24 Haziran seçimleri bitti bitmesine de neticesinin verdiği mesajlar, aylarca yıllarca konuşulacağa benziyor.
AK Parti'nin aldığı oy ile Erdoğan'ın reyi arasındaki fark, elbette çok özel değerlendirme gerektirecek öneme haiz.
Bu bahiste pek çok kişi farklı görüşler kaleme almakta.
Adaylar hakkındaki hoşnutsuzluk,
Genel merkez de dâhil teşkilatlardaki bazı kimselerin metâ peşinden koşmalarından kaynaklanan metal yorgunluk,
Parti ve Külliyedeki danışmanlar, genel başkan yardımcıları ve bürokratların Erdoğan'ı doğru bilgilendirmemeleri,
Belediyelerde yaşananlar,
Üç dönemdir belediye başkanı olan bazı kişilerin milletvekilliğine aday gösterilmeleri nedeniyle AK Parti tabanında meydana gelen hoşnutsuzluk,
FETÖ mücadelesindeki yetersizlikler ve 15 Temmuz nimetinin gerektiği gibi değerlendirilememesi şeklinde uzayıp gidiyor fıkra muharrirlerinin nedenlerle ilgili sıralamaları…
Aşağıdaki şehirlerin neticeleri çelişkiyi en iyi ortaya koyan örnekler:
Çelişkiler bu şehirlerle sınırlı değil. Sonuçlarla ilgili il il, ilçe ilçe mukayese tabloları çıkarılacaktır.
Herkesin temennisi, bu çelişkiden liderin ders çıkarması, ilgililerine hesap sorulması…
Belediye başkanları, il teşkilatları, genel merkez yönetimi, bürokratlar, danışmanlar yani kısaca her şeyin baştan sona gözden geçirilmesi yönünde büyük bir beklenti var.
Zira 9-10 ay sonra yerel yönetim seçimleri yapılacak.
Nasıl ki, bu seçimde CHP-HDP (PKK) ittifak edip, HDP'liler Cumhurbaşkanlığı'nda İnce'ye, CHP'liler de HDP'ye oy verdi ise, İstanbul, Ankara, Antalya, Eskişehir, Balıkesir, Urfa, Maraş, Diyarbakır, Mardin, Hatay gibi şehirlerin belediye başkanlıklarında da benzer ittifakları göreceğiz.
Bu yüzden kimse artık kifayetsiz aday istemiyor. Yine kimsenin onun bunun akrabasını, seçilememiş milletvekili, hele ki bürokratı asla görmeye tahammülü yok.
Hakk'ı gücendirmeyecek, kul hakkı yemeyecek, çalışkan şahıslar isteniyor.
Burnu Kaf dağındaki kifayetsiz muhterislerle artık oy alınması mümkün değil…
AK Parti genelde adaylara, özelde de belediye başkanlığı sistemine bakışını değiştirmek zorunda.
Başkan adaylarının, aday adayları arasından değil, alternatifler içinden ihtimamla belirlenmesi şart.
Sözüyle özü bir insanlar gerekiyor.
Bürokratları, müteahhitler ve çıkar gruplarına alet olmayacak dirayette, sağlam imanlı adaylar lazım AK Parti'ye. Aksi halde pek çok belediyeyi kaybedebilir.
Ömer Seyfettin'in “Bu millet âlim değildir ama ariftir. Bu irfanı sayesinde pek çok şeyi okumuşlardan daha iyi sezer, fark eder ve bilir” sözleri, Mart 2019 seçimlerinin aday belirlemede yol haritası, mihenk taşı olmalı…
BİR HATIRA
1 Kasım 2015 seçimlerinden iki gün önce 30 Ekim'de bir yerde konferansta idim. Konferansın arasında yeniden aday olan bir AK Parti milletvekilinin (ki partide önemli bir görevde) 15 dakikalığına topluluğa hitap etmesi rica edildi.
Konuşmaya başladık, bir süre sonra bu zat geldi.
Kısa bir müddet sonra da mikrofonu 15 dakikalığına kendisine bıraktık. Tam 1 saat 45 dakika konuştu.
Konuşmakta iken bir ara, danışmanından araçtaki raporu getirmesini istedi. Delikanlı getirdi. Bir poşet zarf içinden 2-3 sayfa çıkarırken “bu danışmanlar bazen işe yarıyor” dedi.
Herkes şaşkın!
Çok önemli dediği şeyin içinde, Gezi kalkışmasında yaşanan bazı twitler varmış.
Herkes o zarfta ne olduğu ile değil de “bu danışmanlar bazen işe yarıyor” cümlesine takılıp kalmıştı.
Konuşma sonrasında bana dönüp “Hocam uzattık biraz galiba. Sizce bu seçimlerin neticesi ne olacak” diye sordu.
“AK Parti yüzde 50 alır” dedim.
İnanmadı. “Çok gittin hoca” gibi ukalaca cümleler kurdu.
Burnu yüzünden onun arşını Halep'i görmeye yetmiyordu. Çünkü 7 Haziran'a takılıp kalmıştı. Öte yandan 20 yıldır bulunduğu kademeler onun her şeyi bilmesine yetiyor, artıyordu da.
AK Parti, herkesin içinde danışmanını azarlayan, herkesin bildiğini anlatmayı marifet sayan, çok akıllılardan bir an evvel arındırılmalı.
Ak parti ve Erdoğan'a dair haklı uyarılarınız için teşekkürler. Bu arada bahsettiğiniz bu gibi ukala ve kibirli m.vekili-partilileri bence fâş etmek lazım. Zira İslam'a ve müslümanların geleceğine büyük zarar veriyorlar. Bu gibi adiler yüzünden koca bir davaya leke sürülüyor. Geldiği makamları menfaatleri öncelikle menfaatleri icabı dolduran kim varsa Allah ıslah etsin ıslahı mümkün değilse Mevlâ bildiği gibi yapsın.
AHH KEMAL ABİ AHH. BENDE BU DERTDEN MUZDARİBİM. AMA GEL GÖR Kİ DOĞRU SÖYLEYENİ DOKUZ KÖYDEN KOVUYORLAR. YANLIŞLARI SÖYLEDİĞİN ZAMAN VAY SEN DEMİ ONLARDANSIN SEN DEMİ ÖYLESİN...SEN DEMİ BÖYLESİN NE DİYEYİM ALLAH SONUMUZU HAYR EYLESİN. ALLAH'IN İZNİYLE HAKİKATİ SÖYLEMEKTEN HİÇBİR ZAMAN VAZGEÇMEYELİM.ALLAH RAZI OLSUN...SELAM VE DUA İLE..