‘Zengin fakirlere bir sadaka' dediğime bakmayın sadaka Müslüman'a verilir gavura değil.
Medyada sık sık dünyan zenginlerinin listesi yayınlanır. Hâlen İsviçre'nin Davos kasabasında devam eden ‘Dünya Ekonomik Forumu' nedeniyle “İngiliz yardım(!) kuruluşu” Oxfam, güya çarpıklığa dikkati çeken yeni bir liste yayınladı. BBC ise haberi “Dünyanın yarısının zenginliği, sekiz adamın elinde” başlığı ile duyurdu.
Bu tür haberlerin hepsi belirli bir amaca hizmet eden yalanlar. O yalanlara bir bir temas edeceğiz ama önce “yardım” ve “İngiliz” kelimesinin nasıl yan yana gelebilir buna bakalım. Gerçekte bu olur şey değil. Ama oluyor işte…
Haksızlık etmeyelim bu sadece İngiliz için değil, Fransız, Alman, Amerikan vs. gibi tüm batı için geçerli ise de, söz konusu İngiliz olunca daha büyük bir önem arz eder. Zira bu hususta da İngiliz'in eline kimse su dökemez.
Dünya yansa üstüne benzin dökmede birbirileri ile yarışan bu merhametsiz devletlerin yardımı ancak onların âli menfaatlerine hizmet etmeniz şartı ile olur.
Aksi halde açlıktan ölecek olsanız size gelen yardıma dahi el koyanların zenginler listesini yayınlayıp üstüne bir de “Dünyanın yarısının zenginliği, sekiz adamın elinde” sömürüsü yapmasının derin ve şeytani bir maksadı olmalı.
“İngiliz yardım” kuruluşu Oxfam'ın dünyanın en zengin 8 kişisinin servetinin, dünyanın yarısına tekabül eden 3 milyar 600 milyon kişinin servetine eşit olduğunu açıklıyor. Bunlar;
75 milyar dolarla Bill Gates
68 milyar dolarla Amancio Ortega
61 milyar dolarla Warren Buffett
50 milyar dolarla Carlos Slim
45 milyar dolarla Jeft Bezos
45 milyar dolarla Mark Zuckerberg
44 milyar dolarla Larry Ellison
40 milyar dolarla Michael Bloomberg imiş
Bill Gates: Microsoft'un kurucu ortağı, agnostisizm (bilinmezcilik yani ateist) inancı mensubu, Bluegrass Komitesi ve Kapitalizm Koruma Komitesi üyesi, 2005'te Kraliçe'nin amaçları ve hizmetleri nedeniyle verilen ‘şövalye' unvanının sahibi, CocaCola'nın ortaklarından, Harvard terk, Bill ve Melinda Gates Vakfı Yön. Kur. Başkanı, LSD bağımlısı…
Amancio Ortega: İspanyol tekstil devi Inditex'in kurucusu…
Warrebn Edeard Buffett: Buffett grup patronu, Agnostisizm (bilinmezcilik / ateist) inancı mensubu, Salomon Brothers Grubun üyesi, Alfalfa ve Phi Kappa Psi kulüplerin üyesi, Colombia mezunu, Bill ve Melinda Gates Vakfı Yön. Kur. Üyesi, Washington post yazarı, prostat kanseri…
Carlos Slim Helu: Meksikalı işadamı, Osmanlı'dan göç etmiş bir ailenin çocuğu, Universidad Nacional Autonoma de México mezunu, CompUSA, América Movil, Grupo Carso, Telmex, Cigatam grupların sahibi, inancı bilinmiyor, sigara tiryakisi…
Jeft Bezos: Amazon'un kurucusu ve gerçek adı Jeffrey Preston Bezos, eBay, drugstore, DE Shaw & Co., Bankers Trust 'un sahibi, Phi Kappa Psi kulüp üyesi, Princeton mezunu…
Mark Zuckerberg: Henüz 33 yaşında, Yahudi, Facebook kurucusu, Harvard terk, Alfalfa kulüp üyesi, FWD'in sahibi, renk körü…
Larry Ellison: Oracle'ın kurucusu, Yahudi, Ampex, Ncube, Amdahl şirketlerinin hâkim ortağı ve CEO'su, Apple'ın ortak ve yönetim kurulu üyesi, US Big Brother Award ödülü, tipini beğenmediği için çok kez estetik ameliyatı olmuş…
Michael Rubens Bloomberg: Yahudi, Salomon Brothers Grubu'nun üyesi, New York eski belediye başkanı, News Week ve Bloomberg medyanın sahibi, Harvard mezunu, Alfalfa ve Phi Kappa Psi kulüp üyesi, esrar içicisi…
ZAMANLAMA MANİDAR
BBC'nin bu haberi Davos günlerinde yayınlaması sizce de manidar değil mi? Buna bir de İngiltere'nin tam da Davos başladığı gün Avrupa Gümrük Birliği'nden ayrılacağını duyurması da ayrı bir anlam katıyor.
Haberin 'öfke artacak' şeklindeki alt başlığı ise şu propaganda metni ile dolduruluyor: “Yoksulluğa karşı mücadele eden bir kuruluş olan Oxfam, daha önce 62 kişinin dünyanın yarısının servetini elinde tuttuğunu açıklamıştı; ancak İsviçre Bankası Credit Suisse'den aldığı yeni veriyle bunu sekiz kişiye düşürdü. Kurum, eğer eşitsizlikle mücadele etmek için gereken önlemler bir an önce alınmazsa bireylerin öfkesinin daha çok büyüyeceğini, ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesi ya da İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmak için referandumda Brexit'ten yana tavır alması gibi köklü siyasi değişikliklerin olacağını söylüyor. Şirketlerin ve hükümetlerin sadece rekabet etmemesi gerektiğini, aynı zamanda çalışan hakları için işbirliği yapması gerektiğini vurgulayan rapor, zenginlerin vergi cennetlerini kullanmasının eşitsizliği körüklediğini aktarıyor.”
Haber şöyle sürüyor: “Her 10 kişiden 7'si son 30 yıldır eşitsizliğin arttığı bir ülkede yaşıyor. Zenginler servetini çok hızlı bir şekilde artırdığı için dünya ilk trilyonerini 25 yıl içinde görecek. Yoksul ülkeler, vergi cennetleri yüzünden 100 milyar dolar zarar ediyor. Yoksul ülkelerin kaçırılan vergiler yüzünden edinemediği 100 milyar dolar ile 124 milyon çocuğa eğitim verilebilir.”
O BRONLAR LİSTEDE NEDEN YOK
Oxfam'ın yanı sıra malum her yıl İskoçya'dan ABD'ye göç eden Bertie Charles Forbes tarafından kurulan Forbes dergisi de zenginler listesi yayınlar. Bu derginin yayınladığı zenginler listesinde hiçbir zaman Rothschild ve Rockefeller soyadlarını göremezsiniz.
Ne kadar geriye giderseniz gidin, bu iki soy isim listelerde yer bulamaz. Bunun iki nedeni olmalı: Ya baronlar çok fakir ve listeye girecek kadar servetleri yok, ya da bilinmesi istenmeyen bir oyun söz konusu.
3 milyar 6 milyon kişinin servetine denk olduğu söylenen 8 zenginin serveti ne kadar? Sadece 424 milyar dolar. Yani yarım trilyon dolar bile değil.
Bunları dillerine dolayıp köpürte köpürte verenler Rothschild ve Rockefeller ailelerinin 50 trilyon doları aşan serveti konusunda tek satır yazmıyor.
Çok değil birkaç ay önce, adı şeytan şirkete çıkmış olan baronlara ait Monsanto Alman Yahudisi Bayer'e 66 milyar dolara satıldı.
Diğerleri bir yana sadece General Elektrik (647 milyar dolar), Shell (375 milyar dolar), BP, Mobil, Elf, Total gibi bu ailelere ait şirketleri esas alsak, bu ikilinin serveti trilyonlarca doları bulur. Bunlara ne gerek, daha büyüğü de var. Sadece Rothschild ve Rockefeller ailelerine ait JP Morgan Chase Bank'ın değeri 2 trilyon 43 milyar dolar.
NASIL SOYULUYORUZ?
İşte burada devleti ve milletleri soyan bir tuzak var. Bu tür ailelerin servetleri kendi üzerlerinde değil, vakıflarına kayıtlı. Bu nedenle sadakaya muhtaç durumda gözükürler. Bu vakıflar ise her türlü vergiden muaflar. Böylece hem servetin miras yoluyla bölünmesini engelliyorlar, hem de hiç vergi vermiyorlar. Dünyanın en fakirleri yediği simitten ve içtiği sudan bile vergi öderlerken bunlar ise toplumları ve devletleri sömürmeye devam ediyorlar.
Bu nedenle medyadaki arkadaşlara diyoruz ki, servis edilen her habere atlamak yerine azıcık emek harcasanız. Aksi durumda şeytana avukatlık etmiş oluyorsunuz.
Mevla sayınızı artırsın,Allah razı olsun.
Gdo yu temiz gıdamıza saklayan parasını da biryerlere saklamayı becerir herhal!