Bilgisayar ve internet; bilgileri kontrolsüz olarak evlerimize, ulaşabileceğimiz her yere soktu ama bu bilgileri bir düzen içinde kullanma imkanımızı da elimizden aldı. Bugün öğrendiğimiz bilgiyi yarın unutmuş oluyoruz. Bilgiyi bir düzen içinde öğrenmediğimiz için de hayatımıza etki edebilecek biçime giremiyor.
Her gün bir çok bilgiyi öğrendiğmizi zannediyoruz ama ertesi gün uyandığımızda bilgi seviyemizde herhangi bir değişim olmadığını rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Beynimize ve kağıda değil de çiplere kaydettiğimiz bilgiyi özümsemiyoruz. Makineler tarafından bilinen ama herhangi bir elektrik kesintisinde veya kullandığımız teknolojik aletin bozulmasıyla elimiz kolumuz bağlanıyor.
Hesaplama işlemleri matematik bilgilerini de unutmamıza neden oldu. Dört işlemi yapabilmekten aciz nesiller yetişiyor. Yaptığımız alışverişin kasa fişinde hata olabileceği aklımızdan geçmiyor çünkü ‘bilgisayarlar hata yapmaz' diye bir öngörümüz mevcut. Kasaya gelindiğinde raftaki fiyatın kasadaki fiyatla uyuşmadığını da göremiyoruz. Kasa başında bilgiyi işleyen kişinin hata yaparak 1 yerine 4 yazabileceğini de idrak edemiyoruz. Cebimizdeki parayı değil de bankadaki sanal parayı harcadığımız için de ne kadar harcadığımızı kontrol etmiyoruz.
Bilgisayar artık tüm düşüncelerimize tesir ediyor. Yazı yazmayı, hesap yapmayı, resim yapmayı unutmuş nesiller yetişiyor. Klavyeler yaşamımıza hükmediyor. Bilgisayar ile ayrı anlamlandıramayacağımız internet ise bizim duygu ve düşünce dünyamızı şekillendiriyor. Her ne kadar internete bağlanılabilecek aletler farklılık gösterse de düşünce şeklimizi aktarma biçimimiz bilgisayarla beraber değişmiş bulunuyor.
Resmini çekmediğimiz, paylaşmadığımız ortamlarda hiç bulunmamış addediyoruz kendimizi. Sözün değil görüntünün inanışa kaynaklık ettiği, ispatsız yaşayamadığımız bir devirden geçiyoruz. Herhangi bir sanal ortamın söyledikleri şahısların söylediklerinden bu çağda daha değerli görünüyor. Söylediklerimiz bu çağda senet niteliğinde değil.
Herhangi bir şey bilgisayar ortamında saklanır halde bulunmuyorsa gerçekliği konusunda şüphe duyuluyor. Hatta yok sayılıyor. Hastalandığınızda sizin hakkınızda tüm bilgiler sanal bellek tarafından saklanmakta. Doktorunuz hakkınızda herhangi bir malumat veya bilgi sahibi değil. Hastaneye girdiğinizde tedavinize ve uygulanacak yönteme de zaten doktorunuz değil laboratuardaki makineler karar veriyor. Makinelerin herhangi bir sebeple durmasına yol açabilecek bir neden teşhisinizin konulamamasına neden oluyor.
Bilgisayar programlarının ve programcılarının düzenledikleri bir hayatı yaşıyoruz ve bu sistem bir gün çöktüğünde geçmişten hiçbir bilgiye ulaşamayacağız.
İster kamu sektöründe ister özel sektörde bütün bilgileri sanal belleklere hapsetmek ve bu bilgileri gerektiği zaman o sanal bellekten alarak kullanmak elbette ki kişisel bilgilerimizin ve yeteneklerimizin körelmesine yol açıyor. Sistem herhangi bir yara aldığında ise modern zamanın duracağı aşikar.
