Dünyanın önemli bir bölümünün ‘devlet' olarak tanıdığı tek gizli topluluk olan Vatikan'da konuşlu Katolik dininin ‘sahte peygamber'i Papa, hafta sonu Midilli adasında göçmenleri ziyaret etmiş.
Ziyarete Yunanistan'ın ateist başbakanı Çipras ile İstanbul Ortodoks Patriği Bartholomeos da eşlik etmiş.
Cumartesi günü ekranlarında aşağılık bir sapkınlık olan eşcinsel filminin propagandasını yapan Euronews, Papa'nın mültecilere “yalnız değilsiniz” mesajı verdiğini iddia ediyor.
10 göçmeni seçerek -sonra büyük bir cömertlikle 12'ye çıkarmış- ‘Vatikan' cehennemine götürme kararı alan Papa, ziyaretinde “Avrupa, insan haklarının ana vatanıdır” şeklinde bir eşek şakası yapmış.
İşte bu batılılar böyle. Hakk ve hakikatin zerresi yok bunlarda. Bireysel yalanda üstlerine yoktur da, 7 milyarın gözünün içine baka da hiç sıkılmadan “kamusal yalan” da söylemekten hiç çekinmezler.
Suriye'de sürmekte olan 5 yıllık dram sonrasında insancıl ayaklarına yatarak Yunanistan'a giden Papa'nın yönettiği cehennemin varlığı trilyonlarca doları buluyor. Suriye'deki katliamı engellemek için kılını bile kıpırdatmayan, aksine dökülen kan Müslüman kanı olduğu için keyif alan bu arsızlar, bugüne kadar muhacirler için tek delik kuruş vermiş midir? Hayır!
Şeytanın bile akıl sır erdiremediği faaliyetlerin yapıldığı ve yeryüzünde bilinen bilinmeyen her türlü ahlaksızlık ve günahın işlendiği Vatikan'ın bay papası!
Amerika'yı işgal edip, yerlilerin ırzına geçerek kanını içen ve soykırıma tabi tutan siz,
Afrika'daki masumları köleleştirip sömüren siz,
Halen Afrika'nın yer altı ve yer üstü zenginliklerini çalmaya devam eden siz,
Yüz yıl savaşları adı altında Avrupa'da kesmedik insan bırakmayan siz,
Size insanlık ve medeniyeti öğreten Endülüs'te taş üstüne taş, baş üstünde baş bırakmayan siz,
Daha dün 20. asırda iki dünya savaşı çıkarıp, yüz milyondan fazla insanı katleden siz,
Geçtiğimiz asırda Ukrayna, İtalya ve İspanya'da insan avına çıkan siz,
Boşnakların ırzınıza geçip, soykırıma tabi tutan siz,
Kore, Vietnam, Somali, Afganistan, Irak'ı işgal edip milyonlarca insana tecavüz edip, soykırım yapan siz,
Dünyanın tüm kaynaklarını talan eden siz,
Kiliselerinize gelen çocuklara, kadınlara tecavüz eden siz,
Kara para aklayan ve suç çeteleri ile iş tutan siz,
Bir Müslüman görünce kanını içmek için kendinden geçen siz…
Sonrada çıkıp, insanlığın kan ve gözyaşından beslenen merkezini “insan haklarının ana vatanı” ilan et.
Ey papa!
Sen insanlığın yüz karası ve kötülüklerin ana vatanını aklama numarasını boş ver de, o haram paralardan mülteciler için kuruş harcadın mı onu söyle?
Harcamadın, çünkü o masumların senin haram parana ihtiyacı yok. Ey papa, sen olmasan da herkes yaptığının eşek şakası olduğunun farkında.
Bay papa!
Biz acınacak halinize gülmeyiz, ama şeytan fena halde gülüyor haberiniz ola!
İslam Dünya'sından Kırım'a ihanet
Kırım beşinci asırdan bu yana Türklerin hâkimiyetinde olan bir yurt. Her ne kadar 1783 Moskof işgaline uğrasa ve Stalin eblehi tarafından soykırıma tabi tutulsa, şimdi de Putin'in pis çizmeleri altında ise de hâlâ Müslüman toprağıdır.
Topraklarına düşman çizmesi başmış liderler gülmezler gülemezler. Son asırda bunun en iyi örneklerinden biri, merhum Boşnakların lideri Aliya İzzetbegoviç'ti. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu önceki gün TRT Avaz'ın konuğuydu. Merhum Aliya gibi yüreği yanan Kırımoğlu'da asla gülmüyor gülemiyordu.
Türkiye'nin gayretine rağmen, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın sonuç bildirgesinde Kırım'a yer verilmemesi Rus işgalinden fazla incitmiş Kırımoğlu'nu. Haksız mı? Değil.
Bu yüzden de haklı olarak: ‘Ben, bunu milletime nasıl anlatacağım. Bana bunlar nasıl dost, nasıl Müslüman dediklerinde, ne cevap vereceğim' diye soruyor.
Cümlelerinin arasında, Putin'in çizmeleri altında inleyen Kırım'ın İİT'nin İstanbul Zirvesi'nin sonuç bildirgesinde yer almasını Rusya'nın dostu İran ve Mısır'ın engellediğini söyledi.
Son Mısır firavunu Sisi'nin iktidarda kalabilmek için yapamayacağı şaklabanlık ve ihanet yok. Bu yüzden Mısır neyse de, ya İran'a ne oluyor? Kırım Müslümanları Şii olmadığı ve Kırım'ın Rusya'nın elinde olması, Türkiye'nin aleyhine olduğu için olmasın sakın.
Aslında mesele tam da bu. Eğer Kırım Müslümanları Şii olsaydı, İran bu meselede Rusya'nın yanında olmazdı. Azerbaycan'da tam tersi diyebilirsiniz. Aliyevler, Türkiye'ye değil de İran'a yaklaşsalar orada da işler terse dönerdi.
Hem Mısır, hem de İran açısından işin içinde bir de Kırım halkının Türk olması var ki, İşte İran, Mısır ve Müslümanların başına çöreklenmiş kukla rejimleri rahatsız eden şey de bu.
Buna rağmen, Türkiye'nin bastırıp bu işi halletmesi gerekirdi. Zira söz konusu olan toprak ve Türkiye'nin nüfuz alanından çok, Müslümanların izzeti ve güvenidir. İşte, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 57 üyesinin en az 50'sinin temel sorunu bu. Bu gerçeği görebilecek, görse de bu hususta adım atabilecek yeterince yönetici olmaması. Ama bugünler de geçecek inşaallah. İİT'den karar çıkmasa da, Kırım bizim yüreğimiz ve dualarımızda!