Bugünkü ABD toprakları İngiliz sömürgesidir.
1775'de İngiltere'ye yönelik direniş başlar ve 7 yıl süren savaş sonrası “bağımsızlık” ilan edilir.
30 Nisan 1789'de George Washington başkanlık koltuğuna otursa da tabiri caizse ABD'ye ruh üfüren kişi Pensilvanyalı Benjamin Franklin'dir.
Yani Yahudiler ülkeyi ele geçirmiş yeni bir devlet kurmuştur.
Yahudi Benjamin Franklin ünlü bir mason liderdir. Bugün İslam Dünyası'na yayılmaya çalışıldığı üzere kendisi bir deisttir.
Özetle Pensilvanyalı, Yahudi, mason ve deist… ‘Size neyi çağrıştırdı?' diye sorup geçelim.
Royal Society Oxford, Yale ve Harvard'ta okumuştu. Protestan olarak tanınır.
Hiç kuşkusuz ABD kuruluş itibariyle bir Yahudi devletidir. Sistem masonlarca inşa edilir. 1910'larda yazılı olmasa bile, ilkesel olarak bir Yahudi'nin devlet başkanı olması yasaklanır. Ancak başkan yardımcısı mutlaka ya Yahudi olacak ya da üst düzey bir masondan seçilir. Başkan, karmaşık ABD sistemi içinde çok etkin bir tip de değildir.
Fransız Devrimi de masonların eseriydi. Osmanlı ve Çarlık Rusya'sını da masonlar yıkmıştı. Yerlerine kurulan devletler ya Yahudilerin ya da Yahudileştirilmiş masonlardan oluşmuştu önemli ölçüde...
Birleşmiş Milletler ve bağlı örgütleri de onlar kurmuştu. Ama bir devrin sonana hızla yaklaşıldı.
PENSİLVANYA VE NEW AGE DİNLER
Pensilvanya'yı önemli kılan şeylerden biri FETÖ ve Moon gibi örgütlerin yani ‘New Age' dinlerin merkezi olmasıdır.
Amerika Birleşik Devletleri kurulduktan sonra 1861-1865 arasında çetin bir iç savaş yaşanır. Abraham Lincoln seçimi kazanması üzerine başlayan iç savaşta Güney Carolina, Alabama, Georgia, Mississippi, Florida, Teksas ve Louisiana eyaletleri bağımsızlıklarını ilan eder.
Dün de bu eyaletlerden ilk üçü olan Güney Carolina, Alabama, Georgia ile Kuzey Carolina ve Tennessee'de OHAL ilan edildi. İddia edildiği gibi pet yüzünden falan değil. Zira işler sanıldığından çok karışık.
OHAL'in nedenlerinden biri bu iç savaşta yapılan anlaşma ile Kızılderili kabilesine bırakılan topraklardan devasa bir petrol boru hattı geçirilmesi.
Resmen ve fiilen Kızılderili kabilelerin mezarları, meraları, ibadet mekânları, ziraat alanları, su kaynakları ve ormanlarının bulunduğu bu arazilerde izin almadan inşaat başlatılıyor. Belli ki birilerinin amacı yatırım falan değil, iç çatışma başlatmak.
Seçimler öncesinde ABD'den gelen haberler batı medyasına pek yansıtılmamaya çalışılsa da gaz sıkışması yaşanan mekâna benzediği yönünde.
Derin Amerika, Clinton kazansın istiyor. Clinton'lar Cizvit...
Gülen de Cizvit...
Tarihte ilk kez bir Cizvit Vatikan'ın başına geçti. Yani şimdiki mevcut papa da Cizvit...
Cizvitlerin bizdeki Sabetayistler gibi gizli Yahudi olduğu bir gerçek.
Bu durumda Yahudilerin Vatikan'ı işgal ettiğini söylemek yanlış olmaz.
Bir başka ifadeyle Hıristiyan görünümlü Yahudi örgütü Sion tarikatı batıyı işgal altına almış durumda.
Tapınakçılar'ı da üretmiş olan bu gizli yapı, Hitler'in Fransa'yı işgaline kadar varlığı bile doğrulanamayan bir örgüttü. Tarihte en uzun gizeme sahip bu yapı Fransa'da ücra bir Kilisedeki bir nottan hareketle ifşa olmuştu.
Dahası Endüsülüs'ün yıkılmasında, ABD'nin kurulmasında, Fransız devriminde, İtalya'nın rejim değişikliğinde, Osmanlı'nın parçalanmasında, Hindistan'ın bölünmesinde, 1. ve 2. Cihan harplerinde büyük bir rol üstlenmişlerdi.
Notre Dame'ın Kamburu'nun yazarı Victor Hugo, Isaac Newton ve Aleister Crowley terör örgütünün liderlerinden bazılarıydı.
İlk hedefleri dinleri birleştirmek. Bunun için önce insanları deistleştirmek, sonra da satanistleştirmeyi hedeflemişlerdi.
Obama'nın da bu örgütten olma ihtimalinden söz edilmişti. Clintonların ise bu örgütte olduğu biliniyordu. Zaten Cizvittiler.
İTALYA'YI KİM YIKIYOR?
Şimdilerde İtalya depremlerle sarsılıyor.
24 Ağustos 2016 tarihinde İtalya'nın Accumoli şehrinde 6,2 büyüklüğünde bir deprem olmuştu.
Dün de Norcia'de 6,5-7 aralığında bir deprem daha meydana geldi.
İki nokta birbirine çok yakın. Accumoli-Vatikan ve Norcia-Vatikan arası yaklaşık 100-110 km.
‘Bu neyin alameti' yakında göreceğiz ama ABD'de durum fena halde karışık.
ABD, Irak ve Suriye konusunda dizginleyemediği Türkiye'yi tehditle kendi gündemini değiştirmek istiyor.
Arsız bir şekilde ABD'nin İstanbul konsolos çalışanlarının İstanbul'u derhal terk etmeleri çağrısı yapıldı. Böyle bir risk varsa, bir devlet vatandaşlarını gizliden çeker. Bu öyle yapmıyor. Dışişleri Bakanlığı'nın sitesine açıklamaya koyup duyuruyor.
Sonra tehlike altındaki konsolos ve ailesinin İstanbul konsolosluğu içinde eğlenirken görüntüsü yayınlanıyor.
Eğer İstanbul veya Ankara'da yakın zamanda bir terör saldırısı olursa bunun faili tartışmasız bir şekilde ABD'dir.
Ömer Kayani geçtiğimiz günlerde şunu yazmıştı: Walmart ve benzeri bazı devasa marketler zinciri şirketlerin acil durumlarda marketlerinin devlet tarafından kullanılması için hükümetle anlaşma yaptıkları yazılmaktadır. Özellikle ülke genelinde binlerce şubesi olan Walmart'ın bir anda 154 şubesini kapatacağının açıklaması ve bu şubelerinin büyük çoğunluğunun Jade Helm tatbikatının yapıldığı Cumhuriyetçi partiye oy vermiş olan güney eyaletleri olması, kapanan bazı Walmart şubelerinin etraflarının dikenli tellerle çevrilerek nöbetçi kuleleri dikilen federal binalar haline getirilmesi şüpheleri iyice artırmıştır.
Şu an ABD'de yaşanan tam da bu. Saflar ayrışıyor. 9 Kasım sabahı ABD'de her taş yerinden oynayabilir. Silahlar patlayabilir. Oluk oluk kan akabilir. 50 kadar yeni ülke doğabilir. BM dağılabilir. Dünya başka bir dünya olarak uyanabilir.
Şurası kesin ki, bu sökük artık dikiş tutmaz. Hiçbir yama ABD'yi bir arada tutamaz. ABD hasta adam değil sekeratta.
Defninde hazır bulunmak ve mezarına bir kürek toprak atmak isteyen hazırlansın.
Hoş geldin Yeni Türkiye, canın cehenneme Amerika!
La Ğalibe İllallah
yüreğinize,kaleminize sağlık.
Amerikayı kuranlar zaten baştan 50 devlete bölmüşler. Bugünler için yapmamışlar mı bunu? Herşeyi yahudilerin planladığı düşüncesi asıl failleri gizleme kaynaklıdır