Film bitti ve ABD seçimlerini “Trump” kazandı. Artık seyirciler salonu terk ederken memleketimizin elitleri birbiri ardına müthiş analizlerini sıralamak için TV ve gazetelerde arz-ı endam edeceklerdir. Siz onları dinlerken biz biraz değişik bir şey yapalım ve “The Economist” küreselci şeytanlarının gelecek projeksiyonlarına bakalım.
Bu derginin, web sitesi üzerinden yaptığı “The World if” (Eğer Dünya) gelecek projeksiyonlarında bakın Clinton ve Trump'ın başkan olmaları halinde neler öngörülüyor?
Clinton Başkan olursa:
Trump başkan olursa:
İşte “The Economist” şeytanilerinin gelecek projeksiyonlarında bu iki kişinin seçilmeleri halinde dünyada meydana getirecekleri değişiklikler böyle gösteriliyor.
Önce kaybeden Clinton'dan başlayalım:
1- NATO bayrağını dalgalandıran bir ABD saldırı helikopteri resmin en üzerinde. NATO hegemonyası devam edecek mesajı.
2- Hemen yanında dünyaya düşen göktaşları
3- Arka fonda kapalı ve karamsar bir gökyüzü ve bardaktan boşanırcasına yağan yağmur gözüküyor. Yani iklimsel felaket mesajları.
4- Rusya (ayı sembolüne dikkat) duvar ve tel örgülerin arkasında ve Clinton'un duvarın önünde olduğuna dikkat.
5- ABD dolarının üzerinde Çin eski devlet başkanı Mao'nun resmi var.
6- Zika virüsü sembolü bir sivrisinek kan emiyor.
7- Cep telefonunun açılış düğmesi üzerinde bir bitki canlandırılıyor. Yani makinalara hayat veriliyor.
8- Yalan söylemekten burnu uzamış bir Pinokyo Clinton'un hemen sağ tarafında resmedilmiş.
9- Kuraklıktan çatlamış topraklarla yine iklimsel felaket vurgusu var.
10- Denizde yol alan bir konteynır gemisinin üzerinde duran Afrikalı elinde şemsiye taşıyor. Değişen iklim vurgusu ve Afrika'nın ekonomik gelişimi sembolize ediliyor olabilir.
11- Bir başka teknolojik gelişme olan sürücüsüz arabalar bir yanda ve hemen arkasında ve ulus devletleri sembolize ettiğini düşündüğümüz yaşlı bir adam hemen onun arkasında çaresiz bir şekilde bakıyor.
12- Ve son olarak Clinton'un renkli kolyesi, adeta Soros'un kadife devrimlerini sembolize ediyor.
Ve ABD'nin yeni başkanı Trump:
1- Öncelikle Clinton'un aksine Trump'ın duvarların önünde değil arkasında olduğuna dikkatinizi çekeriz. Trump'ın hemen arkasında son dönemde Anonymus gibi hacker gruplarının sembolü olmuş maskeli, “kızıl” kapişonlu ve elinde tablet bilgisayar tutan bir adam var. İşte Trump'ın destekçileri manasında resmedilmiş.
2- Çin fabrikalarını satışa çıkarmış, çünkü ABD'den iş alamıyor.
3- Trump'ın beyaz sarayı ardına sakladığı duvarlardan birisinin üstünde Sovyet orak çekiç işareti var gibi geliyor ilk anda. Ama dikkatli bakınca çekici görüyorsunuz ama orak yerine bir Mason gönyesi/pergeli görüyorsunuz. Peki başka ne dikkatinizi çekiyor? Siyah, kırmızı ve sarı şeritleriyle “Almanya bayrağı”.
4- Bir başka iklimsel felaketi gösteren bir tema olan hava baloncukları ve bütün resim suların altında. Bazıları olaya hemen
girmiş bile.
5- 1'den 6'ya kadar rakamlar. Arkasından ne gelir? ( 7 rakamı) . Burada 15 Ağustos 2016 tarihli “Shemitah teorisi ve sihirli numara 7” başlıklı yazımızı tekrar hatırlatalım. Bununla kalsa iyi. 14 Haziran 1946 doğumlu ABD'nin yeni başkanı Trump görevi devralacağı tarih olan 20 Ocak 2017'de 70 yaşından 7 ay 7 gün almış olacak. Gerçekten sihirli bir numara değil mi şu 7 rakamı.
6- Davalarda hakimlerin celsenin bittiğini belirten tokmağı resmin en merkezinde yer alıyor Biten ne acaba?
7- Diğer duvarın üzerinde Almanya sembolü. Açıklamaya gerek bırakmıyor. Almanya bu sıra daha bir küstahlaştı mı sanki?
8- Clinton'un boynundaki renkli kolyenin tersine Trump'ın tam boğaz kısmına Beyaz Saray'ın üzerinde dalgalanan ABD bayrağı adeta bir kravat iğnesi gibi oturmuş. Son dönemde Clinton soruşturmalarını tekrar açmak zorunda kalan FBI için ABD'de Trump toprakları anlamına gelen “Trumpland” denildiğini belirtelim.
9- Radyasyon yemiş bir ıstakoz
10- Ve o ıstakozu elinde tutan K.Kore devlet başkanı Kim ve arkasında nükleer olduğunu düşündüğümüz fırlatılmış balistik bir füze. Bu füzeyi fırlatanın kim olduğu belli değil. Ama elinde nükleer ıstakozu tutanın Kuzey Kore lideri olduğuna bakarsak sanki füzeyi yiyen K. Kore gibi gözüküyor.
11- Ve tabii yine fonda şişekler çakan bir gökyüzü.
Görüldüğü üzere iki resimde de ortak olan şeyler ayrışanlardan daha fazla. Hepsinde felaketlerin sadece şekli değişiyor. Trump duvarların arkasında resmedilirken Clinton ise önünde resmedilmiş. Clinton'ın Pinokyo'su yerine kuyruğu Beyaz Saray'a dokunan Trump'ın tilkisi resimde görünüyor.
Aslında bunu şu şekilde daha iyi özetleyebiliriz. Cumhuriyetçi Bush ile İslam dünyasına orduları ile saldıran ABD, Demokrat Obama ile Arap baharları çıkartarak İslam dünyasına saldırmıştır. Yani ikisi arasında temel fark bir tanesi direk olarak ordusunu kullanırken diğeri bunu daha sinsi bir şekilde yapmaktadır.
Önümüzdeki dönemde bu seçimler çok ciddi bir şekilde masaya yatırılacaktır. Özellikle internet etkisi şu anda dünya elitlerini müthiş rahatsız etmektedir ve geçtiğimiz günlerde İnternet'in kontrolünün sessiz sedasız bir şekilde ABD'den BM'ye aktarıldığını hatırlatalım. Bir nevi internetin açma kapama düğmesi artık BM'nin elindedir.
17 Ekim 2016 tarihli “Cehennem filmine bir bilet lütfen” başlıklı yazımızda 16 Ekim tarihli Hürriyet gazetesinin astroloji köşesinde yer alan yorumu analiz etmiştik. O yorumu tekrar hatırlatalım:
Son olaylar eşliğinde bu “astrolojik kehanet” daha bir anlam kazanmadı mı? Tüm bunlara bir haber daha ekleyelim:
Burada “Shemitah teorisi ve sihirli numara 7” başlıklı yazımızdan bir bölüm aktaralım:
“8 Aralık 2015'de Papa Francis, beklenmedik bir şekilde ve önceden haber vermeksizin, çok sıkı güvenlik önlemleri altında ve Vatikan'ın çevresinin uçuşa yasak bölge haline getirildiği bir ortamda 8 Aralık 2015 – 20 Kasım 2016 tarihleri arasını “Olağandışı Merhamet Yıldönümü (Jübile)” ilan etti.
“Katoliklerin jübile yılı normalde her 25 senede bir olmaktadır ve son jübilenin 2000 yılında Milenyum zamanı olduğu dikkate alınınca bir sonraki Jübile yılının 2025'de olması gerekmekteydi. Bununla birlikte Papa özel bir ihtiyaç ya da olaya binaen olağandışı Jübile ilan edebilir ve 8 Aralık tarihinde “Merhamet Yıldönümü” ilan ederek bunu yapmıştır. “Yargılamadan önce merhamet etmeliyiz” diyerek açıklama yapan Papa devamla yaklaşan bir tehlikeden bahsederek “dünya açlık çekerken, yanarken ve kaos daha da derinleşirken bu sene kutlayacağımız Noel, kutlamayı seçecek olanlar için, son Noel'imiz olabilir” diyerek çok ilginç bir çıkış yapar.”
Gördüğünüz gibi önümüzde ilginç günler var. Gelecek hafta pazartesi günü yüzyılın en büyük dolunayına şahit olacağız ve aynı haftanın son günü olan Pazar günü Vatikan'ın “Olağandışı” merhamet yılı ilan ettiği dönem sona eriyor. (8 Aralık 2015 -20 Kasım 2016)
Vatikan'ın ilk defa Cizvit bir papanın kontrolünde olduğunu ve Cizvitlerin yeni liderlerini ne tesadüf ki geçenlerde seçtiğini hatırlatalım. İki başkan adayı Cizvitlerin yemeğinde ne güzel poz vermişlerdi.
Hayırlı olsun diyebilmeyi isterdik ama…