Darbeci general suç ortaklarını ifşa etti

Darbeci general suç ortaklarını ifşa etti
27.07.2018 18:41:07

28 Şubat’ın ‘bir’ numaralı ismi Çevik Bir, 99 sayfalık itiraz dilekçesinde; vesayeti siyasilere yıkarak, Cindoruk, Yaşar Topçu, Rifat Serdaroğlu ve Tansu Çiller’in eski Özel Kalem Müdürü Akın İstanbullu’nun da dinlenmesini istedi.

Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen 28 Şubat dönemine ilişkin davada gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesinin ardından itirazlar başladı. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, mahkemenin kararını istinafa (Bölge Adliye Mahkemesi) taşımak için başvuru yaptı. Akit'in ulaştığı, avukatı Ümit Kara tarafından mahkemeye sunulan 99 sayfalık itirazda, suçlamaları kabul etmeyen Çevik Bir, istinaftaki incelemenin duruşmalı yapılmasını, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ve milli askeri stratejik konsept dokümanının iç tehdit yönüyle değerlendirilmek üzere getirtilerek, dosyaya dahil edilmesini istedi. 

Bir, yerel mahkemede dinlenmeyen Hüsamettin Cindoruk, Yaşar Topçu, Rifat Serdaroğlu ve Tansu Çiller'in eski Özel Kalem Müdürü Akın İstanbullu'nun da dinlenmesini isterken, adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını ve beraat talep etti.

Bir'in dilekçesinde Batı Çalışma Gurubu'nun (BÇG) yasal çalışma gurubu olduğu iddiası tekrar edilirken, “28 Şubat davasında, BÇG dönemin Gen. Kur. Başkanının emriyle kurulmuş olmasına rağmen 4 Nisan 1997 tarihli kuruluş emrini müzakere eden, 2 Haziran 1997 tarihli Cumhurbaşkanın yazılan yazıyı kaleme alıp, ıslak imzasıyla Başbakanlığa ve İçişleri Bakanlığı'na gönderen Em. Org. İsmail Hakkı Karadayı soruşturmaya dahil edilmeyip, 6 ay sonra şüpheli Çevik Bir'in dilekçesi üzerine ifadesinin alınması BÇG'nin Genelkurmay Başkanı'nın bilgisi dışında oluşturulduğu izlenimi yaratma çabasına işaret etmektedir” denildi.

FETÖ'CÜ SAVCIYI SUÇLADI

İddianameyi hazırlayan savcının FETÖ terör örgütü üyesi olduğu belirtilen dilekçede, savcının hazırladığı iddianamenin üzerinden hukuka aykırı yargılama yapılarak hüküm kurulduğu ileri sürüldü. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) rapor sisteminin zaten var olduğunun hatırlatıldığı dilekçede, “BÇG ile kaza ve olay bildirim yönergesi eklenmiştir” ifadelerine yer verildi.

Gerekçeli kararın eleştirildiği dilekçede, “Bu tutarsız anlayış olan sivil tarikat ve cemaatler, Laik, Cumhuriyetçi ve Çağdaş TSK'şa müdahale ve sızma girişiminde bulunmuş vesayet karşıtlığı, demokratik yönetim, sivil anayasa gibi söylemler, önce Atabeyler, Poyrazköy, Ergenekon davalarıyla, sonra da İstanbul ve İzmir askeri casusluk ve Balyoz davası ile 28 Şubat davası kotarılarak asker yıpratılmış ve TSK'nın kılcal damarlarına sızan tarikatlar bu yolla iktidara gelmeyi hedeflemiştir. Bu amaca en çok yaklaşan FETÖ/PDY örgütü olmuştur” denildi.

SİVİL AYAĞINI İŞARET ETTİ

28 Şubat dönemine ilişkin hafızalardan silinmeyen tankların Sincan'da yürütülmesinin savunulduğu dilekçede, “1 yıl önce planlanmış bir tatbikattı. Ameliyat nedeniyle 3 gün öne alındı” ifadeleri kullanılarak, iddianame savcısı Mustafa Bilgili'nin mirasının sahiplendiği” eleştirisi yapıldı.

Bazı CD ve belgelerin tahrifat ürünü olduğu belirtilen dilekçede, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel ve siyasilerin ‘darbe geliyor' söylemleriyle hükümete sivil baskı yapıldığı ileri sürüldü.

Dilekçede tanık Tansu Çiller'in beyanlarına da yer verilerek, “Çiller'in SHP ile iktidarını içlerine sindiremeyen DYP'li muhaliflerle muhalifler, Çiller'i çeşitli iddialar ileri sürerek koltuğundan edemeyince, bir başka komployu devreye soktular.

Darbe iddiasıydı bu komplo… Türkiye'de darbeye davetiye gönderenlerin başında ANAP lideri Mesut Yılmaz, DYP'li TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Cavit Çağlar olmak üzere bazı milletvekilleri vardı.

Bunlar, Çiller'i darbe korkutmacısıyla iktidardan uzaklaştırmak istediler.

28 Şubat 1997 tarihli MGK Toplantısı'ndan sonra bu akıma Cumhurbaşkanı Demirel de katıldı.

Kimi DYP'li milletvekillerini Köşk'e çağırarak, ‘Darbe geliyor, DYP'den istifa edin kendinizi kurtarın' diyen Demirel'di ifadeleri kullanıldı.

Kaynak: Yeni Akit

 

YORUM YAP