Tarihin hiçbir döneminde Türklerin esaret altında yaşamadığını, bu nedenle kontrol edemeyeceklerini anlayan İngilizler, kontrollerinde bir devlete razı oldular veya kurdurdular.
Bu mayanın bozulması, geçmişi ve değerleri ile irtibatının koparılması, 10 yılda 10 milyon Kemalist yetiştirilmesi onlar açısında esaretten daha “doğru” bir seçenektir.
İyi saatte olsunlar, İkinci Cihan Harbi Avrupa'nın çivisini çıkarmış, ayrıca iki kutuplu dünyanın aynı kaynaktan beslenen Komünist ve Kapitalist devletlerinin aynı kıtada olması da sakıncalı bulunmuştur.
Her ne kadar 3 asırdır İngilizleri kullanmakta ise de nihayetinde İngiltere küçük bir ada. Sömürgeleri olmasa kendini zor idame eder.
Oysa ABD, kendilerince kurdukları, kabalistik umdelerle tasarlanmış bir devlet. Dolayısıyla merkezin buraya taşınması zaruridir.
Zaten Avrupa'da Fransa, Belçika, İsviçre ve sonunda Batı Almanya olmak üzere çok sayıda ülke mevcuttur.
Bir yandan SSCB, diğer yandan da ABD, züccaciye dükkânına girmiş bir fil gibi, bütün dünyaya saldırır, insanı ve insanlığı hırpalarlar.
Nihayetinde Afganistan duvarına toslayan SSCB, mevta olur.
Tarihten ibret almayan ve ormanın çakalı ABD'de önce Afganistan, sonra Irak, en nihayetinde de Suriye'ye dalar.
Fakat devir değişmiş, Türkiye ameliyat masasından kalkmış, henüz yaraları tam olarak iyileşmemiş olsa da bir dev uyanmıştır.
Öldürmeyen darbe güçlendirir misali, NATO (ABD, Almanya, Vatikan, İsrail, İngiliz) destekli işgal ve iç savaş girişimi olan 15 Temmuz 2016, Türkiye'nin hiç bir şartta 20. asrın başına döndürülemeyeceğini, tarihin tekerrür etmeyeceğini göstermiştir.
Bu batının vurgun yemesine yol açmakla kalmamış, korku denizinde boğulmak sürecine sokmuştur.
İç savaş ve parçalanmanın eşiğindeki ABD'yi bekleyen hayırlı gelecek bölünmek ve 40-50 devlete dönüşmektir.
Üstüne bir de içindeki bunca hain, alçak ve bedbahta rağmen Türkiye;
FETÖ darbesine izin vermez,
Rusya'dan füze almaya kalkar,
Suriye'de ABD'nin teröristlerine operasyon yapar,
‘Yeni Siyonistan' adayı IKBY'yi tanımaz,
Pek çok batılı devletin üstünden geçtiği PKK'yı bitirir,
İran ile işbirliğine gider,
Katar'ı yem etmez,
Somali'yi korur,
ABD'nin deviremediği Venezuela liderini ağırlar,
Müslümanlara kol kanat gerer,
ABD'nin PKK devleti hayaline geçit vermez,
Amerikan ajanlarını tutuklar,
Pek çok ülke ile Türk parası ile ticaret başlatır,
Kendi silahını üretir,
Hepsinden önemlisi de, şeytanilerin kurup yönettiği Amerika'ya sömürülmek yerine kafa tutar.
Bu durumda çakal ABD ağlamasın da ne yapsın?
ABD yönetimi Türklere vize engeli koymasın da ne yapsın? Zil takıp oynasın mı?
Amerikan yönetimleri biliyor ki, Türkler, dünyayı kendilerine dar eder.
Yine o ABD biliyor ki, iki asır öncesine kadar haraç ödedikleri Osmanlı torunları, gelecekte baş terörist ABD'yi yeniden haraca bağlayabilir.
Ancak korkunun ecele faydası olmaz.
İşe o yeni Türkiye, geçmişteki ve gelecekteki büyüklüğüne yakışır bir hamle ile ABD'ye derhal misillemede bulunmuştur.
Artık Hz. Mevlana'nın ‘dün dünde kaldı cancağızım' sözünü daha gür söylemenin tam vakti.
Şimdi ‘Türkiye, ecdadına rahmet, korkma, artık senin bileğini kimse bükemez' demenin zamanı!
Ey ABD! Türkiye vatandaşlarına vizeyi askıya almış olman bizi çok memnun etti.
Görüldüğü gibi bir anda karizman yerlerde.
Maşallah Kemal Abi harika ötesi bir yazı. Allah sizden razı olsun. Keşke bunu tüm Türkiye okusa. Allah tüm hizmetlerinizin karşılığını size kat kat versin. Sizi çok seviyoruz.
Maşallah Allah kaleminizin kuvvetini artırsın. Harika bir yazı yazmışsınız. Gençlerimizin okuması gereken bir yazı.