NATO üyesi Almanya’nın ordusu gittikçe kötü bir hal alıyor. Genelkurmay başkanı İngo Gerhartz, görevine başlar başlamaz Alman ordusu yerin dibine soktu. Hava kuvvetlerini ciddi şekilde eleştirenGerhartz, 'Acınası bir durumdasınız' ifadelerini kullandı.
Genelkurmay başkanı İngo Gerhartz, savaş uçaklarının ve helikopterlerinin sistematik yetersizliğini eleştirdi. “Alman hava kuvvetleri (Luftwaffe) acınası bir durumda.” açıklamasını yapan Gerhartz, durumun düzeltilmesi için hükümetten bütçe talebinde bulundu.
Askerlerin donanımları yetersiz
Yıllardır süren tasarruf politikasının değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Gerhartz, “ Askerlerimiz kendi şehirlerindeki deneyimden çok daha farklı bir durumla karşılaşıyorlar. Askerlerimizi mümkün olduğunca en iyi şekilde eğitmemiz için mühimmatımızın en azından kendi şehirlerindeki helikopterlele ve silahlarla eşit seviyeye getirmeliyiz” dedi.
Savunma Bakanı: “Artık bir şey yapmamız lazım”
Alman Savunma Bakanı Ursula von der Leyen (Hristiyan Birlik Partisi) Alman hava kuvvetlerinin modernizasyonu için Sosyal Birlik Partisi ve Birlik Partilerinden daha fazla bütçe için talepte bulundu.
- “Güvenliğimizin sağlanması biz birlik olduğumuz sürece gerçekleşecektir. Artık bir şeyler yapmamız lazım”dedi.
- İkinci dünya savaşından sonra Alman ordusuna verilen Savunma bütçesi 2.4 oranından 1.1 oranına düşmüştü. Leyen, “Teçhizatımız azalıyor, savunma sistemimiz başka ülkelerin çıkarları için kullanılıyor, silah bakım ve onarımımız azaldı ve cephaneliğimiz boşaltılıyor” diyerek bu durumu eleştirdi.
Eurofighter krizi
2017 yılında Alman hava kuvvetlerinin Tornado uçaklarından sonra Eurofighter uçaklarının yüzde 90'ından fazlasının operasyonel olarak NATO görevi için yetersiz olduğu belirtildi. Savunma sistemleri ve hava füzeleri olmaması nedeniyle 128 adet uçaktan sadece 4'ünün operasyonel olarak hazır durumda olduğu kaydedildi.
Ordu teknik sorunları doğruladı
Der Spiegel dergisi, ordudaki teçhizat eksikliği nedeniyle Almanya'nın NATO'ya verdiği askeri taahhütleri yerine getiremeyeceğine dikkat çekiyor. Berlin hükümetinin bir kriz durumunda NATO'nun hizmetine 82 jet sunmayı taahhüt ettiğini yazan dergi, sordukları soru üzerine Alman ordusunun teknik problemleri teyit ettiğini, ancak somut sayı vermediğini bildirdi. Söz konusu verilerin gizli olduğunu belirten ordu sözcüsü, sorunun çözümü için son hız çalışıldığını kaydetti.
BİR AŞİV HABERİ
SABAH FETHE ÇIKSAK, AVRUPA'YI ÜÇ GÜNDE ALIRIZ
Tevfik Şahin - Özel Haber
Gölge CIA olarak bilinen Stratfor'un kurucusu George Friedman, geçtiğimiz yıl yaptığı bir açıklamada “Türkler, Almanları sadece bir öğleden sonra içerisinde ve Fransızları da eğer ortaya çıkma cesaretini gösterirlerse bir saat içerisinde bitirebilir” demişti. Friedman'ın fena halde yanıldığı ortaya çıktı. Uluslararası Araştırma Şirketi Gallup'un yaptığı “Ülken için savaşmayı göze alır mısın” anketine göre Avrupa ülkelerinin vatandaşları bir savaş durumunda sallamak için beyaz bayraklarını dünden hazırlamış. “Koskoca” Almanya'da halkın sadece yüzde 18'i “Almanya için savaşırım” diyor. Fransızların 29'u, İngilizlerin 27'si İspanyolların 21'i, İtalyanların ise sadece yüzde 20'si ülkesi için savaşacağını söylemiş. Bu sonuca göre bir sabah fethe çıksak, akşam namazını Bellevue Sarayı'nda kılabiliriz! 15 Temmuz gerçeğini dikkate aldığımızda çok değil ikinci günde Roma elimizde.
GÜÇ GÖSTERİ TAM GAZ AMA EN GÜÇLÜ TÜRKİYE
Rusya, dün 25 yeni savaş gemisi alacağını açıkladı. Çin devlet başkanı askeri kıyafetle ordusu ile şov yaptı. ABD, nükleer silah kullanabileceğini duyurdu. Kuzey Kore, Japonya'ya füze fırlattı. Hindistan, ABD, Güney Kore, Japonya ortak tatbikat gerçekleştirdi. Türkiye ise 15 Temmuz 2016'da NATO ordusunun saldırısını silah kullanmadan 5 saatte bertaraf ederek neler yapabileceğini göstermişti. Ardından “Fırat Kalkanı” ile 30-40 gelişmiş ülkenin savaştığı DAEŞ'i birkaç günde halletti. Sonra ise 15 Temmuz 2017'de askeri tatbikata gerek bile duymadan 5 milyon siville tatbikatını gerçekleştirdi. Katar'a sadece 150 asker göndererek işgali durdurdu. Şeytanîler ise Türkiye'de yapamayacaklarını anlayınca ansızın Pakistan'a yargı darbesi yaptılar. Pakistan yönetimi ise pes etmeyeceğini gösterdi.
2030 SONRASININ TÜRKİYESİ BATININ KÂBUSU
Batılı devletlerin son 15 yıldır üzerinde mutabık oldukları bir durum var 2030 sonrası Türkiye, dünyanın en büyük birkaç ülkesinden biri olacak. 2050'de ise Türkiye'nin “dünyanın süper gücü” olması için önünde hiçbir engel yok. Zaten her 10 yılda bir gelen darbeler, Türk-Kürt, Alevi-Sünni çatışmaları, son dönemlerde yaşadığımız Gezi ayaklanması, 15 Temmuz işgal girişimi gibi ihanet girişimleri ve “siyasi muhalefet” diye yutturulmaya çalışılan batıdan çok batıcı odakların amacı da, Türkiye'nin bu yükselişini engellemek ya da mümkün olduğunca geciktirmek.
ABD MESELEYİ ÇOKTAN ÇÖZDÜ
Türkiye'nin kendileri için oluşturduğu potansiyel tehlikeyi ilk itiraf eden, “gölge CIA” olarak bilinen Stratfor'un kurucusu George Friedman oldu. Friedman, geçen yıl yaptığı bir konuşmada “Japonya'dan sonra gördüğüm 2. güç Türkiye. Türkiye şu anda dünyanın 17. büyük ekonomisi. Suudi Arabistan'dan daha büyük. Askeri kapasitesi, muhtemelen İngiltere hariç Avrupa'nın en iyisi. Almanları sadece bir öğleden sonra içerisinde ve Fransızları da eğer ortaya çıkma cesaretini gösterirlerse bir saat içerisinde bitirebilir” ifadesini kullanmıştı.
AVRUPALILAR ARKASINA BİLE BAKMADAN KAÇAR
Friedman'ın bu açıklamasında en dikkat çeken kısım “Türkler Almanları sadece bir öğleden sonra ve Fransızları da bir saat içerisinde bitirebilir” oldu. Kimisi için bu sözler hamasetten ibaretti. Ancak sürekli araştırmalar yaptıran ve ellerindeki verilere göre konuşan bu gölge baş ajanın neye dayanarak böyle konuştuğu ortaya çıktı. ABD merkezli araştırma-veri şirketi Gallup, 2015 içinde yapıp yeni ortaya çıkan araştırmasında, Avrupa ülkeleri vatandaşlarının, bir savaş çıkması durumunda arkasına bile bakmadan kaçacağını ortaya koydu.
BATILI KAYPAKLAR KEYFİNİN DERDİNDE
Şirketin “Ülken için savaşmayı göze alır mısın” başlıklı araştırması, dünyanın hatırı sayılır bütün ülkelerini kapsıyor. Amerika'nın hem kuzey hem de güneyi, neredeyse tüm Avrupa ve Asya. Kabile devletlerinden oluşan Afrika ise biraz ihmal edilmiş. Araştırmanın ortaya koyduğu sonuç ise oldukça ilginç. Buna göre ülkesi için halkın yarısından çoğu savaşmaya hazır olan ülkelerin neredeyse tamamı, Asya ve Müslüman ülkelerden oluşuyor. Bunun tek istisnası ise Finlandiya. Bu soğuk ülkenin vatandaşları, kanlarındaki savaşçı kanı halen besliyor.
ALMANYA VE FRANSA ÇANTADA KEKLİK
Araştırmaya göre bugün Türkiye'ye her açıdan kabadayılık yapan, Türkiye aleyhine çalışan ne kadar terörist varsa kucağına oturtup pışpışlayan Almanya, yarın savaşa girse kendi halkı tarafından yarı yolda bırakılacak. 70 milyonluk Almanya'da olası bir savaşta cepheye giderim diyenlerin oranı sadece yüzde 18. Almanya bu oranla dünya genelinde sondan ikinci durumda. Almanlar Hitler önderliğinde geldiğinde ülkeyi hemen teslim eden Fransa cephesinde ise değişen bir şey yok. Onlar da muhtemel bir savaşta “O la la” diyerek kaçmayı tercih edeceklerini söylüyor.
EĞER ÇİN SAVAŞA GİRERSE DENGELER DEĞİŞİR
Dünya genelinde ise ülkesi için savaşmayı göze alabilecek vatansever sayısı en yüksek ülke Fas ve Fiji oldu. İki ülkede insanların yüzde 94'ü ülkesi için düşünmeden cepheye gideceğini belirtti. Pakistan, Vietnam, Bangladeş, Azerbaycan ve Papua Yeni Gine de, nüfuslarının yüzde 80'inden fazlası savaşmaya gönüllü olan ülkeler olarak dikkat çekiyor. Hindistan, Afganistan ve Filipinler'de ise nüfusun yüzde 70'inden fazlası cenge hazır. 1.5 milyar nüfuslu Çin ise resmen göz korkutuyor. Çinlilerin yüzde 71'i savaş durumunda cepheye gitmeye hazır olduğunu belirtiyor ki, bu da 1 milyardan fazla insan ediyor.
ABD'Lİ JONİLER O KADAR DA “CONİ” DEĞİLMİŞ
Araştırmadan, Hollywood filmlerinde sürekli vatanseverlik, milliyetçilik, cengaverlik pompalayan ABD'nin ise istediğini bir türlü alamadığı ortaya çıkıyor. Her yüz Amerikalıdan sadece 56'sı, ülkesi bir savaşa girerse savaşmayı düşünmüyor. ABD'nin komşusu Meksika'da ise halkın yüzde 56'si savaşmaya gönüllü. Hayatlarında savaş görmemiş olan Kanadalılar da savaşmak istemiyor. Güney Amerika'da ise durum biraz farklı. ABD topraklarına yakın olan ülkeler savaşmaya gönüllü iken, ABD'den uzaklaştıkça savaşçı özellikler azalıyor.
GÖNÜLLERİN ŞAMPİYONU JAPONYA
İkinci Dünya Savaşında iki atom bombasıyla yerle bir edilen, uzun süre ordu kurması yasaklanan ve kendini teknoloji ve deprem mühendisliğine adayan Japonya, dünyadaki tüm ülkeler arasında savaşmaya en gönülsüz ülke oldu. Japon halkının sadece yüzde 11'i “bir savaş çıkarsa ülkem için savaşırım” diyerek listenin sonunda yer aldı. Yani bir zamanların şanlı kamikazeleri, arigami gibi birer kâğıttan kaplana dönüşmüş. Japonya'yı yüzde 15'le Hollanda, yüzde 18'le Almanya, yüzde 19'la Belçika ve yüzde 20 ile İtalya izledi.
İŞTE AVRUPA'NIN HAL-İ PÜRMELALİ
İşte Avrupa ve batı Asya'daki ülkelerin savaşmaya gönüllü vatandaşlarının genel nüfusa oranları
Gürcistan yüzde 76, Finlandiya yüzde 74, Türkiye yüzde 73, Ermenistan yüzde 72, Ukrayna yüzde 62, Rusya yüzde 59, Kosova yüzde 58, İsveç yüzde 55, Bosna Hersek yüzde 55, Yunanistan yüzde 54, Polonya yüzde 47, Sırbistan yüzde 46, Litvanya yüzde 41, İsviçre yüzde 39, İrlanda yüzde 38, Danimarka yüzde 37, Fransa yüzde 29, Portekiz yüzde 28, İngiltere yüzde 27, İzlanda yüzde 26, Bulgaristan yüzde 25, Çekya yüzde 23, İspanya yüzde 21, Avusturya yüzde 21, İtalya yüzde 20, Belçika yüzde 19, Almanya yüzde 18, Hollanda yüzde 15.