Fatih D. Alkan

Kırık gönül bayramı

31.08.2017 05:53:12

Telefonunun acı sesiyle uyanırız bazen.

Uyku mahmurluğuyla ne olup bittiğini anlamaya çalışırız.

Karşımızdaki kişi bize belki hiç görmediğimiz bir akrabamızın, belki de daha düne kadar yanı başımızda olan bir yakınımızı bir daha göremeyeceğimizi haber verir hüzünlü bir sesle.

Bazen de her ikisi bir araya gelir. Altüst oluruz.

Planlarımız vardır. Bitip tükenmeyen dünya işleri, sevdiklerimizi unutturur çoğu zaman.

Hatırladığımız zaman ise çok geç olabilir. Helalleşemeden, gönül alamadan giden gider.

Acı olan da budur. Düne kadar var olduğunu bildiğimiz yakınımızın cenazesi önünde, son vazifemizi yaparken “keşke”ler içinde yüzebiliriz.

Bazen de o kadar uzak düşmüşüzdür ki; bir daha bir araya gelme imkânımız kalmadığını düşünemeyiz bile.

Hayatımızı idame ettirmeye çalışırken hiç ölmeyecekmişiz gibi bir vehmin içine yuvarlanabiliyoruz.

Günler hiç bitmeyecek, bizler ve sevdiklerimiz sürekli yaşayacakmış gibi davranırken, ölümün her an yanı başımızda olabileceği aklımıza gelmiyor.

Bir sala sesi uyanmamıza yardımcı oluyor ama ne fayda!

Hepimiz gurbetteyiz.

Bazılarımız sevdiklerimizin uzağında bir yerlerde arıyoruz rızkımızı. Bu sebeple gurbetteyiz. Bazılarımız ise muhabbet etmeyi çok sevdiği kişiyle göz göze, diz dize gelip iki kelime konuşamadığı için gurbette.

Gurbet vatan, iş ibadet olmuş.

Önümüzde dünya gözüyle sevdiklerimizi görebileceğimiz bir bayram var.

Bir araya gelebilecek miyiz sevdiklerimizle; yoksa bir tatil yavanlığına mı terk edeceğiz bayramımızı?

Bir gönül tahtına mı kurulacağız, satın alınmış oda konforuna mı?

Animasyonların, eğlencenin, sıcağın, denizin kollarına atarken bedenlerimizi; bizi bekleyen başka kolların var olduğunu hatırlayacak mıyız?

Bir kısa mesaj veya yavan bir telefon görüşmesi yetiyor mu bayramlarımızı geçirmeye?

Bayram bir atalet ve eğlence aracı mı, yoksa dini vecibelerimizi yerine getirip sıla-i rahim yapacağımız bir ibadet mi?

Çayımızı içerken yanımızda bir dostumuz, ahbabımız, akrabamız yoksa alabilir miyiz bayramın tadını?

Bayramı tatil formunda geçireceksek; bir de yolumuzu gözleyenleri, sesimizi duymak isteyenleri düşünelim. Dünya gözüyle görebilmek için bir şansımız daha olmayabilir…

Gidip de dönememek, dönüp de bulamamak var. Helalleşelim…

Haklarınızı helal edin.

YORUM YAP