Komplocu batıdan Tarık Ramazan'a şimdi de işkence

Komplocu batıdan Tarık Ramazan'a şimdi de işkence
17.07.2018 16:14:12

Batının şeytanî komplosuna maruz kalan Prof. Tarık Ramazan'ı hapishane de bile rahat bırakmadılar. Ramazan için 17 Temmuz 2018 günü dünya çapında Fransa Büyükelçilikleri ve konsoloslukları önünde toplanılarak protesto edilecek.

tarikramazan1

Avrupa'nın ünlü ve medyatik Müslüman entelektüeli Tarık Ramazan, kasım ayında başlatılan şikâyetlerin ardından 2 Şubat'ta tecavüz suçlamasıyla gözaltına alındı.

Uzun yıllardır yazıları, verdiği konferanslar, yoğun faaliyetleri ve medyatik yönüyle dikkat çeken Ramazan, son zamanlarda tecavüz suçlamalarıyla Fransa ve dünya gündeminde yer alıyor.

Eski Selefilerden olan Henda Ayari, 2016'nın kasım ayında yayınladığı “Özgür Olmayı Seçtim” adlı kitabında on yıl süren “karanlık günler”den sıyrılığını anlatıyor. Normandiya'da “radikal bir dinî anlayışa sahip” olarak nitelendirdiği eşiyle yaşayan Ayari, 2015 saldırılarının ardından radikal geçmişini arkasında bırakmış ve “İslamcı” ortamlardan ayrılmış. Eserinde Zübeyr ismini verdiği entelektüel bir Müslümanın kendisini konferans münasebetiyle geldiği Paris'te bir otel odasına davet ettiğini ve anlatmaktan çekindiği davranışlarda bulunduğunu ifade ediyor.

tarikramazan2

“Ortadan Kalkan” Bir Delil

Hadisenin Tarık Ramazan'la ilişkisi ise  bundan sonra başlıyor. Henda Ayari'nin Zübeyr adlı kişinin Tarık Ramazan olduğunu beyan etmesi ve 20 Kasım 2018 tarihinde tecavüz şikâyetinde bulunmasıyla Ramazan'a dair kamusal algı bir anda değişti. Ardından 26 Kasım'da bir başka kadın Paris polisine benzer suçlamalarla Tarık Ramazan aleyhinde ifade verdi. İkinci şikâyeti ileten Christelle adlı kadının avukatı Morain bu konuda benzer ifadelerle başka tanıkların olduğunu, ancak şikâyet konusunda çekimser davrandıklarını da açıkladı.

Davanın seyrinde cereyan eden garip bir hadise ise Christelle'in tecavüzün Lyon şehrinde öğleden sonra gerçekleştiği yönünde ifade vermesi, buna karşın Ramazan'ın bunu çürüten bir kanıt sunması. Ramazan'ın ifadesine göre kendisinin söz konusu gün öğleden sonra Londra'dan bir uçuşu vardı ve Lyon'a varış saati 18.35 idi. Davanın seyrini değiştirebilecek olan bu kanıtın garip bir şekilde soruşturma esnasında “ortadan kalkması” ve dikkate alınmaması Ramazan'ın ailesinin ve destekleyenlerinin tepkilerine yol açtı.

Fikirleri Tartışmak İçin Daha Farklı Yöntemler Var

Tarık Ramazan yapılan suçlamaların ardından şahsi Twitter hesabından çirkin iftiraların hedefi olduğunu ve kendisine uzun süredir düşmanlık eden kişi ve kurumların bu olayda ağız birliği ettiğine dikkat çekti. Ramazan, iftiranın dayanılmaz bir mücadele yöntemi olduğunu ve kendisine kurulan komploların gerçeği yansıtmadığını yazdı. “Ben fikirlerimizi tartışmak için çok daha farklı yöntemler biliyorum, muhaliflerimin çirkin yöntemlere başvurması oldukça üzücü.” dedikten sonra kendisine ve ailesine bu süreçte destek olanlara teşekkür etti.

Meselenin tepkilere yol açması, davanın açılmasından üç ay sonra, 2 Şubat'ta soruşturma kapsamında ifade için gittiği polis merkezinde tutuklanmasıyla gerçekleşti. Ramazan tutukluk hâlinin devamına itiraz etmesine rağmen talebi kabul edilmedi. Kronik bir hastalık yaşamasından ötürü avukatlarının serbest bırakılması yönünde yaptıkları talep sonucunda Temyiz Mahkemesi rapor istedi. Ayrıca Tarık Ramazan'ın 22 Şubat'ta tekrar ifade vermesine karar verildi. Son olarak Müslüman akademisyenin 16 Şubat akşamında hastaneye kaldırıldığı haberi alındı.

Müslüman Kuruluşlardan Tepki

Tüm bu yaşananlar boyunca Fransa'daki Müslüman kuruluşlar sessizliklerini koruyarak konunun hukuki süreçte çözülmesini beklediler. Ancak davanın Fransız medyasında farklı boyutlarda tartışılması ve tutuklama kararının alınması üzerine farklı kuruluşlardan açıklamalar geldi. Fransa İslamofobiyle Mücadele Derneği (CCIF) ile Al Kanz adlı basın kuruluşu Ramazan'a yönelik iftiraların medyada farklı tartışmalara neden olduğunu belirterek endişelerini ifade ettiler.

Fransa İslami Kuruluşlar Birliği (UOIF) Ramazan hakkında yazılı açıklamada bulundu. “Uzun yıllardır, Fransa Müslümanları olarak Tarık Ramazan'ın savunduğu değerler ile davranışları arasında en ufak bir çelişki ve uygunsuz davranış gözlemlemedik.” açıklamasını yapan dernek, yazarın sağlık durumu konusunda endişelendiklerini ve davanın ideolojik baskıdan uzak ve titiz bir şekilde incelenmesini umduklarını ifade etti.

Ramazan'ın eşi İman Ramazan ise ilk defa konuşarak kısa bir videoda açıklama yaptı. Paris'e sorgu için gittiği günden beri ne ziyaret etmesine ne de telefonla görüşmesine izin verilmediğini, medyanın ise dava henüz sonuçlanmadan eşini suçlu olarak yansıttığını bildiren İman Ramazan, eşinin üzerinde siyasi baskı uygulanarak imajının zedelenmek istendiğini söyledi.

Sosyal medya hesaplarında #BalanceTonPorc ve #MosqueMeToo hashtagleri ile eşzamanlı olarak yoğun bir şekilde yer alan suçlamaya karşılık birçok Müslüman kuruluş davanın hakkaniyet içerisinde sonuçlanmasını beklediklerini söylediler.

Tüm bunların yanı sıra Fransız medyasının önde gelen gazeteleri (LeParisien ve LeFigaro), Ramazan destekçilerinin davayı doğrudan “komplo” olarak değerlendirdikleri yönünde haberler yayınladılar.

Tarık Ramazan Kimdir?

1962 yılında İsviçre'de doğan Tarık Ramazan, Mısır asıllı yazar, teolog ve akademisyen bir Müslüman. Rahmetli Hasan el Benna'nın torunu. Felsefe ve Fransız edebiyatı mezunu olan Ramazan faaliyetlerine doğduğu ülkede başladıktan sonra kısa sürede İslam diniyle alakalı hukuk, siyaset, felsefe, Avrupa Müslümanları gibi alanlarda birçok yazı ve kitap yayınlamış, konferanslar düzenlemiştir. Hâlihazırda Oxford Üniversitesi'inde Çağdaş İslami İlimler alanında ve İlahiyat Fakültesi'nde profesördür. Katar İslami İlimler Fakültesi, Fas Mundiapolis Üniversitesi ve Malezya Perlis Üniversitelerinde misafir akademisyen olarak ders vermektedir. Akademisyenliğin yanı sıra Brüksel Parlamentosuna bağlı komisyonlarda uzman ve danışmanlık görevini yürütmektedir. Brüksel'de bulunan “European Muslim Network” adlı düşünce kuruluşunun başkanı ve Uluslararası İslam Alimleri Birliği'nin de üyesidir. (rü)

Oxford'lu Profesör Açıkladı: Darbeci Sisinin Arkasında Kim Var?

The Circle of European Communicators toplantısı için bir günlüğüne İstanbul'a gelen Müslüman Kardeşler'in kurucusu Hasan el-Benna'nın torunu, Oxford'lu profesör, ünlü düşünür Tarık Ramazan Habertürk'ten Kübra Par'a konuştu.

Tarık Ramazan Mısır'da darbe yapan Abdülfettah es Sisi ve devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Mısır'da Cumhurbaşkanı Mursi'nin kandırıldığını ifade eden Hasan el-Benna'nın torunu Tarık Ramazan "İktidara geldikten sonra bir hareketi değil devleti yönettiğini kavrayamadı. Sekülerlere, Kıptilere ve kadınlara kucak açmalıydı ve orduyla mücadele etmeliydi. Ayrıca fazla saf davrandı. Ordu hep ön plandaydı. Hükümete iştirak etmem için davet aldığımda beni 'sakın gitme, ülkeyi hâlâ ordu kontrol ediyor"diye uyardılar.

Sisi Amerika'da Eğitildi

İsviçre hükümeti ve Sarkozy'nin özel danışmanları tarafından uyarıldığını belirten Tarık Ramazan, "Sözde devrim aslında ordunun bir kanadının Mübarek'i devirerek yaptığı bir darbeydi. Tantavi Mübarek'i devirdikten sonra Sisi geliyordu. Sisi durduk yere ortaya çıkmadı, Amerika'da eğitildi, İsrail ile bağlantıları var. 30 Haziran'dan 3-4 ay önce elektriği ve petrolü kestiler, protestolar başladıktan bir gün sonra geri geldi. Yani perde arkasından Mursi'yi zor durumda bıraktılar. İnsanlar çıkıp şeriat istemediklerini söyledi. Şeriatı kim istedi? Selefiler. Selefilerin arkasında kim var? Suudi Arabistan. Suudilerin arkasında kim var? Tabii ki Amerikalılar!

Şikayetçi karanlık ilişkileri olan selefi bir kadın,

tecavüz edildiği iddiasının saatinde Tarık Ramazan uçakta.

Ramazan'ı komplodan kurtaracak delil, Fransız polisince dosyadan yok eliyor.

KOMPLONUN NEDENİ ŞİMDİ ANLAŞILDI MI?

 

 

YORUM YAP