'Biz bu orduyla 7 düveli önümüze katar cehenneme kovalarız'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Biz bu orduyla değil terör örgütlerini Allah'ın izniyle tıpkı ecdadımız gibi 7 düveli önümüze katar cehenneme kadar kovalarız.' dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Mezuniyet Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nde astsubaylık kritik bir görevdir. 15 Temmuz kıyamının sembol ismi Ömer Halisdemir kardeşimiz de bir astsubaydı." dedi.
"Terörle mücadele herkese hak görülüyor ama konu Türkiye olunca birden işin rengi değişiyor." diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Bölgemizle birlikte ülkemizi de kendi senaryolarına göre biçimlendirmeye çalışanların karşısına kendi irademizle kendi hedeflerimizle çıkma kararını verdiğimiz andan itibaren zorlu bir mücadelenin içine düştük. Ülke ve millet olarak tercihimizden asla pişman değiliz."
Erdoğan, "Elini vicdanına koyan herkes, şu gerçeği kabul edecektir; Türkiye'nin ne sınırları içinde ve dışında maruz kaldığı terör saldırılarını ne uluslararası alanda karşılaştığı riyakarlığı ne de ekonomide oturtulmaya çalışıldığı kriz görüntüsünü hak edecek bir sorunu bulunmuyor." dedi.
"Türkiye'nin S-400'lere ihtiyacı var ve bunun da anlaşması bitmiştir. İnşallah en kısa zamanda alacağız." ifadesini kullanan Erdoğan, "Türkiye'nin Avrupa ve Amerika ile olan müttefiklik, ortaklık ilişkilerine olduğu kadar diğer ülkelerle tesis edeceği işbirliklerine de ihtiyacı var." diye konuştu.
"Ülkemizle ilgili olarak Amerika'da açılan davaların, verilen mahkumiyet kararlarının örneği bir başka ülkede yok." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizi tek taraflı ilişkiye zorlayanların kendilerinin gizli ve açık dünyanın dört bir yanında ne tür faaliyetler içinde olduklarını da gayet iyi biliyoruz. Bugüne kadar ikili veya çok taraflı ilişkilerimizin hiçbirinde sözümüzü tutmazlık etmedik. Kimseye riyakarlık yapmadık. Ama bize hepsi yapıldı."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İzmir'de tamamen hukuk içinde yürüyen bir davayı bahane ederek, Türkiye'yi askeri ve ekonomik alanda çökertmeye yönelik gayretler içerisine girilmesini hiçbir mantıkla izah etmek mümkün değildir." dedi.
Erdoğan, "Biz bu orduyla değil terör örgütlerini Allah'ın izniyle tıpkı ecdadımız gibi 7 düveli önümüze katar cehenneme kadar kovalarız." ifadesini kullandı.
"Döviz kurundaki istikrarsızlık ülkemize yönelik bir operasyondur." diyen Erdoğan, "Terör örgütleri eliyle içimizdeki ihanet çeteleri vasıtasıyla yapamadıklarını döviz kurunu, döviz kurşunu haline getirdikleri ekonomi silahıyla gerçekleştirmek istiyorlar." ifadesini kullandı.
İŞTE O DÜNYA MEDYASINDA DA HABERLERE KONU OLAN MANŞETİMİZ
SABAH FETHE ÇIKSAK, AVRUPA'YI ÜÇ GÜNDE ALIRIZ
Gölge CIA olarak bilinen Stratfor'un kurucusu George Friedman, geçtiğimiz yıl yaptığı bir açıklamada “Türkler, Almanları sadece bir öğleden sonra içerisinde ve Fransızları da eğer ortaya çıkma cesaretini gösterirlerse bir saat içerisinde bitirebilir” demişti. Friedman'ın fena halde yanıldığı ortaya çıktı. Uluslararası Araştırma Şirketi Gallup'un yaptığı “Ülken için savaşmayı göze alır mısın” anketine göre Avrupa ülkelerinin vatandaşları bir savaş durumunda sallamak için beyaz bayraklarını dünden hazırlamış. “Koskoca” Almanya'da halkın sadece yüzde 18'i “Almanya için savaşırım” diyor. Fransızların 29'u, İngilizlerin 27'si İspanyolların 21'i, İtalyanların ise sadece yüzde 20'si ülkesi için savaşacağını söylemiş. Bu sonuca göre bir sabah fethe çıksak, akşam namazını Bellevue Sarayı'nda kılabiliriz! 15 Temmuz gerçeğini dikkate aldığımızda çok değil ikinci günde Roma elimizde.
GÜÇ GÖSTERİ TAM GAZ AMA EN GÜÇLÜ TÜRKİYE
Rusya, dün 25 yeni savaş gemisi alacağını açıkladı. Çin devlet başkanı askeri kıyafetle ordusu ile şov yaptı. ABD, nükleer silah kullanabileceğini duyurdu. Kuzey Kore, Japonya'ya füze fırlattı. Hindistan, ABD, Güney Kore, Japonya ortak tatbikat gerçekleştirdi. Türkiye ise 15 Temmuz 2016'da NATO ordusunun saldırısını silah kullanmadan 5 saatte bertaraf ederek neler yapabileceğini göstermişti. Ardından “Fırat Kalkanı” ile 30-40 gelişmiş ülkenin savaştığı DAEŞ'i birkaç günde halletti. Sonra ise 15 Temmuz 2017'de askeri tatbikata gerek bile duymadan 5 milyon siville tatbikatını gerçekleştirdi. Katar'a sadece 150 asker göndererek işgali durdurdu. Şeytanîler ise Türkiye'de yapamayacaklarını anlayınca ansızın Pakistan'a yargı darbesi yaptılar. Pakistan yönetimi ise pes etmeyeceğini gösterdi.
2030 SONRASININ TÜRKİYESİ BATININ KÂBUSU
Batılı devletlerin son 15 yıldır üzerinde mutabık oldukları bir durum var 2030 sonrası Türkiye, dünyanın en büyük birkaç ülkesinden biri olacak. 2050'de ise Türkiye'nin “dünyanın süper gücü” olması için önünde hiçbir engel yok. Zaten her 10 yılda bir gelen darbeler, Türk-Kürt, Alevi-Sünni çatışmaları, son dönemlerde yaşadığımız Gezi ayaklanması, 15 Temmuz işgal girişimi gibi ihanet girişimleri ve “siyasi muhalefet” diye yutturulmaya çalışılan batıdan çok batıcı odakların amacı da, Türkiye'nin bu yükselişini engellemek ya da mümkün olduğunca geciktirmek.
ABD MESELEYİ ÇOKTAN ÇÖZDÜ
Türkiye'nin kendileri için oluşturduğu potansiyel tehlikeyi ilk itiraf eden, “gölge CIA” olarak bilinen Stratfor'un kurucusu George Friedman oldu. Friedman, geçen yıl yaptığı bir konuşmada “Japonya'dan sonra gördüğüm 2. güç Türkiye. Türkiye şu anda dünyanın 17. büyük ekonomisi. Suudi Arabistan'dan daha büyük. Askeri kapasitesi, muhtemelen İngiltere hariç Avrupa'nın en iyisi. Almanları sadece bir öğleden sonra içerisinde ve Fransızları da eğer ortaya çıkma cesaretini gösterirlerse bir saat içerisinde bitirebilir” ifadesini kullanmıştı.
AVRUPALILAR ARKASINA BİLE BAKMADAN KAÇAR
Friedman'ın bu açıklamasında en dikkat çeken kısım “Türkler Almanları sadece bir öğleden sonra ve Fransızları da bir saat içerisinde bitirebilir” oldu. Kimisi için bu sözler hamasetten ibaretti. Ancak sürekli araştırmalar yaptıran ve ellerindeki verilere göre konuşan bu gölge baş ajanın neye dayanarak böyle konuştuğu ortaya çıktı. ABD merkezli araştırma-veri şirketi Gallup, 2015 içinde yapıp yeni ortaya çıkan araştırmasında, Avrupa ülkeleri vatandaşlarının, bir savaş çıkması durumunda arkasına bile bakmadan kaçacağını ortaya koydu.
BATILI KAYPAKLAR KEYFİNİN DERDİNDE
Şirketin “Ülken için savaşmayı göze alır mısın” başlıklı araştırması, dünyanın hatırı sayılır bütün ülkelerini kapsıyor. Amerika'nın hem kuzey hem de güneyi, neredeyse tüm Avrupa ve Asya. Kabile devletlerinden oluşan Afrika ise biraz ihmal edilmiş. Araştırmanın ortaya koyduğu sonuç ise oldukça ilginç. Buna göre ülkesi için halkın yarısından çoğu savaşmaya hazır olan ülkelerin neredeyse tamamı, Asya ve Müslüman ülkelerden oluşuyor. Bunun tek istisnası ise Finlandiya. Bu soğuk ülkenin vatandaşları, kanlarındaki savaşçı kanı halen besliyor.
ALMANYA VE FRANSA ÇANTADA KEKLİK
Araştırmaya göre bugün Türkiye'ye her açıdan kabadayılık yapan, Türkiye aleyhine çalışan ne kadar terörist varsa kucağına oturtup pışpışlayan Almanya, yarın savaşa girse kendi halkı tarafından yarı yolda bırakılacak. 70 milyonluk Almanya'da olası bir savaşta cepheye giderim diyenlerin oranı sadece yüzde 18. Almanya bu oranla dünya genelinde sondan ikinci durumda. Almanlar Hitler önderliğinde geldiğinde ülkeyi hemen teslim eden Fransa cephesinde ise değişen bir şey yok. Onlar da muhtemel bir savaşta “O la la” diyerek kaçmayı tercih edeceklerini söylüyor.
EĞER ÇİN SAVAŞA GİRERSE DENGELER DEĞİŞİR
Dünya genelinde ise ülkesi için savaşmayı göze alabilecek vatansever sayısı en yüksek ülke Fas ve Fiji oldu. İki ülkede insanların yüzde 94'ü ülkesi için düşünmeden cepheye gideceğini belirtti. Pakistan, Vietnam, Bangladeş, Azerbaycan ve Papua Yeni Gine de, nüfuslarının yüzde 80'inden fazlası savaşmaya gönüllü olan ülkeler olarak dikkat çekiyor. Hindistan, Afganistan ve Filipinler'de ise nüfusun yüzde 70'inden fazlası cenge hazır. 1.5 milyar nüfuslu Çin ise resmen göz korkutuyor. Çinlilerin yüzde 71'i savaş durumunda cepheye gitmeye hazır olduğunu belirtiyor ki, bu da 1 milyardan fazla insan ediyor.
ABD'Lİ JONİLER O KADAR DA “CONİ” DEĞİLMİŞ
Araştırmadan, Hollywood filmlerinde sürekli vatanseverlik, milliyetçilik, cengaverlik pompalayan ABD'nin ise istediğini bir türlü alamadığı ortaya çıkıyor. Her yüz Amerikalıdan sadece 56'sı, ülkesi bir savaşa girerse savaşmayı düşünmüyor. ABD'nin komşusu Meksika'da ise halkın yüzde 56'si savaşmaya gönüllü. Hayatlarında savaş görmemiş olan Kanadalılar da savaşmak istemiyor. Güney Amerika'da ise durum biraz farklı. ABD topraklarına yakın olan ülkeler savaşmaya gönüllü iken, ABD'den uzaklaştıkça savaşçı özellikler azalıyor.
GÖNÜLLERİN ŞAMPİYONU JAPONYA
İkinci Dünya Savaşında iki atom bombasıyla yerle bir edilen, uzun süre ordu kurması yasaklanan ve kendini teknoloji ve deprem mühendisliğine adayan Japonya, dünyadaki tüm ülkeler arasında savaşmaya en gönülsüz ülke oldu. Japon halkının sadece yüzde 11'i “bir savaş çıkarsa ülkem için savaşırım” diyerek listenin sonunda yer aldı. Yani bir zamanların şanlı kamikazeleri, arigami gibi birer kâğıttan kaplana dönüşmüş. Japonya'yı yüzde 15'le Hollanda, yüzde 18'le Almanya, yüzde 19'la Belçika ve yüzde 20 ile İtalya izledi.
İŞTE AVRUPA'NIN HAL-İ PÜRMELALİ
İşte Avrupa ve batı Asya'daki ülkelerin savaşmaya gönüllü vatandaşlarının genel nüfusa oranları
Gürcistan yüzde 76, Finlandiya yüzde 74, Türkiye yüzde 73, Ermenistan yüzde 72, Ukrayna yüzde 62, Rusya yüzde 59, Kosova yüzde 58, İsveç yüzde 55, Bosna Hersek yüzde 55, Yunanistan yüzde 54, Polonya yüzde 47, Sırbistan yüzde 46, Litvanya yüzde 41, İsviçre yüzde 39, İrlanda yüzde 38, Danimarka yüzde 37, Fransa yüzde 29, Portekiz yüzde 28, İngiltere yüzde 27, İzlanda yüzde 26, Bulgaristan yüzde 25, Çekya yüzde 23, İspanya yüzde 21, Avusturya yüzde 21, İtalya yüzde 20, Belçika yüzde 19, Almanya yüzde 18, Hollanda yüzde 15.