Fıkra bu ya, bizim Temel sık sık hastalanır ama kimse onun hasta olduğuna inanmazmış. Temel'de ölmeden mezar taşını yaptırıp, taşa ‘hastayım dedim dedim inanmadınız, şimdi inandınız mı' diye yazdırmış.
Çok değil 26 Ocak'ta yazdık bu oda, borsa, baro, birlik musibetini. Bunlar şimdi de Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a dadanmışlar.
Önce Bozdağ'la ilgili hikâyeden başlayalım.
Bekir Bey, hukuk mezunu ve memleketi Yozgat Barosu'na kayıtlı bir avukat aynı zamanda.
28 Şubat döneminde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Birliği (TESK), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK -Tüsiadçı da denilir kendilerine-), TÜRK-İŞ ve DİSK'ten oluşan “5'li çete” olarak şöhret bulan bir apoletsiz darbeciler vardı.
Üstüne çöktükleri servet üzerinden Erbakan Hoca merhuma, millete yapmadıkları, etmedikleri kalmadı.
Bunları o dönemki TÜRK-İŞ Başkanı Bayram Meral, DİSK Başkanı Rıdvan Budak, TESK Başkanı Derviş Günday, TOBB Başkanı Fuat Miras, TİSK Başkanı Refik Baydur idi. Bayram Meral'ı CHP İstanbul'dan, Rıdvan Budak'ı DSP İstanbul'dan Derviş Günday ise CHP Çorum'dan milletvekili yaptı.
Kimse bunlara 28 Şubat'ın henüz hesabını sormadı.
Şimdi ise Yozgat Barosu'ndan Bekir Bozdağ'a hakkında disiplin soruşturma başlatmış.
Gerekçe ise Bozdağ'ın 667 ve 668 sayılı kanun hükmünde kararnameler (KHK)'deki imzası.
Bozdağ'ın yıllarca zorunlu aidatları ödeyerek beslediği Çorum Barosuna göre Bozdağ'ın imzası avukatlık meslek kuralları ve etiği ile uyuşmuyormuş.
Müşteki ise Avukat İsmail Sami Çakmak. Çakma diyormuş ki, ‘Bozdağ avukatlık mesleğine darbe yaptı.'
Biri hukuk olmak üzere iki fakülte bitiren Bozdağ, Çorum Barosu avukatlık ruhsatını iptal ederse bir daha avukatlık yapamayacak.
‘Besle kargayı oysun gözünü' sözü bugünler için söylenmiş olmalı
Baro veya Barolar Birliği bir kişinin meslek hayatına son verebiliyor. İşte hukuk diye buna denir.
Sadece baro için değil, aynı zamanda PYD savunucusu Tabipler Odası ve diğerleri içinde geçerli. Şayet muayenehane açacaksanız, tabipler odasına, diş hekimliği mesleğini icra edeceksen diş hekimleri odasına, bakkallığa dönen eczacılık dükkânı açacaksanız eczacılar odasına, berberlik yapacaksanız berberler odasına, pazarcılık yapacaksanız pazarcılar odasına üye olup haraç vereceksiniz.
Bu sadece bunlar için değil, mimar içinde, mühendis içinde, mali müşavir içinde, taksici içinde şirket içinde, esnaf içinde geçerli. Hâsılı hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan, size ve mesleğinize hiçbir katkısı sunmayan, iktisadi veya ideolojik kümelenmelere sadece anayasal kuruluş diye haraç ödemek zorunda bırakılan bir milletiz biz!
Bekir Bozdağ'a soruşturma açılmasına üzüldük mü? Hayır! O Bekir Beyin meselesi.
Ama Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'a ‘KHK'da imzası var' diye disiplin soruşturması başlatmak, bu millete hakarettir.
Size, bize, ona, buna, hepimize tasallut olmaktır bu.
Adamlar görevini yapıyor. Bizde 15 yıldır milleti bu oda, borsa, birlik, baro gibi müesseselerin tasallutundan kurtarın diye yazıyoruz. Kimse umursamıyor. Belki bundan sonra Bekir Bey umursar!
Bunlar üstünde oturduğu, çarçur ettiği kaynakla biz yıllarca doyarız.
Öyle sıradan paralardan söz etmiyorum, on yüz milyarlarca dolardan…
Bir esnafa usulsüz cezaları kesmek için canhıraş çalışan Maliye Bakanlığı birazcık da bu işlere kafa yorsa.
AK Parti ve MHP el birliği edip şu işlere el atsa.
2019'da ne olur biliyor musunuz? Cebindeki hortumu kesenler, millet kafa tutulmasını engelleyenler, devletle savaşı bitirenler en az yüzde 20 daha fazla oy alır.
Ama sadece Tabipler Birliği'ndeki “Türk” ibaresini kaldırılmasıyla olacak şey değil bunlar.
Neştere buracaksın, cerahati deşeceksin, irini boşaltacaksın ama hepsinden.
Türk adını kullanmak devletin kendisinden başkasının hakkı olabilir mi?
Niye kullanma ihtiyacı hisseder bir kurum Türk adını?
Türkiye'de kurulmuş bir meslek teşekkülü Srikalanka'nın olacak değil ya!
Ayrıca ahilik ahlakı mı kaldı ki, bu teşekküllere bunca yetki veriyorsunuz?
Adalet Bakanlığı varken, baroda kimmiş ki size avukatlık ruhsatı verebilir ya elinizden alabilir? Ama verdirirseniz tabii olarak alır da.
Gelin şu devleti yeniden yapılandırınız.
Görülmüştür ki, kriz çıkınca yapılanlar çözüm olmuyor.
Çooook...meşhur biri başka meşhur birine yazdığı mektupta oltadaki Türkiye’den bahsediyordu....acaba oltadaki Türkiye derken Türkiye’yi kendi içinde kıskaca alan bu anayasal meslek kuruluşları...odalar....birlikler....vesaireler mi kastediliyor?