkmıştı ya… Herkes her şeyin farkında demek için not ettim bunu. Başka bir kastım yok.
Yaşa var ol Bülent Arınç…
Sen olmasan kimse gerçeği öğrenemeyecekti. Sen olmasaydın Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘kötülüğünü' göremeyecektik! Sahi ya Bülent Bey, bu masumiyetinle nasıl sabrettin bu adama sen?
Bakanlar Kurulu'nu ağlayarak terk ettiğinde sana “içeri gir, terk etme” diyen kimdi? Ya da sen kimlere kuş uçuruyordun?
Yaşa var ol Bülent Arınç…
Sen olmazsan bu ülke batar. Yok yok sen olmazsan dünya batar.
En iyisi sen Pensiltenya'ya taşın, dünyayı oradan hocanla yönetirsin. Burası sana dar geliyor belli.