CHP'nin, İslam dinini yok edip, yerine milliyeti ikame etmek için sayısız zulme imza attığını, kelleler alıp kanlar akıttığını, Kur'an-ı Kerim ve Arapça ezanı yasakladığını pek çabuk unutmuşa benziyoruz.
Camileri satan/yıkan, meyhane ve fuhuşhaneye çeviren CHP, 30 senede insanların kafasından Allah (c.c.) ve Peygamber'i silmeyi hedeflemiş. Bunun için giriştiği gayri meşru işlerinden birinde, imanın 6 şartının yerine, CHP'nin 6 okunu ikame etmek istemiş.
İnönü, Konya Şerafettin Camii örneğinde olduğu üzere, camilerin minare alemlerine 6 ok yerleştirmiş. Şerafettin Camii'nin kışla olarak kullanıldığı dönemde askerlik yapan ve aynı camide yatıp kalkan İhsan Güzel, vefatından önce şunları anlatıyor: "Şerafettin Camii Kışlası'nda namaz kılmanıza müsaade etmezlerdi. Bizi en çok üzen şey, Camii içinde içki içmeleriydi…"
İttihat ve Terakki'nin devamı niteliğinde ve pek çoğu Türk kavminden dahi olmayan kimselerden oluşan Cumhuriyet Halk Fırkası, müderrisleri, hocaları, âlimleri ve bilcümle münevveri, ayak ve boyunlarından zincirlere vurarak, binlerce kilo metre uzak şehirlerde kurduğu İstiklal Mahkemeleri'ne götürüp asmıştı.
Bugün bazı modernist reformcuların yapmak istedikleri gibi, güya İslam'ı ıslah etmeye kalkışmış ve bunun için projeler geliştirip, beyannameler yayınlanmışlar. Bu yüzden de, camilere sıralar yerleştirip, çalgı aletlerinin çalınmasını sağlamak suretiyle kiliseye benzetmek istemişler.
Hüsrev Gerede, anılarında, Mustafa Kemal Paşa'nın kendisine; “Bu din batacak, ileri de yeni bir din çıkacaktır. Bu konularda sen yazı yazmayacaksın! Anladın mı?” dediğini kaydetmiş.
CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, hilafetin ilgası sırasında kaleme aldığı metinde; ibadetleri “zaaf”, dinî ise “zararlı bir zaaf” olarak niteliyor. Mahmut Esad Bozkurt ise “Atatürk İhtilâli” adlı eserinde, İslam'ı Türk'e zararı dokunmuş, modası ve manası yok olmuş ve Türk'ün önündeki engel olarak gördüklerini yazıyor.
CHP'nin Başbakanlarından Şemsettin Günaltay, Peygamberler hakkında bir akıllı hiçbir adamın söyleyemeyeceği cümleleri kuruyor: “Peygamberler, halkı istedikleri yola götürebilmek için, onlara hakikati değil, ruhlarını okşayacak ve tesir edecek umuru mütehayyileyi telkin ederler. Onlar, hakayiki akliyeye dâhiler, feylozoflar kadar vakıf değillerdir.”
Tarihte sadece satanizm gibi sapkın yapılanmalarda görülebilen tarzda bir amentü bile geliştirirler. Celal Nuri bey'in yazdığı amentüleri şöyledir: “İnandım, imân getirdim, Halk Fırkası'na, Halk fırkasının meb'uslarına, meb'usların yapacağı kanunlara, nâşir-i efkâr olacak gazetelere, inanıp inanmayanlar için er geç bir yevm-i sual geleceğine, inandım.”
Safi Dümer ise şöyle yazar, CHP'nin amentüsünü: “Kahramanlığın örneği olan ve vatanın istiklalini yoktan var eden Mustafa Kemal'e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarına, mücahid ANALARINA ve Türkiye için ahiret günü olmadığına iman ederim.”
Bütün bir millet olarak ömrümüzü CHP'nin zulüm ve günahlarını saymaya adasak bitiremeyiz. Tarihe tanıklığı, büyük birikimi, muazzam arşivi, zihni diriliği, savaşma cesareti, muhakeme dehası ve kaleme aldığı 50'den fazla eseri ile tanınan Üstad Kadir Mısıroğlu'nun yeni neşrettiği “CHP'nin Günah Galerisinden Sayfalar” adlı 470 sayfalık eserinde, milli hafızamızı tazelemeye yetecek kadar bilgi ve belge mevcut...
Belli ki, elindeki binlerce vesika arasından, 5816 sayılı kanuna çarpmadan seçtikleri belgeler, yakın Türkiye tarihi hakkında hem bir hafıza tazeliyor, hem de artık tarihin karanlık günlerinde acı hatıralar olarak kalmaya mahkûm hadiselerinden habersiz kimseler için muazzam bir hatırlatma yapıyor.
Kadir Mısıroğlu üstadın bu son eseri de, tüm eserlerinde olduğu gibi ‘Sebil Yayınları'ndan çıktı. CHP'nin çürük ipliğe dizdiği hülyaları, hem toplumu sürüklediği felaket, hem de kendini attığı ateşi gözler önüne seren bu eser, sembolik bir bedelle satışa arz edilmiş.
Hangi dünya görüşünden olursa olsun, bir yandan CHP'nin, diğer yandan da Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihini merak edenler mutlaka okumalı bu eseri. Hatta imkânı olanlar olmayanlara hediye etmeli.
Eline sağlık ağabey!