14 Mayıs, Müslümanlar açısından hem zillet günü, hem de izzetin habercisiydi.
Zillet günüydü, zira 2 milyar Müslüman 7 milyon (tüm dünyada 15 milyon) Yahudi'ye karşı izzetini koruyamıyordu.
İzzettin habercisiydi, zira zifiri karanlık aydınlığın en yakın habercisiydi. Yüzü neşe dolan şehitlerimiz olmuştu.
Torağımızın kanla sulanması, tapu kaydının tescili mânâsına gelirdi.
60 şehid, binlerce yaralı…
Şehitler Rablerine kavuştular, ya biz?
Biz zelil bir hayat sürmeye devam ediyoruz.
Bugün Twitter'da “Türk Yahudi Toplumu” hesabından hepimizle dalga geçen şu paylaşım yapıldı: “Gazze'deki olayları büyük üzüntü ile takip ediyor, yıllardır süren çözümsüzlüğün yarattığı büyük acıların, aklıselim ile barıştan başka bir yolun olmazsa olmaz bir gerçek olduğu anlayışı & özveri sorumluluğu içinde sona erdirilmesini ivedilikle diliyor, barış için dua ediyoruz.”
Yalancı sahtekârlar muğlak cümleler kurarak bu toplumu aldatacaklarını sanıyorlar.
Bu maskeliler, kahrolası soydaşlarının barbarlığını, katilliğini, şeytanlığını, alçaklığını haykırmak yerine, Türk milletini aldatmaya kalkıyorlar. Gazzeli, Filistinli mazlum Müslümanları suçluyorlar.
Oysa bu şahsiyetsizleri, çok yüzlü yalancıları, kendilerine çevirdikleri batılı kâfirler doğrarken, Milletimiz bunları bağrına basmış, ekmeğini, toprağını paylaşmıştı.
Onlar ise iğrenç ihanetlerinden hiçbir zaman geri durmadılar!
Yeri geldiğinde de bizden daha vatanperver gözükürler. Ama derinden altımızı oymaya da devam ederler.
Bu haydutlar çift isim taşır.
Mason teşkilatlarını kurar, finanse ederler.
Gezi gibi ayaklanmaları desteklerler.
Cehennem biletini çoktan almış Alarko'nun eski patronu İshak Alaton örneğinde olduğu gibi, kripto soydaşları Gülen'i destekler, himaye eder, tedavi eder ve finans sağlarlar.
Sağlarlar çünkü bizi, bizden gözüken şerefsizlerle boğmak isterler.
Sıkıştıklarında ise Erdoğancı gözükür, Reis-i Cumhura methiyeler düzerler.
Malum geçen hafta Haham Yisroel Dovid Weiss Türkiye'de idi. Medeniyet Üniversitesi'nde konuştu.
İsrail karşıtı bu Yahudi ile bir mülakat yaptım. Nasip olursa yakında yayınlayacağım.
Kendisine “ben goyim miyim,” “İsrail ne zaman yıkılacak” gibi sorular sordum. Çok zorlandı cevap vermekte. Eveledi geveledi.
Gilat Atzmon'ın dediği gibi “bir Yahudi her zaman Yahudi'dir, çok dikkat etmek lazım!”
İsrail karşıtlıkları bile proje olabilir. Yahudi; Allah'a, Peygamberlerine güvenmemiş ve O'nlara ihanet etmişken, bize mi etmeyecek?
Unutmayın! Yahudi, dinsiz bile olsa Yahudi'dir!
Haham Weiss'in dediği gibi, Yahudilerin çoğu satanisttir! İblisin kardeşleridir!
Yahudi'yi, Hz Musa adına uydurdukları Tevratları ve Zeburlarını okuyarak anlayabiliriz.
Sapkın Yahudilerce uydurulmuş bu kitaplardan örnekler verenlere de dikkat edin. Kur'an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye varken bunlardan öğrenecek bir şeyimiz olamaz. Olsa olsa bunları tanımak için bakarız.
Gelin, Yahudi'yi 1716 yılında eşi, İngiltere'nin Osmanlı elçisi Edward Wortley Montagu nedeniyle İstanbul'da yaşayan ve ‘Şark Mektupları' adlı hatıratı yazan Mary Wortley Montagu'den dinleyelim:
“(Osmanlı'da) Zengin tüccarların çoğunun Yahudi oluşu dikkatimi çekti. Bunların nüfuzu çok kuvvetli, imtiyazları Türklerinkinden fazla! Kendi kanunlarıyla idare edilen bir cumhuriyet gibiler.
Yahudiler, Türklerle birlik meydana getirdiklerinden devletin bütün ticaretini ellerine almışlar.
Her paşanın işlerini eline bıraktığı, sırlarını emanet ettiği bir Yahudi kâhyası var, kendileri hiçbir işe karışmıyorlar. Bu Yahudiler, paşanın bulunduğu kazada çarşıyı tanzim eder, her zaman hediyeler alır, giren ve çıkan malları muayene ederler. Padişahın doktoru, hazinedarı, tercümanı hep Yahudi'dir.
Menfaatine son derece düşkün olan böyle bir milletin (Yahudilerin) bu durumdan ne derecede istifade edeceğini anlarsınız. Bunlar kendilerine her zaman ihtiyaç duyulmasını sağlamışlar ve bu sayede saray da onları korumuştur.
İngiliz, Fransız ve İtalyan tacirleri bunların bütün hilelerini bildikleri halde, işlerini ister istemez onlara yaptırıyorlar. Velhasıl ticaretle ilgili ne varsa onların elinden geçiyor.” (s. 83-84, Tercüman 1001 Temel Eser)
Yahudi'nin kendi yazdığı sahte kitabı Tevrat'ın Tesniye 7 bölümünde şöyle yazar ve günümüz Siyonistleri de bu şeytanî emri yerine getirir:
“Sen onları vuracağın zaman, onları tamamen yok edeceksin, onlarla ahdetmiyeceksin ve onlara acımayacaksın; onlara şöyle yapacaksınız: mezbahlarını yıkacaksınız…”
İşaya 13/15-1'de ise “Yakalananın bedeni delik deşik edilecek, ele geçen kılıçtan geçirilecek…”
Daha bunun gibi bin bir vahşet örneği…
Şeytanın bu veletlerinden hak, hukuk, merhamet beklemek, şeytandan iyilik beklemektir. Bunların her işleri iblisle ortaktır. İblis ise insanın düşmanı!
Biz artık içimize zerk edilen Yahudiyi, Yahudi gibi yaşamayı, Yahudi gibi dünyaya tapmayı bırakmadan, midelerimizi ve gönüllerimizi temizlemeden bu musibetlerden kurtulamayız.
Allah'tan niyazımız Peygamberleri, salih, abid, zahid ve sabi kulları ile kurdu kuşu hürmetine bize merhamet edip, Ebabillerini kafirler üstüne salmasıdır. İnşaallah o gün çok yakın.
Rabbim Filistini kafire çiğnettirmesin. Aziz ve muazzez Ğeygamberimiz sallallahu aleyhi vessellem efendimiz hatırına bu mübarek geceler hürmetine Müslümanların izzetini, namusunu, dinini, diyanetini, evladı iyalini Rabbim korusun. Bizi birlestirsin ve kendisine layık olabilmemizi nasip etsin.
Değerli hocam Allah razı olsun. Filistin konusunda benim gibi dua etmekten baska birşeyi olmayanlar başka ne yapabiliriz bilmiyorum. Ama ölmeyi göze almış bu aziz kardeşlerimizin taş atarken ölmeleri benim izzeti nefsime ağır geliyor. Bir Yahudi artığını Allah rızası için boğazlarken ölmek daha yeğ değil midir? Bu Filistinli kardeşlerimizi organize edecek onların saflarını düzeltmelerini sağlayacak hiç kimse yok mudur?