Can Kemal Özer

Cebinizde terör örgütü var, haberiniz olsun

6.10.2016 00:32:14

Rusya kamu çalışanlarının WhatsApp kullanımını yasaklayarak son derece stratejik bir adım attı.

Hatırlarsınız, WhatsApp geçtiğimiz Ocak ayında İngiltere'de uçtan uca şifrelemeye geçeceğini duyurmuştu. Bunun üzerine İngiltere eski Başbakanı David Cameron, “Bu servislerin verileri kriptolu bir biçimde tutmasın, terörist grupların haberleşmesini kolaylaştırıyor. Buna izin vermeyiz. Verileri İngiliz istihbaratı ile paylaşmamaları durumunda WhatsApp, iMessage gibi servisleri yasaklayacağım” demişti. Ardından da ilgili şirketler geri adım atmaya mecbur kalmıştı.

Antivirüs şirketi Avast'ın yazım penceresinde şu uyarılar yer alıyor: “Kullandığınız hemen hemen bütün yazılımlar hakkınızda bilgi toplamaktadır. Arama motorları, oyunlar ve hemen hemen diğer bütün yazılımlar. Bunu biz de yapıyoruz…”

Geçtiğimiz aylarda Apple'ın, iPhone kullanan bir müşterisinin şifrelerini FBI'ya ver(me)diği şeklinde haberler okumuştuk. Bu mesele haftalarca haberlere konu oldu. Buradaki yegâne amaç Apple'ın sarsılan itibarını güçlendirmek. Başarılı bir PR çalışması yani.

Önceki gün de arama motoru ve eposta servisi Yahoo ile ilgili bir “skandal” ortaya çıktı. Skandal dediğime bakmayın, ortada skandal falan yok. Yahoo bütün müşteri bilgilerini ABD istihbaratının incelemesi için açmış, daha doğrusu açtığı ortaya çıkmış(!)

YAHOO NELER YAPMIŞ DA…

Siyonist patronlara ait Reuters haber ajansının haberine göre Yahoo geliştirdiği bir yazılımla, istenen bilgileri tüm hesaplarda tarayan bir sistem kurmuş ve ABD istihbaratı Yahoo kullanıcılarının hesaplarında cirit atıyormuş.

Bu haberin servis edilmesi de manidar. Zira bunun böyle olduğunu bilmeyen yok. Haberin servis edilmesi bir hesaplaşma ve pazarlık ürünü olmalı.

Aslında haberde bunun bilgisi de var. Zira Reuters şöyle güçlendirmeye çalışıyor tezini: “Milyonlarca hesabı NSA ve FBI için inceleyen Yahoo, böylece müşteri bilgilerini ifşa ettiği ortaya çıkan ilk teknoloji firması oldu.”

Bu metin Yahoo'nun infazı, diğer şirketlerin ise aklanması anlamına gelir. Haberin amacı taammüden öldürmek.
Devamında ise Haziran 2015'te Yahoo CEO'su Marissa Mayer'in “Yahoo kanunlara bağlı bir şirkettir ve ABD yasalarına uymak zorundadır” ifadelerini kullandığı ekleniyor.

Google, Yandex gibi arama motorları, iPhone, BlackBerry ve Androidli telefonlar ile bunlardaki uygulama yazılımları ve de PokemonGo başta olmak üzere tüm oyunlar, Gmail, Hotmail, Yandex vs gibi eposta servisleri, Facebook, Twitter, Linkendin vs gibi sosyal medya uygulamaları, WhatsApp, Tango, Skype gibi OTT servisleri istihbarat örgütleri için cennet.

Bu firmaların CIA, FBI, NSA, MOSSAD, MI6 gibi istihbarat öğütlerine direkt veri sağlamaları değil, sağlamamış olmaları haber değeri taşır. Sağlamamış olmaları eşyanın tabiatına aykırı. Veri sağlamasalar ABD onlara asla hayat hakkı tanımaz. Aksine ABD devleti bunları her şekilde besliyor ki, veri akışı kolay olsun ve çeşitlensin.

Diğer ülkelere ait istihbarat öğütleri ile terör grupları, kapasite ve becerileri ölçüsünde bu tür hizmetlerden istifade ederler.

Türk istihbaratı MİT'in FETÖ'cülerin haberleşmede kullandığı ByLock ve Eagle türü yazılımların veri tabanlarına erişerek FETÖ'nün derinliklerine inmesi ciddiye alınması ve takdir edilmesi gereken bir başarı.

SEÇİM VE TASFİYE YAKIN

Önümüzdeki 6 ay veya bir yıl içinde bugün aktör olan bazı siyasetçi ve bürokratların tarih olacağını göreceğiz. Bizler halk olarak 15 Temmuz sonrasında örgütün siyasi uzantılarına yönelik operasyon olmamasına kızıyoruz. Ancak devletin sabırla hareket ettiği ve bir stratejisi olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor.

Kuvvetle muhtemeldir ki, 2017'nin baharında genel seçim olacak. Yeni dönemde HDP zaten Meclis'te olamaz. AK Parti, CHP ve MHP'den ise 100-200 arası milletvekili, listelerde yer bulamayacakları gibi, bu isimler için hesap verme dönemi de başlayacak.

BİZ HEP GERİDEN GELİRİZ31-YS-SYF01-r (1)_1

Türkiye'de veri güvenliği var mı? Yok. Hayır, “yok” demek basit kalır. Asla yok, Kesinlikle yok. WhatsApp ve Facebook'ta yayınlanmayan neyimiz kaldı. Damat ve gelinin gerdeğine kadar yayınladılar. Devletin mahrem bilgi ve belgeleri bile burada cirit atıyor. Milletimiz gibi devletimiz de ABD'nin, yok hayır NSA ev CIA'in yazılımı WhatsApp üzerinden haberleşiyor.

Herhangi bir sosyal medya kullanıcısı bile akşama kadar dünyanın verisini toplar buralardan. Bir de işin profesyonellerini düşünün.

FETÖ'nün başarılı olmasının bir yönü de sosyal medyayı iyi kullanmasıydı. Ne acı ki ülkemizin bu hususta bir stratejisi yok.

E-postalar güvenli değil, CIA'in UYAP'ı ele geçirmesine gerek yok. Cebinizle an be an konumunuzu görüyor. Her an disk ve hafıza kartlarınızın imajı alınıyor. Zaten herkes evinin işyerinin konumunu göndererek CIA'e ‘aklında olsun lazım olursa ben buradayım' diye bilgi veriyor. Sadece CIA'e değil, ilgilisi herkese.

“Benim mahremim yok ki, dilediğimi paylaşırım” diyemez kimse. Paylaştığınız şey sadece sizin değil, toplumun da güçlü ve zayıf yönlerinin kolayca görülmesine ve buna göre politikalar geliştirilmesine yardım ediyor. Rusya ve Almanya gibi, Türkiye devleti de özellikle kamu personelinin WhatsApp türü OTT servisleri ile benzer bazı yazılımları kullanmasını yasaklamalı. Ama buna ilk önce bakanlar, bakan yardımcıları, milletvekilleri, müsteşarlar, genel müdürler uymalı.

Kamu belgelerinin de tarifi doğru yapılarak buralarda paylaşımına ceza getirilmeli. Aksi halde devlet ve milletin güvenliği tümden ortadan kalkmış olacak. Aslında paylaşımlarımızla bir nevi geleceğimize kurşun sıkıyoruz.

BLACKBERRY, HİNDİSTAN VE TERÖR

Bir ara Blackberry marka telefonlar çok meşhur ve statülü aletlerdi. Firma Kanada'da idi ama sahipleri İsrailliydi. Özel sunucu ve kripto kullanması nedeniyle verilerine ulaşılamıyordu.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Suudi Arabistan, şirket kendileri ile veri paylaşımı yapmayınca Blackberry'nin satışını durdurmuştu. Kuveyt, Hindistan, Cezayir, Lübnan ve Almanya da benzer kararlar almıştı. Şimdiki başkan adayı Hillary Clinton o günlerde Dışişleri Bakanı'ydı ve sözcüsü Philip Crowley'in üzerinden BAE ve Suudi'yi tehdit etmişti.

Alman Federal İçişleri Bakanlığı da o günlerde kamu çalışanlarının Blackberry ve iPhone kullanmalarını yasaklamıştı. Yasak hala geçerli mi bilmiyorum. Ama sosyal medya ve WhatsApp türü yazılımların kullanımı pek çok ülkede yasak veya sınırlamalı.

Bu tartışmalar devam ederken, çoğu kez geriden gelen Türkiye de devreye girmiş ve BTK kriptolu BlackBerry'nin üreticisi RIM'den kodları istemişti. Vezmezse de BlackBerrylerde e-posta mesajlaşma trafiğini kapatacağını duyurmuştu. Sonra ne oldu acaba? Bilmiyoruz.

Bütün bu tartışmaları gündeme getiren yani BlackBerry'i öne çıkaran şey terördü. 2008'de Hindistan'ın Mumbai şehrinde 166 kişinin ölümüne yol açan saldırıyı yapan teröristlerin BlackBerry kullandığı ve bu telefon izlenemediği için istihbarat alınamadığı ortaya çıkmıştı. Biz de bir yıl önce devleti, hendek kalkışmasında PKK'nın bu tür yazılımlarla haberleştiği konusunda uyarmıştık. Ama o zaman devlet PKK, DHKP-C ve DAEŞ'nın ortağı FETÖ'nün elindeymiş.

Bugün FETÖ'nün ByLock'u ne denli haklı olduğumuzu gösterdi. Bir şirket size ömür boyu bedava hizmet veriyor ve bu şirketin geliri olmadığı halde her gün değeri artıyor. Bunu hadi halk sormadı, kolaylık işine geldi ve sorgusuz sualsiz içeri daldı. Peki devlet neden sormaz ve çözüm üretmez.

O halde acilen yerli arama motoru, yerli eposta (mail) servisi, yerli OTT haberleşme/mesajlaşma yazılımı ve yerli işletim sistemi geliştirilmeli. Bunu yapan “güvenilir” şirketler desteklenmeli. 5 bin km menzilli füze üretmek ve FETÖ ile mücadele ne kadar ehemmiyetli ise, bu alan da en az onlar kadar mühim ve öncelikli.

Bunları yapmak büyük para gerektirmez, sadece ortak akıl ve gizli strateji. Bunlar sadece iç ihtiyaç için değil, tüm dünyada kullanılacak düzeyde olmalı. Bekliyoruz. Sakın gözümüzü yollarda bırakmayın.

 

06-YS-SYF01-r

  1. mehmet mehmet

    Uzun sözün kısası Rusya gibi kendi sosyal ağımızı (adnaklasniki, vk.ru ve diğerleri), yandex gibi kendi arama motorumuzu ve kendi e-posta sistemlerimizi (mail.ru, rambler.ru ve diğerleri gibi) kurmak zorundayız. Ruslar bu saydıklarımı yıllar önce kurdular ve eski sovyet coğrafyasında en çok bu siteler rağbet görüyor.Ümidim kısa vadede yok. Kendi bilgisayar işletim sistemi projemiz patladı, kendi arama motorumuzu kurmaya çalışanlar en son c.başkanına açık mektup yazmak zorunda kaldı. Ben engellendiğini düşünüyorum.

YORUM YAP