Toplumun değer ve inançları açısından ahlakî, dolayısıyla meşru olmayan fiilleri kaydedilen CHP lideri Deniz Baykal, ilk kasetinin ardından istifa etmeyeceğini söyler. Ardından Üsküdar'da bir araca alınan Baykal'a diğer kasetler izletilir. Daha fazlasını engellemek için Baykal istifade ederek, CHP'yi Gülen'e teslim eder.
Yerine ise CHF/P'nin ilk dönem genel başkanlarının altını üstüne getirdikleri Dersim'li Kemal Kılıçdaroğlu otur(tul)ur.
CHP'nin başında diktatörlük kuran bu zat, diyor ki: Ben hep seçimle geldim!
Koltuk, FETÖ'nün hazırladığı klasörlerle, medyanın önünde verdiği sınavdan başarı ile çıkan Kemal Bey'den başkasına emanet edilemezdi. Ondan iyi yediemin bulamazlardı. Çünkü FETÖ'nün elinde, SSK Genel Müdürlüğü dönemine ait “adamı canından edecek” kadar belge var.
Kılıçdaroğlu koltuğa geçince ne yaptı? Yetkilerini kullanarak içerideki FETÖ'cülerle birlikte Baykal'ın ekibini tasfiye etti.
Sizce Önder Sav gibi bir çetin ceviz, koltuğu bu kadar kolay nasıl terk etti? Önder Sav'ın konuşmasını kaydedip yayınlayan ve şu an tutuklu olan sözde gazeteciler, başka kayıtlar da yaparak, Baykal gibi onun da mı önüne koydu?
Saltanatını pekiştirmek için CHP Genel Kurul Delegelerini değiştirdi, Baykal ve Önder Sav'cı teşkilatları görevden aldı. Yerine kendi kuklalarını tayin etti.
Kimin milletvekili olacağını güya ön seçim yaparak belirledi. Ama önseçimi yapanlar Kılıçdaroğlu'nun tayin ettiği delegelerdi. Muhtemelen önemli bir kısmı da FETÖ'cü…
Böylece her girdiği genel başkanlık seçimini kazandı ama halkın önüne konulan sandıklarda kaybetti.
CHP'nin başındaki ‘diktatör' güç yetirebilse, Mustafa Kemal ve İnönü dönemlerinde olduğu gibi, Valilerin, Belediye Başkanlarının, Diyanet İşleri Başkanlarının, tüm genel müdürlerin, tüm diplomatların, tüm belediye temizlik görevlilerinin, tüm sağlıkçıların, tüm öğretmenlerin CHP'li olmasını emrederek demokrasinin gereğini yerine getirirdi.
Hatta öyle yapardı ki, CHP'li olmayanın nefes almasına bile izin vermezdi.
Bunu nereden anlıyoruz: Hem dün, hem de bugünkü CHP'den.
Mesela Diktatör Kılıçdaroğlu'na rağmen CHP'de delege, belediye başkanı, milletvekili veya sıradan bir çalışan olabilir misiniz?
Bir CHP'li Kılıçdaroğlu'na rağmen konuşabilir mi?
“AK Partililerin önemli bir kısmı 16 Nisan'da ‘hayır' diyecek” diyen Kılıçdaroğlu'na rağmen bir CHP'li ‘EVET' diyebilir mi?
Kılıçdaroğlu'na rağmen bir CHP'li iş yapabilir mi?
Ne bunlar ne de daha fazlası mümkün değil. Çünkü CHP bir diktatör tarafından yönetiliyor.
CHP'NİN BAŞINDAKİ DİKTATÖRDEN İNCİLER
CHP'nin diktatörüne öyle talimatlar geliyor olmalı ki, ne yapacağını, ne diyeceğini, nerede nasıl konuşacağını bile bilemez duruma gelmiş. Ya da sürekli demleniyor olmalı ki, bu kadar saçmalayabiliyor. Ben CHP'li olsam böyle bir genel başkanın olduğu partide değil bir gün bir dakika bile durmam. Belli ki CHP'nin aidat veren resmi üyesi ve Mustafa Kemal'in Rockefeller'in isteğiyle milletvekili tayin ettiği Kasım Gülek'in CIA ve CHP ile birlikte ürettiği İblis'in Gülen hali bunları da hipnoz edip büyülemiş, ayrılamıyorlar.
Haydin kısaca bir bakalım:
- CNN Türk'te: “Hz Ali önemli bir İslam düşünürüdür. Kitapları vardır. Açıp kitaplarını okuyun.”
CHP'de Hz Ali'nin yüzlerce cilt kitabı olmalı. Kendi el yazması mı acaba? Nereden kaldırdılar ki sadece bunların bildiği bu sözde kitapları.
- Bugünlerin kayıp şahsiyeti Mustafa Sarıgül nezaretindeki Kılıçdaroğlu-Haydar Baş görüşmesinde Baş şöyle diyor: “Mustafa Kemal'in annesi de babası da Peygamber sülalesindendir, Bektaşi tarikatına mensuptur. Mustafa Kemal aynı zamanda bir Bektaşi dedesidir…” Sonra devreye CHP diktatörü giriyor: ‘Baş'ın bu ifadeleri son derece önemlidir. Ben şunu bilirim. İnönü'nün ölüm yıldönümünde evinde Mevlid okutulur ben de giderim. Atatürk, ‘kadına çarşaf yasağı getiremezsiniz' diyor.
Allah'ım sen aklımıza mukayyet ol. Biri değil hepsi deli.
- Grup toplantısı'nda Allah'tan bile korkmadıklarını söyleyen CHP diktatörünün, Sakarya'da altına otopark sözü verdiği meydanın altına yıllar önce otopark yapıldığı görülüyor.
- 5.3.2017 Best Fm'de: '16 Nisan'da gelecek yeni sistemle birlikte, Başbakan ile Cumhurbaşkanının farklı partilerden olması durumunda asıl kavga o zaman çıkacak.' diyor.
Yani konuya hangi zaviyeden bakarsanız bakın adam normal gözükmüyor. Evet, bu millet ve ümmet CHP'den çok geçti. Ama şimdi başına getirilen ve ne dediğini bilmeyen NEO DİKTATÖR yüzünden bu kez hem ülke, hem de CHP'liler çekiyor. Millet başını bir şekilde kurtarır da CHP'lilere acımak lazım.
--------------------------------------------------------------------------------------------
NUMAN KURTULMUŞ'A BÜYÜK AYIP
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, referandum programları kapsamında geçtiğimiz hafta Adıyaman ve ilçelerine gidiyor. Adıyaman'ın en büyük ilçelerinden olan Kâhta'ya da giden Kurtulmuş'u AK Parti Kâhta İlçe Başkanlığı karşılamadığı gibi hiçbir programına da iştirak etmiyor.
Tek katılan kadın kolları başkanı... O da programa gidecek araç verilmediği için Kâhta Belediyesi'nden birilerinin aracı ile gidiyor.
Önemli soru şu: AK Parti Kâhta İlçe Başkanlığı bu terbiyesizliği neden yaptı ve arkasında kim var?
Kâhta'dan çeşitli kesimlerle görüştüm. Hepsinin söylediği şu: Bu rezalet, Numan Beyle derdi olan AK Parti'nin Adıyamanlı bir milletvekili yüzünden yaşanıyor. Çünkü ilçe teşkilatını belirleyen o. Yöneticiler onun adamları. Son seçimlerde bu milletvekili istediği kişiyi belediye başkanı yapamadı. Bu yüzden kinlendi. Gazetelere de yansıyan FETÖ'cülerin ifadelerine bakarsanız bu kişinin kim olduğunu ve bölgede neler yaptığını görürsünüz.
Numan Bey, beyefendi, münevver ve saygın bir siyasetçi... Bu tür çirkin şeylerle işi olmaz. Ama herkes Numan Kurtulmuş gibi nezaket sahibi değil. Kirli işler, ihtiraslar, kinler ve küçük hesapların adamları, referanduma sayılı günler kala bile bu iğrenç oyunlara tevessül ediyorsa, AK Parti Genel Başkanı Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bu çirkin ayak oyunlarını bilmesinde yarar var.
Bir eksik oy gelecekse, bürokrasiye, siyasete, meclise sokulan bu tür basit adamlar yüzünden olacak.
AK Parti il ve ilce teşkilatlarının bir bölümü FETÖcüdür.
Sayideger Kemal Bey bu tip işler bi çok teşkilatda var ak parti teşkilatları hep menfaat temin etmek isteyen şahıslarla dolmuş.%8'0nin derdi aman benim cikarim olsun dayım-emmim biyerlere gelsin diye uğraşıyorlar Ümmet millet kazansın onlar için bir şeyler yapalım diyen çok az bunları gördükçe vallahi üzülüyorum. Yarabbi Senin davan için çarpışan bu hareketin liderine ve o çok az olan yoldaslarina yardım et yanındaki çürükleri temizle diye dua ediyorum...