İşte Erdoğan'ın teklifi ile imzalanan 10 maddelik İdlib mutabakatı

İşte Erdoğan'ın teklifi ile imzalanan 10 maddelik İdlib mutabakatı
18.09.2018 12:34:38

ERDOĞAN'IN TEKLİFİ

15 Ekim tarihinde silahsızlanma bölgesinde 15-20 kilometreye kadar temas hattı üzerinde bir bölge kurmaya karar verdik. Bu arada bu savaşçılar bölgeden çekilecekler. O bölgeden Sayın Erdoğan'ın teklifi ile ağır silahların da çekilmesi noktasında karar aldık.

ORTAK DENETİM

Bütün muhalif gruplar ağır silahları bu bölgeden çekecekler. Kontrol için o bölgede Rus ve Türk askerleri tarafından ortak denetim mekanizması kurulacak. Hama noktasında Türk tarafı ile güvenlik önlemleri de alınacak. Rusya ve Türkiye Suriye'de terörle mücadele kararlığını teyit ettiler.

BARIŞIN TESİSİ

Alınan kararların yerine getirilmesi, Suriye'deki çözüm sürecinin pekiştirilmesi, Cenevre'deki görüşmelerin hızlandırılması ve Suriye'de barışın tesis edilmesine katkı sağlayacak. Bu hususta Suriye rejimi ile görüşeceğiz. 

ASTANA KORUNACAK

Rusya ve Türkiye, hem Astana formatını koruyacaktır hem de BM himayesinde Cenevre'de siyasi çözüm arayışı imkanlarını da sağlayacaktır. Rejimin, muhalefetin ve sivil toplum temsilcilerinin katılımıyla Anayasa Komitesi'nin oluşturulmasını gerçekleştireceğiz. Türk tarafı ile ortak yapıcı ve yoğun çalışmalar gerçekleştireceğiz. Hedefimiz bu komitenin en hızlı şekilde devreye sokulması. 

İDLİB MUTABAKATI

Türkiye olarak Tahran'da hassasiyetlerimizi açıkça ifade etmiştik. Bugün ise Tahran'da vardığımız mutabakatı sahada nasıl hayata geçirebileceğimizi müzakere etme imkanını bulduk. İkili ve heyetlerarası görüşmelerimizde İdlib'de karşılıklı endişelerimizi dikkate alan bir çıkış yolu bulunması konusunda da çok önemli mesafe katettik. Sayın Putin ile İdlib meselesinin Astana ruhuna uygun bir anlayış temelinde çözümü konusunda mutabık olduğumuzu bir kez daha gördük. Bu çerçevede yaptığımız değerlendirmelerin sonunda, muhalifler ve rejim kontrolündeki alanlar arasında silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturulmasını kararlaştırdık. Muhaliler bulundukları alanlarda kalmaya devam edecekler. Buna karşılık Rusya ile birlikte belirleyeceğimiz radikal grupların, söz konusu alanda faaliyet göstermemelerini sağlayacağız. Rusya, İdlib çatışmasızlık bölgesine saldırılmayacağını temin için gereken tedbirleri alacaktır. Gerek üçüncü tarafların provokasyonlarını, gerekse varılan mutabakata yönelik ihlallerin tespitini ve engellenmesini yine birlikte temin edeceğiz.

ORTAK DEVRİYE

Rusya ve Türkiye, belirlenecek silahsızlandırılmış bölge sınırlarının iki tarafında koordineli devriye faaliyeti gösterecektir. Türkiye, halen İdlib çatışmasızlık bölgesinde bulunan gözlem noktalarını da tahkim edecektir. Bu mutabakatla İdlib'de büyük bir insani kriz yaşanmasının önüne geçtiğimize inanıyorum. Türkiye, Suriye krizinin başından beri olduğu gibi İdlib meselesinde de üzerine düşeni yapmaya devam edecektir. Bu mutabakat, Türkiye'nin yeni yüklerle karşılaşmaması bakımından olduğu kadar, Rusya başta olmak üzere konuya taraf ülkeler için de önemli bir kazanımdır.

EN BÜYÜK TEHDİT YPG

Suriye sahasındaki teröristlerin varlık gösterdiği alanlar İdlib ile sınırlı değil. Suriye'nin toprak bütünlüğüne kasteden ve Türkiye'nin milli güvenliğini de tehdit eden asıl yapı, PYD-YPG'dir. Bu örgütün Fırat'ın doğusunda gerçekleştirdiği katliamlar ve etnik temizlik faaliyetleri ortadadır. Suriye'nin geleceğine yönelik en büyük tehdit İdlib'den ziyade; Fırat'ın doğusundaki bu terör yuvalarından kaynaklanmaktadır. Öncelikle bu terör bataklıklarının kurutulması gerekiyor.      

Biz hem Fırat Kalkanı hem de Zeytin Dalı harekatlarıyla bu yönde önemli adımlar attık. 4 bin kilometrekareden fazla bir alanı DEAŞ'lı ve PKK'lı teröristlerden temizledik. Bu bölgelere Suriyeli kardeşlerimizin güven içinde dönmelerini sağladık. Benzer adımların PYD-YPG terör örgütünün elinde bulunduğu diğer bölgeler için de atılması önem arz ediyor.

SİYASİ ÇÖZÜM

Türkiye ve Rusya olarak arzumuz; Suriye krizinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı temelinde çözüme kavuşturulmasıdır. Bu hedefe yönelik iş birliğimizi sürdüreceğiz. Bu çerçevede Astana garantörlerinin Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisiyle geçen hafta başında Cenevre'de anayasa komitesi konusunda yaptıkları toplantının sonuçlarını değerlendirdik. Hedefimiz tabii ki önce bir anayasanın oluşması, ardından orada demokratik bir seçimin gerçekleşmesi ve ondan sonra da Suriye halkının kendi gerçek demokratik iktidarına kavuşmasıdır. Komitenin, kuruluş sürecini en kısa sürede tamamlamak için çabalarımızı hızlandırmak hususunda mutabık kaldık.      

İKİ ÜLKE İLİŞKİLERİ

Türk-Rus ilişkilerini tanımlayan ana unsurlar; iyi komşuluk, ortak çıkarlar ve karşılıklı saygıdır. Bu temelde şimdiye kadar pek çok adım attık ancak bunları yeterli görmüyoruz. İş birliğimizin daha da geliştirilmesi için önümüzdeki süreçte çalışmalarımızı sürdüreceğiz.     

İLGİLİ HABERLER

Erdoğan'dan tarihi başarı: İdlib krizi çözüldü

 

 

YORUM YAP