19 Mart 2017 günü gazetelere şöyle bir haber düştü. Wikileaks sitesinin kurucusu Julian Assange kafaları karıştırdı:
5 yıldır İngiltere'deki Ekvador Büyükelçiliği'nde yaşayan Assange, attığı Tweet'lerde "ABD istihbaratının Başkan Donald Trump'ı devirerek yerine yardımcısı Mike Pence'i getirmek istediğini" ileri sürdü. Bu operasyonun seçimlerde Trump'a yenilen Hilllary Clinton ekibi tarafından yürütüldüğünü sözlerine ekleyen Assange, Pence'in ise planlardan haberinin olmadığını kaydetti. Pence, iddialar için "saçma" dedi. (19 Mart 2017, Star)
23 Ekim 2016 tarihli "Amerikan sistemi yazı tura atmaz ama…" başlıklı yazımızın bir bölümünü tekrar alıntılayalım:
Diyelim ki her şeye rağmen Donald Trump bu yarışı kazandı ve ABD başkanı seçildi. İşte sistem bu olasılığı bile düşünmüş ve hemen “Designated Survivor” dizisini seçimlere haftalar kala gösterime almış.
(…) Dizinin konusu kısaca şöyledir:
ABD Başkanı'nın her yıl yaptığı geleneksel ulusa sesleniş konuşması sırasında kabine üyelerinden bir kişi ayrılarak gizli bir yere götürülür. Amaç, bu konuşma sırasında bir saldırı olursa devletin devamlılığını sağlayabilecek en azından bir seçilmiş üyenin hayatta kalmasıdır ve bu kişiye “designated survivor” denilmektedir.
Bu görevle seçilmiş kabine üyesi olan Çevre ve Şehircilik bakanının konuşmayı eşiyle birlikte televizyonda seyretmesiyle başlar dizi. ABD başkanı şunları söylemektedir:
“En zengin %1, ulusun geri kalanı endişe içindeyken servetlerine servet katmaya devam ettiler. Bu durumun değişmesi lazım”
Ve tam bu sözlerin ardından televizyon yayını kesilerek yerini ekranda beliren parazite bırakır. ABD senatosu, ABD Başkanı, kabine üyeleri, kısaca devletin tamamı saldırı sırasında yok olmuştur. Hayatta kalan tek Bakan ABD başkanı olur, generaller bombalanmak üzere acil (Müslüman) bir hedef bulmaya ve tecrübesiz başkanı buna ikna etmeye çalışmaktadırlar. Bu arada FBI Senatonun yıkıntıları arasında patlamamış bir bomba bularak FBI laboratuvarında incelendiğinde şu sonuçlara varır.
Bu patlayıcı modifiye edilmiş eski bir Sovyet anti tank mayınıdır, kilit halkası Pakistan yapımı, ateşleme ünitesi İran malıdır. Olaydan şüphelenen bir FBI ajanı şu can alıcı soruyu sorar.
“Bütün bombalar patlamışken bu bomba niye patlamadı? Bizin bulmamız için mi?”
Bu arada Michigan eyaletinin Cumhuriyetçi valisi (yani Trump'ın partisi) devletin yok olduğu gerekçesiyle birlikten bağımsızlığını ilan ederek hedef olarak gördüğü Müslümanları toplamaya ve gözaltına almaya başlamıştır. FBI ise El kaide bağlantılı ve Kuzey Afrika'da rahatlıkla faaliyet gösteren El Sakar isimli bir örgütün bombalamayı yaptığını düşünmektedir.
Bu kadar özetten sonra şimdi kodları çözelim:
- İstediğimiz kişi ABD başkanı olmazsa bütün devleti havaya uçurabiliriz. Bütün devletle birlikte havaya uçurulan ABD başkanı erkektir, tıpkı Trump gibi. Dizide bu kişinin Demokrat partili yani Hillary Clinton'un partisinden olması verilen açık mesajı değiştirmez. “Erkek başkan seçilirse gerekirse tüm devletle birlikte yok ederiz.”
2.Devlette bir karmaşa durumunda Cumhuriyetçi valiler birlikten ayrılırlar ve eyaletlerindeki Müslümanları hedef alırlar. Mesaj: “Müslüman oylar Hillary Clinton'a”.
- Saldıran Terör örgütü Kuzey Afrika'da rahatça hareket ediyormuş. Yani Fransa, İtalya ve AB etkili bölgede. Mesaj: “Bir sonraki sıcak bölge Kuzey Afrika”. Yani işimizin yarım kaldığı Libya, Tunus, Fas, Cezayir vb. Kuzey Afrika ülkelerinde yıkıma devam.
4.FBI içinde bir ajan bu işin dışarıdan değil içeriden yapıldığını düşünmektedir. Muhtemelen tam seçim öncesinde yayınlanacak olan bölümde bu bağlantı kanıtlanacak ve olay üreten ABD'ye yakın Cumhuriyetçilerin üzerine kalacak şekilde bağlanacaktır. Bekleyip göreceğiz.
İşte bunları yazmıştık 23 Ekim 2016 tarihli makalemizde.
Yazımıza buradan devam edelim ve bahsettiğimiz "Designated Survivor" (Hayatta kalmasına karar verilen kişi) dizisinin son bölümlerine bakalım:
14 Aralık tarihinde yayınlanan dizinin 2016 yılının son, serinin 10. bölümünde Amerikan Başkan yardımcılığına getirilen kişinin yemin töreni sırasında bir suikastçı ABD başkanına ateş eder ve dizi üç aylık bir araya girer. Başkanın vurulup vurulmadığı belirsizdir.
Bu sırada ABD'de neler oldu derseniz Trump 20 Ocak tarihinde yemin ederek ABD başkanlığı görevini devraldı.
Sonrasında ardına ardına imzaladığı kararnamelerle adeta dizide ipuçları verilen Müslümanları hedef alan kararnamelere imza attı. (Dizide bunu hükümetin bombalı saldırı sonrası yokolması üzerine bazı eyaletlerin Cumhuriyetçi valileri yapıyordu) ABD'de karmaşa çıktı, tıpkı dizide öngörüldüğü gibi.
8 Mart 2017 tarihinde yeniden gösterime başlayan dizinin 11. Bölümünde, son anda olaya müdahale eden bir FBI ajanı sayesinde ABD başkanının suikastı yaralanarak atlattığını izleriz. İsabet eden kurşun nedeniyle ameliyata girmek zorunda kaldığı için ABD Başkanlığı görevini Başkan yardımcısı üstlenir.
15 Mart 2015 tarihinde yayınlanan dizinin 12. bölümünde ise ABD Başkanına suikast yapan kişinin orduda “CIA” adına görevli iken eski asker olan ABD Başkan yardımcısının emrinde aynı birimde olduğu suikastı önleyen "FBI" ajanı tarafından ortaya çıkarılır. Başkan yardımcısı bazı gizli güçlerin emrindedir ve bütün hükümeti ortadan kaldıran patlamayı yapan komplocuların adamıdır. Planın ikinci safhası ABD Başkanını da ortadan kaldırıp Başkan yardımcısını onun yerine geçirmektir.
Burada “FBI” ve “CIA” ajanları referanslarına özellikle dikkatinizi çekmek isteriz. "Eski" CIA ajanı ABD başkanına suikast düzenleyip yerine kendi adamları olan ABD Başkan yardımcısını geçirmek isterken FBI ajanı onları durduruyor ve planı bozuyor.
Seçimler öncesi FBI'ın Clinton ile savaşını, Trump'ın CIA ile savaşını hatırlamış olmalısınız.
Şimdi yazımızın başındaki habere tekrar dönelim. Ne diyordu haber?
Wikileaks sitesinin kurucusu Julian Assange kafaları karıştırdı. 5 yıldır İngiltere'deki Ekvador Büyükelçiliği'nde yaşayan Assange, attığı Tweet'lerde "ABD istihbaratının Başkan Donald Trump'ı devirerek yerine yardımcısı Mike Pence'i getirmek istediğini" ileri sürdü. (19 Mart 2017)
Yani dizinin yayınlandığı tarihle birlikte neredeyse eşzamanlı olarak ortaya atılan bu iddia için birçok analiz yapılabilir:
- Assange 5 yıldır elçilikte yaşamaktan bunadı, dizilerle gerçekleri birbirine karıştırıyor.
- Birileri daha olmadan komplo kuranların planlarını en popüler yolla faş ediveriyor.
- Birileri diziler yoluyla Trump hükümetini uyarıyor.
- Sadece bir dizi işte, izleyin geçin.
Bu ve benzeri birçok analize varılabilir bu diziyi seyrettikten sonra. En iyisi biz o işi siz değerli okuyucularımıza bırakalım ve dizinin en son yayınlanan bölümü ile yazımızı noktalayalım:
ABD Başkan yardımcısının komplosunu ortaya çıkaran FBI onu bir tuzağa çeker ve tam tutuklamak üzere iken Başkan yardımcısı kendi eşi tarafından vurularak öldürülür.
Yani gerçek hayatta olsa yerde yatan kişi aslında ABD Başkan yardımcısı Mike Pence olacaktı.
Dizinin 1. sezonunun bitmesine iki bölüm daha var. Bekleyip görelim neler olacağını…