İki ayaklı şeytanlara dikkat

Bu millet tank ve topu savmanın zor olmadığını yedi düvele gösterdi.

Ölümsüzlüğü tatmış bir bedene ölüm vız geliyormuş, gördük!

Ülkemin samimi ve yürekli insanları sakın unutmayın bu iş bitmedi!

Vallahi bitmedi, billahi bitmedi ve alçak savaş asıl şimdi başladı.

Şeytan olarak bildiklerimiz, bizden sandığımız içimizde iki ayaklı şeytanlarını da harekete geçirip saldırıya geçtiler.

Farkında mısınız bilmiyorum, ama muazzam bir psikolojik harp başladı.

Tüm sırtlanlar, akbabalar, çakallar, akrepler, ahtapotlar Erdoğan'ı ortadan kaldırma, “savaş suçlusu” ilan ve Türkiye'yi talan etmek için varlarını yoklarını ortaya koydular.

Emin olun tarihte bu saldırının hiç eşi benzeri görülmedi.

Allah-ü âlem başkomutan Erdoğan'ın etrafı kuşatılmış durumda. Etrafında canını vermeye hazır yiğitler olabileceği gibi, Stratfor, New York Colambiya, CFR, Bilderberg, Hudson, RAND Corporation, Freedom House, Exeter / Chatham House gibi şer odakları için çalışan, oradan yönlendirilen, FETÖ'nün adamı, CIA, BND, MI6 görevlisi çıkarsa da kimse şaşırmasın. Daha doğrusu çıkmazsa, çıkmadığı söylenirse asıl o zaman şok geçirin.

Kimse hakkında elimizde somut bir delil yok, ama sonuç ortada. Onlarca kez yazdık ve yazılıyor. Hainleri uzaklarda arayalım ama incelemenin önce yakın, en yakından başlanması gerektiği ortada.

Kuşatılmışlığı gelin Cumhurbaşkanımızın kendinden okuyalım:

“Darbeyi bana eniştem söyledi. Haberi alınca hemen MİT Müsteşarı'nı aradım, ulaşamadım. Genelkurmay Başkanı'nı aradım, ulaşamadım. Başbakan'ımızla iletişim kurma gayretine girdik. Sıkıntılı da olsa iletişim kurabildik.

İstihbarat zaafı olduğu açıkça ortadadır. İstihbarat zaafı olduğunu MİT Müsteşarı'na da söyledim. Meclis, OHAL kararıyla istiklal mücadelesini başlattı. S&P'ye üye değiliz, bizi derecelendiremezler…”

Devletin her kurumuna, özel sektörün her noktasına, ailelerin içine, yatak odalarına ve beyinlerimize kadar sızan bu tenyalar, Beştepe'ye, bütün küffarın düşman olarak görüp saldırdığı Reis-i Cumhur Tayyip Erdoğan'ın yanına ve AK Parti'ye mi sızmayacak?

Milletvekili, bakan, banka genel müdürü mü olmayacak? Mesela Bank Asya kökenlilerden ekonomi kuruluşları ve bankalar da kimler var, araştırdık mı?

Zira hainler sadece asker, polis, hâkim ve savcılar arasında değil, her yerdeler. Odacılara, temizlik görevlilerine, aşçılara, şoförlere, koruma görevlilerine, danışmanlara, bilişimcilere de dikkatinizi çekmek isterim. PKK'da olduğu gibi FETÖ'cülerde de bir çaycı, müsteşarın imamı çıktığında dudak ısırmaya gerek kalmasın.

Müsteşarlardan, genel sekreterlerden, bunların yardımcılarından herkesi hallaç pamuğu gibi atmadan bu iş bitmez. Bitemeyecek! Bitti dediğimizde yine başlayacak!

HAİNLER SOSYAL MEDYAYI DA İŞGAL ETTİ

Sosyal medyayı da çakallar istila etmiş durumda. Tıpkı şeytan gibiler. 90 doğru yazıp, araya 10 fitne haberi ekleyen o kadar çok alçak var ki.

Kendini Reisçi ve FETÖ düşmanı gösteren isimsiz veya sahte isimli pek çok fenomen var. Bunların bir bölümü FETÖ'den ayrılmış gibi gözüken, aslında FETÖ'ye çalışan gruplara ait.

Tekrar ediyorum: FETÖ'den ayrılma diye bir şeyi unutun. Memleketimiz ayrılmış gibi yapanlarla dolu. Bu da tuzak ve takiyyelerinden biri. Sakın ama sakın bu tür kişi ve gruplara itibar etmeyin! Windows, IOS olmadığı gibi, bir FETÖ asla başka bir şey olmaz, tıpkı AIDS virüsü gibiler…

Sosyal medya haberlerini güvenilir kişi ve kurumlara teyit ettirmeden itibar etmeyin. Cumhurbaşkanı, Başbakan, AA, Emniyet Genel Müdürlüğü gibi güvenilir hesapları takip etmeli.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Şükürler olsun ki, fiili işgalin ilk merhalesi başarısız oldu. Ülkemiz bir kez daha şehid kanları ile sulandı. Bundan sonra da kan akıtabilirler. Önemli isimlere, lider kadrolarına, güçlü isimlere, ülkenin hafızası durumundaki kişilere suikastlar düzenleyebilirler.

Nihayetinde varmak istedikleri nokta, bizi birbirimize düşürmek, kardeş kanı dökmek, ülkeyi frenlemek, liderlerimizi yok etmek, hafızamızı silmek, herkesi herkesten şüphelenir hâle getirmek, güveni ortadan kaldırmak. En sonunda da millete Allah muhafaza “Erdoğan yeter artık git” dedirtmek.

Sonra da bu büyük dava adamı, bu yiğit adamı, bu kahramanı, bu mücahidi kendi halkına parçalatmak. İnşaallah bu oyuna gelmeyeceğiz. Gelmemek için herkese söylenecek yalanlara itibar etmemelerini anlatmalıyız. Erdoğan ve ülkenin her yeri hain ve çakallarca sarılsa da bu milletin imanı, mangal gibi yüreği var.

Biz çift boynuzlu bir canlı değiliz ki, liderimizi ve ülkemizi sırtlanlara yem edelim. Olmadığımızı gösterdik. Biz ibadetleri zayıf da olsa Allah'a iman eden, ondan başka güç tanımayan, Allah'ın bizimle beraber olduğundan şüphe duymayan mü'min bir topluluğuz.

Biz muhaciriz, ensarız! Biz bir ümmetiz!

Biz Alparslan'ın, Nureddin Zengi'nin, Gazneli Mahmud'un, Ertuğrul Gazi'nin, Osman Gazi'nin, Fatih Sultan Mehmet'in, Abdulhamid'in torunlarıyız.

BÜLENT ARINÇ SEN BİR HİÇSİN

Bülent Arınç “bana ahmak diyebilirsiniz” demiş. Demeyeceğiz çünkü sen bir ahmak değilsin ve ne olduğunu sen de, bu millet de biliyor. Ahmaklık sana iltifat olur. Davayı çok önceleri sattığını duyuyorduk, ama itibar etmiyorduk. Meğer gerçekmiş. Sakın bu milleti aptal yerine koyma çünkü değil. Bu millet yargılanmamak için kıvırdığını çok iyi biliyor. Hâkimler mutlaka FETÖ'cü Bülent'in yakasına da yapışacaktır.