Ömer Kayani

NATO’nun gizli orduları: IŞID

27.05.2017 05:51:58

Yazılarımızın uzunluğundan şikayet eden dostlarımız için bugün kısa bir yazı yazalım. Bazen olay o kadar açık seçik ortadadır ki sadece birkaç gazete kupürünü yan yana getirmeniz yeterlidir.

Filipinler örneği üzerinden NATO ve IŞID'ın ne olduğunu kısaca çözümlemekten bahsediyoruz. Bu arada zaman zaman niye DAEŞ değil de IŞID olarak isimlendirdiğimizi soranlara da yeri gelmişken cevap verelim.

Bir çocuğa ismi anası - babası koyar. Dolayısıyla bu terör örgütünün anası - babası olan Batılı kaos planlamacılarının çocuklarına uygun gördükleri isim İngilizcesi ISIS olan IŞID'dır ve bu isim çok büyük manalar gizlemektedir. Bu konuyu “İngilizcesi ISIS olan DAEŞ Mısır mitolojisinde kimdir” başlıklı yazımızda detaylı olarak incelemiştik. Dolayısıyla başkasının çocuğuna farklı isimler koyarak ismin gerçek manasının kaybolmasını istemiyoruz.

Filipinler meselesine gelirsek, bu ülkenin ağzı bir hayli bozuk Devlet Başkanı Rodrigo Duterte özellikle Obama'ya ettiği küfürlerle uzun zamandır gündemdeydi.

1_7

Ama asıl gündemde olması gereken konu, Filipinlerin ülkedeki ABD üslerine rağmen bu ülke ile yaşadığı çatışma ve Duterte ile birlikte öne çıkan Çin ile olan yakınlaşma durumuydu.

“Filipinler Cumhurbaşkanı Rodrigo Duterte, bağımsız bir dış politika çizmek için bu yıl Rusya ve Çin'i ziyaret edeceğini ve ABD'nin tarihsel rakipleri olan bu iki ülkeyle "açık ittifak" kurmak istediğini söyledi. Ülkesinin eski sömürge yöneticisi olan ABD ile ilişkilerde artık "dönüşü olmayan bir noktaya" geldiğini belirten Duterte, başka ülkelerle bağlarını güçlendirmek istediğini ve uluslararası siyaset sahnesinde ABD ile mücadele eden iki büyük ülkeyi bunun için seçtiğini söyledi. (…) Dün gazetecilere yaptığı açıklamada, "(ABD ile) ilişkileri koparmaya hazır değilim ama Çin ve ... (Rusya Başbakanı Dmitry)  Medvedev ile açık ittifaklar kuracağız" diyen Duterde, "ideoloji bariyerinin öteki tarafına" geçeceğini söyledi. Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's tarafından Filipin ekonomisi hakkında geçen ay ifade edilen kaygıları önemsemeyen Duterte, "Derecelendirmelere aldırmayın. Filipinleri (Rusya ve Çin) için) ticarete, ticari ittifaklara açacağım" dedi. (Filipinler ABD'nin tarihsel rakipleri Rusya ve Çin'le açık ittifak istiyor, 27 Eylül 2016)

Görüldüğü üzere ülkelerin yeni ittifakları söz konusu olunca hemen ortaya çıkan Batı IŞID gibi diğer bir terör ayağı olan kredi derecelendirme kuruluşları devreye hızla giriyorlar.  

Finansal terörizmin derinliklerinde kaybolmadan fiziki terörizme dönersek, medyada küfürleşme gibi algılanan bu olaylar, gerçekte büyük bir global çekişmenin tam ortasında kalan Filipinler'in stratejik konumu ile ilgili hadiselerdir. 

2_7

3_7

4_6

5_7

Ve son olarak yılın başlarında Başkan Duterte çok ilginç bir uyarı yapmıştı.

6_5

“Duterte, üst düzey askeri ve emniyet yetkilileri ile yaptığı  görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, ABD kuvvetlerinin  Filipinler'de belirlenen kamplarda geçici yerleşmesine olanak sağlayan 2014'de  yapılan savunma anlaşmasını, Amerikalıların silah depolaması durumunda  yürürlükten kaldırmayı düşünebileceği söyledi. ABD ile Çin arasında çatışma çıkması durumuna ülkesinin  karışabileceğini belirten Duterte, Amerikan kuvvetlerinin silahlarını üç farklı  bölgeye depoladığını ifade etti. Duterte, "Şu an Filipinler'e silahlarını  indiriyorlar." dedi. Filipin Devlet Başkanı Duterte, ülkesinde silah depolanması konusunda  "ABD'nin silahlı kuvvetlerini uyarıyorum, bunu yapmayın, buna müsaade  etmeyeceğim." ifadesini kullandı.(…) (29.01.2016, Milliyet)

İşte bu Filipinler geçtiğimiz günlerde büyük bir IŞID saldırısına uğradı:

7_5

“Filipinler'de terör örgütü DEAŞ bağlantılı olduğu açıklanan Ebu Sayyaf örgütü Marawi kentinde Katolik kilisesini bastı. Terör örgütü DEAŞ'a bağlılık yemini eden Ebu Sayyaf örgütünün saldırısına sahne olan Filipinler'den son dakika haberi geldi. Militanların kuşatması altındaki Mindanao Adası'nda, bir kiliseye baskın düzenlendi. Örgüt üyesi silahlı saldırgan, kilisedeki kalabalığı katletmekle tehdit ediyor.” ( 24 Mayıs 2017, Yeni Söz )

Ve tahmin edin 2 gün önce Brüksel'de yapılan NATO zirvesinde ne karar alındı:

 8_4

(...) Brüksel'deki dünkü zirvedeyse NATO'ya üye ülkelerin devlet ve hükümet liderleri, DEAŞ terörüne karşı 'ortak savunma konseptini' ele aldı. DEAŞ, sadece Suriye ve Irak'ta değil Libya'dan Filipinler'e, İngiltere'den Türkiye'ye kadar geniş bir coğrafyada terör saldırıları ve işgal hareketleriyle küresel bir terör örgütü olarak öne çıkıyor. NATO'nun DEAŞ'la mücadele kararını değerlendiren güvenlik ve terör uzmanı Doç. Dr. Nihat Ali Özcan, "Brüksel'deki DEAŞ'le ortak mücadele kararı, NATO'nun 2010 konseptinin sahadaki mevcut şartlara göre güncellenmesidir. Buna göre, ittifak dışındaki herhangi bir ülkede örneğin Filipinlerdeki DEAŞ terörüne karşı bu ülkeyle işbirliği yapılacak. NATO şemsiyesi altında bizzat çatışmayacak. Ancak ilgili devletle birincisi istihbarat kapasitesini paylaşacak, ikincisi askeri eğitim ve teçhizat desteğini verecek" diye konuştu. (...)

NATO Filipinlere askeri eğitim ve silah yardımı yapacakmış.

Kime karşı?

Bir maymuncuk gibi her kapıyı açan IŞID'a karşı.

Aslında IŞID'ı bizim eski arsa mafyası gibi de düşünebilirsiniz.

Mesela güzel bir arsanız var ve her gün bir müteahhit kapınızı çalıp arsayı sizden almak ve üzerine devasa bir apartman kondurmak istiyor. Mülkünüzü satmayınca da kapınıza mafyayı gönderip tehditle ve hatta bir aile bireyinizi öldürerek ya da etrafa rahatsızlık veren serserileri o bölgede tutarak bölge sakinlerini canından bezdirip oraları terketmeye zorluyor ve o arsayı elinizden alıyor.

Tıpkı Yahudilerin Filistin topraklarında benzer şeyleri yaparak İsrail'i kurmaları gibi.

İşte NATO ve Batı Terör Örgütünün IŞID ve diğer terör örgütleri aracılığı ile yaptıkları tam olarak budur.

Ve son olarak ülkemizden NATO bağlantılı bir haberle bitirelim:

9_2

“ Ancak kanlı girişimin başarısızlığa uğraması üzerine dönüşlerini iptal ettikleri saptandı. İstihbarat kaynaklarının ulaştığı bilgilere göre, NATO'da bulunan FETÖ'cüler buna rağmen uslanmadı. İkinci darbe girişimi için yeniden faaliyetlerine başladı. Almanya, Hollanda ve Norveç'e sığınan NATO'cu subayların da aralarında bulunduğu FETÖ'cü bir grup askerin dikkat çekmemek için Adriyatik Denizi'ne kıyısı olan Akdeniz ülkelerini tercih ettikleri anlaşıldı. Cuntacıların temas trafiğinin özellikle Yunanistan, Arnavutluk ve Hırvatistan üzerinde geliştiği vurgulandı. FETÖ'cü subayların bu ülkelerde sık sık bir araya gelerek gizli toplantılar yaptıkları ve bu toplantılarda ikinci darbe girişimi için düğmeye bastıkları bilgisine ulaşıldı.” (26 Mayıs 2017, Takvim)

NATO zirvesi sonrasında, AB, ABD ve NATO güzellemeleri yapan medyamıza, akademisyenlerimize, siyasilerimize, reel politikçilerimize ve büyük stratejistlerimize ithaf edelim.

 

  1. altan altan

    ömer bey yazılarınız mutis dahada uzun soluklu istiyoruz saygilar

YORUM YAP