Dostumun biri dün şahit olduğu bir hadiseyi şöyle aktardı.
Bir CHP'linin Türkiye aleyhine yaptığı kötüleyici konuşma ve Erdoğan hakkındaki nezaketsiz sözlere şaşıran sade bir Amerikalı, CHP'liye der ki;
“Sizdeki olup bitenle, bizdeki olup biten arasında pek bir fark yok.
Ben Demokrat Parti seçmeniyim. Trump'ı sevmem, oy vermedim, vermem de... Ama biz, sizin yaptığınız gibi ülkemizin aleyhine kötü sözler sarf etmek bir yana aklımızdan bile geçirmeyiz. Sonuçta Trump bizim başkanımız ve Amerika bizim yurdumuz. Amerika'nın zararına olan her şey benim de zararımadır. Sizi anlamakta güçlük çekiyorum.
Ayrıca Türkiye'yi biz de takip ediyoruz. Erdoğan, çaresiz durumda olan herkese yardım eden bir lider. Bizim devletimiz yardım yaparsa mutlaka siyasi bir gayesi vardır. Lakin Türkiye sadece insanî nedenlerle bunu yapıyor. Bunu, Amerikan medyasının ülkeniz aleyhindeki yayınlarından bile anlayabiliyoruz…”
Amerikalının anlayamadığı ve anlamlandıramadığı şey Türkler değil, CHP zihniyeti… Çünkü bu zihniyet, ifşa olmuş karanlık amaçları olan bir teşekkül. Hem Türkiyeli değiller, hem de İslam ve Müslüman karşıtı bir virüse sahipler…
CHP'nin iktidarı, 1909'da eşsiz Sultan Abdülhamid Han hazretlerinin tahttan indirilmesi ile başlar.
İttihat ve Terakki (İT)'nin iktidara geldiği 1909'da Osmanlı'nın toprakları 9 milyon 900 km2.
İt'ler iktidardan gittiği 1918'de topraklarımız 3 milyon 600 bin km2ye gerilemiştir.
Vatana ihanet eden İtçiler Divan-ı Harbe verilir. İT bir gece ansızın kendini fesheder ve yerine aynı gece “Teceddüt (Yenilenme)” ismiyle tekrar sahneye çıksa da, Damat Ferit Hükümeti, İT'in devamı olduğu için Teceddüt'ü kapatır.
Aynı yapı bu kez de 9 Eylül 1919'da CHF adıyla kurulur.
CHF'nin zihniyet açısından İttihat ve Terakki (İT) ile hiçbir farkı yoktur.
CHP ise kurucusunun doğduğu topraklar da dâhil olmak üzere toprakların geri kalanını terk edip, 783 bin km2ye razı olur ya da yetinir.
Yani 14 yılda bu zihniyet yüzünden kaybedilen toprak miktarı elde kalanın 12 katıdır.
CHP zihniyeti ile ülkenin asli unsuru olan millet hiçbir zaman barışmaz.
Dün olduğu gibi gelecekte de barışması imkânsızdır.
Organ nakli olanlar bilir ki, nakledilen organ alıcıyı derhal zehirleyip öldürür. Bunu engellemek gayesiyle, Allah'ın bizi koruması için yarattığı savunma sistemimizi baskılayıcı ilaçlar verilir.
Organ alan kişi ya bu organdan vazgeçecek, ya da bu ilaçlar sebebiyle en küçük enfeksiyon veya grip yüzünden ölecektir. Öyle de olmaktadır.
CHP, bu Müslüman millete nakledilen zehirli bir organ gibidir. CHP'nin kelle avcısı İstiklal Mahkemeleri, immün baskılayıcı görevini görür.
MİLLETİN DEĞERLERİ İLE SAVAŞAN YAPININ ADI: CHP
Milletimizin en büyük düşmanı, FETÖ'yü de üreten ve hamiliğini sürdüren CHP zihniyeti. Erdoğan'dan bağımsız olarak; değerlerimizin ihyası, müreffeh bir gelecek inşası CHP'yi kızdırır, hiddet ve şiddete sevk eder.
Bütün derdi millet ve değerleriyle. Daha açık ifadeyle İslam ile!
Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya vs gibi ülkelerde iktidar iyi bir şey yaparsa halk da, muhalefet de itiraz etmez. Bir İngiliz, ülkesinin ve farklı görüşte olduğu iktidarı ile ilgili dışarıda asla olumsuz bir faaliyet içinde olmaz.
Bir yerde bir Alman aday varsa, başka bir Alman, Fransız'a oy vermez. Ama Avrupa Parlamentosu'nda CHP ve HDP'liler, AK Partili adaya değil aynı zihniyette oldukları bir frenke oy verirler ve vermekteler.
CHP ideolojisine göre; batı dost, Türk milleti ve ümmetle barışık olanlar düşmandır.
Düşmanlıkta herkesle ittifak yapabilir.
Türkiye'ye pranga vurulması umurunda değil, aksine memnun olur, hatta destek dahi verir.
Bir Müslüman'a karşı bir İngiliz'i, bir Alman'ı, bir İtalyan'ı, bir Yahudi'yi tercih eder.
Gavura dost, Müslüman'a ise en basit mânâda mesafelidir.
Batıdan çok batıcı, batılıdan çok İslam'a karşıdır.
Hakk'a karşı batılı destekler.
CHP NEDEN MİLLETİ SEVMEZ?
CHP ister ki, iktidarda hep kendisi olsun. Ama yeni bir bahara giren millet, CHP'ye değil kendinden olan, hasbi ve mukaddesi yeniden ihya etmeye çalışana oy veriyor.
1999-2002 arasında son kez ortak olarak iktidara gelen CHP zihniyeti, ilelebet siyasi mevta durumunda…
1909'da başladığı talanla, devleti ve zenginliklerini ele geçirmiş, bürokrasiye çöreklenmiştir. Ama ağır ağırda olsa da bunlar elinden kayıp gitmektedir.
En azından artık dilediği gibi talan yapamamaktadır. Gerçek şu ki, millet uyanmış, özüne dönmeye başlamış, son kullanım tarihi çoktan geçtiği için bu zihniyeti çöpe atmıştır. Cepleri şişkin ve yürekleri kapkara zihniyet yenilmiştir.
Dönmelerin devri hitama ermek üzeredir.
Churchill (Çörçil)'in “Biz Çanakkale'de Allah ile savaştık. Allah ile savaşan yenilmeye mahkûmdur” dediği gibi; CHP, millet ve mukaddesleri ile savaşmış ve kaybetmiştir.
Hırçınlığın sebebi budur.
Zaten ithal olarak geldiği bu topraklarda kalıcı olması mümkün de değildi.
Mason Celal Bayar ile Menderes kabinelerinde koltukları işgal eden 53 mason bakan sayesinde sadece ömürlerini uzattılar.
15 Temmuz ise yenilgilerini iyice perçinledi.
Bugünleri gösterene sonsuz şükür!