Mahpus Can Dündar'ın yönetimindeki Cumhuriyet gazetesinin Rusya yanlısı yayınlarına “diktatör” neden müdahale etmiyor dersiniz? Güç yetiremediği için mi, yoksa üzerine atılan yaftadan beri olduğu için mi?
‘Daha ne yapsın adamı içeri tıktırdı' mı diyorsunuz. O halde meseleye bir de şu açıdan bakalım.
Solcu(!) Can Dündar, Kuzey Kore'nin ‘Rodong Sinmun' gazetesinin yayın yönetmeni olsa ve ülkenin istihbarat örgütüne ait araçların taşıdığı gizli malzemeleri ifşa etse, diktatör Kim Jong-un ne yapardı?
BBC, Mayıs 2015'de şu haberi geçmiş: Kuzey Kore diktatörü Kim Jong-un, aynı zamanda amcası olan Savunma Bakanı Jang Song-Thaek'i, Kore liderine 'saygısızlık yaptığı' suçlamasıyla uçaksavarla kurşuna dizdirerek idam ettirdiği öne sürüldü.
Amerika'nın ‘İrangate' skandalını hatırlayalım. İsrail, Amerika'dan aldığı silahları, üstüne fahiş kâr ekleyerek İran'a satıyor.
Amerikalılar bunu öğrenince, İran'ın kapısını çalar. İrlanda pasaportu taşıyan Amerikalı Robert Mc Farlane ve ekibi, İran'ın Mehrabad Havalimanına inerler. Burada yaptıkları görüşmede (Bizzat Humeyni ile de görüştükleri biliniyor) ‘silahı İsrail'den değil, daha ekonomik olarak direk bizden alın' teklifinde bulunurlar. Gelişmelerden rahatsız olan İsrail, Amerika'nın girişimini ifşa edince İrangate skandalı ortaya çıkar.
Seyyid Mehdi Haşimi, Humeyni'nin en sadık adamlarından biridir. İran'ın eski başbakan yardımcısı İbrahim Yazdi, Haşimi'nin sadece “Biz İsrail'le savaşacaktık ama şimdi onunla ticaret yapıyor, silah alıyoruz. Buna mukabil Müslümanlarla (Irak'la) savaşıyoruz…” dediği için hakkında akla hayale gelmedik ahlaksız iftiralarda bulunularak idam edildiğini söylüyor. (Yazdi ise Paris'ten İran'a Humeyni ile birlikte dönen bir kişi)
Örnekler çok mu ağır oldu? Ya da ‘bunlar nasıl bir örnek mi' dediniz? O halde buyurun size gelişmiş batıdan örnekler.
Amerika'nın sadece gizli diplomatik yazışmalarını ifşa eden Julian Assange (WikiLeaks)'in başına gelen ve gelmeye devam edenleri ne yapacağız?
Yine ABD'nin istihbarat örgütlerinden NSA'nın ajanlarından biri olan Edward Snowden'ın sızdırdığı belgeler yüzünden başına gelenler…
Snowden diyor ki: ‘Beni öldürmek istiyorlar!'
Yetmez ise devam edelim…
1986'da Sunday Times gazetesine konuşup, İsrail'in gizli nükleer programını açıklayan Mordehay Vanunu'nun başına gelenleri hatırlayan var mı aramızda?
İsterseniz birlikte hatırlayalım…
Gazetenin yayınından sonra, MOSSAD, Roma'da yakaladığı Vanunu'yu bayıltıp kaçırarak, Telaviv'e götürür. Vatana ihanet suçlamasıyla 18 yıl hapse mahkûm edilen Vanunu, 2004'de serbest bırakılır. Bırakılır da normal bir hayat sürmesine izin verilir mi? Hayır! Hâlen de pasaport alması yani yurt dışına çıkışı ömür boyu yasak. Dahası sürekli ev hapsi devam diyor.
Eski MI5 ajanı Annie Machon, 1994 ve 2005'de Londra'da yaşanan terör saldırılarını MOSSAD'ın işlediğini, İngiliz istihbarat örgütü MI5'in buna göz yumduğunu ve suçun Filistinli masumlara fatura edildiğini açıklar. Peki, ona ne yaparlar? Hapis cezası ve ‘terörist' muamelesi…
Örneklerin listesi uzar gider. Biz sadece herkesin bildiği örnekleri hatırlattık.
Can Dündar ve gazetesi, Türkiye'nin dışındaki bir ülkenin sırlarını ifşa etmiş olsaydı, muhakkak ki gazetecilik yapmış olurdu ve kendisi kahramanlığı da hak ederdi. Bırakın itham etmeyi kıskanırdık da.
Peki, Dündar ve gazetesi ne yaptı? Kendi ülkesinin istihbarat örgütü MİT'in sırlarını ifşa etti. Bundan kim zarar gördü? Türkiye! Bir devlet, ‘gazetecilik' masalıyla sırlarının ifşa edilmesine göz yumar mı? Yummaz elbet. Yumarsa ona devlet denmez. Yumarsa o devlet, devlet olmaktan çıkar.
Can Dürdar'ı kim savunuyor? Erdoğan düşmanları, Dündar'a bilgileri veren FETÖ'cüler, batılılar. Kısaca Türkiye'nin düşmanları... Hiçbir gazetecinin görevi, devletin güvenliğini etkileyici sırları ifşa etmek değildir.
Dikkat edin! Bu arsız yalancı gazete, geçtiğimiz hafta da şu manşetle çıktı: “Rusya'dan şok iddialar. Suriye'den çalınan petrolün güzergâhı Türkiye. Erdoğan ve ailesinin, IŞİD'in petrol ticaretiyle ilişkisi var. Türkiye sınırında 16 bin tır görüldü…”
Bu yalan haber, Türkiye düşmanlığı değil de nedir? Dikkat ediniz! 16 bin tırdan söz ediliyor. Tırları arka arkaya sıralasak en az 400 kilometre eder. İstanbul Ankara arası mesafeden daha uzun. Bir gazete bu kadar arsızca yalan söyleyebilir mi? Söyler… Üstelik o gazetenin adı Cumhuriyet ise b/mal gibi söyler.
O gazetede her zaman hem İslam, hem de Türkiye düşmanlığı yapılır. Erdoğan düşmanlığa bahane…
Can Dündar, skandal MİT tırları haberinin yayınladıktan sonra apar topar İngiltere'ye gitti. İngiltere'de ajanlar Can'ı alıp izini kaybettirmişler.
Şimdi Can'a soruyoruz. Can Londra'ya neden gittin? Kiminle ne görüştün? Sana ne üflediler? Sen ne vadeddin? Hadi bu haber değeri taşıyan gezini de anlat da millet kime hizmet ettiğini öğrensin. Ama yapamazsın...
Can unutma hiçbir ciddi devlet ihaneti affetmez. Mesela çok sevdiğin Putin'in Rusya'sında gazetecilik yapıyor olsaydın ve aynı ihaneti orada yapsan aynı suçu orada işleseydin Putin sana ne yapardı? ‘Aferin Can'ım yoluna devam et' mi derdi, yoksa kör kuyuya mı atardı Can'ını? Ya çok sevdiğin İsrail'de yapsaydın, Vanunu kadar şanslı olabilir miydin Can? Ya da talimat aldığın Londra'da olsaydın neler gelirdi başına? Sadece Irak'la ilgili İngiltere'nin istediği raporu yazmadığı için ihanetle suçlanıp, öldürülüp intihar süsü verilen, İngiliz Savunma Bakanlığı biyolojik silah uzmanı Dr David Kelly kadar şanslı olabilir miydin Can?
Can hatırlıyor musun talimat almak için gittiğin Londra'da dünyanın en büyük medya patronlarından Rupert Murdoch'un başına 2011'de İngiltere'deki tele-kulak skandalı yüzünden neler geldi? Bunların hepsini m/bal gibi biliyorsun ama senin niyetin kötü değil mi Can?
Sen başına ne geleceğini bile bile işledin bu sucu Can Efendi. O halde cezasını da kuzu kuzu çekeceksin.
Allah sizden razı olsun bizleri böylesine detaylarla bilgilendirdiğiniz için çok teşekkürler ALLAH YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN....