Mayıs 2013'deki Soros destekli Gezi kalkışmasının bir benzeri, bu kez de 3. Havalimanı'nda deneniyor.
O gün Gezi parkındaki birkaç ağacı bahane edenler, bugün de bitmek üzere olan havalimanında “işçi haklarını” gerekçe gösteriyorlar.
O gün aralarında DİSK'ın de yer aldığı ve kendilerine “Taksim Platformu” adını veren ve Türkiye'nin önüne takoz olma görevi verilmiş olan bir grup;
- Taksim'deki Topçu Kışlası'nın yapılmaması,
- AKM'nin yıkımından vazgeçilmesi,
- İstanbul, Ankara ve Hatay vali ve emniyet müdürlerinin görevden alınması,
- Gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanımının yasaklanması,
- Gösterilere katılan ve gözaltına alınan kişilerin derhal serbest bırakılması,
- Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye'deki tüm meydanlarda toplantı, gösteri yasaklarına son verilmesi,
- 3. Köprü, Kanal İstanbul ve 3. Havalimanı gibi projelerden vazgeçilmesi şeklinde sıraladıkları ve hiçbir devletin kabul etmeyeceği aşağılık taleplerde bulunmuşlardı.
Bu rezil isteklere batıdan da destek verilmişti.
Şimdiki talepler daha komik ve daha sıradan olsa da benzer bir liste daha yayınlandı.
FİNALE 40 GÜN KALA SABOTAJ
Gezi'de yapılmaması talep edilen eserlerden biri de 3. Havalimanıydı.
İşte bugün, o havalimanının yüzde 95'den fazlaya tekabül eden bölümü tamamlandı ve yaklaşık 40 gün sonra hizmet vermeye başlayacak inşaallah!
Almanlar başta olmak üzere batıyı rahatsız eden bu yatırımın inşaatında senelerdir çalışan işçilerin akılları başlarına şimdi gelmiş ve “işçi hakları” nümayişlerine başlamışlar.
Deniliyor ki; işçiler kötü şartlarda çalışıyor, sigortaları ve maaşları eksik yatırılıyor, konaklama kötü…
İsyan edenler ve sendika temsilcilerine sormak lazım.
Fakat neden bugüne kadar sustunuz da inşaat bitmek üzere olduğu günlerde harekete geçtiniz?
Sigortalarınız ve maaşlarınız eksik ise SGK'ya şikâyet ettiniz mi?
Ettiyseniz SGK ne işlem yaptı?
Konaklama şartları kötü idiyse 5-6 yıldır neden sustunuz da inşaat bitince isyana kalkıştınız?
On binlerce çalışan değil de, sadece 500 işçi mi mağdur edildi?
İnşaatın ilk yıllarında susup da, proje tamamlanmak üzere iken bir kalkışma, yakıp-yıkma haklı ve meşru olabilir mi?
Gerçekten gayri insanî bir durum varsa elbette herkese bu kişileri korumak düşer.
Oysa onlar diyor ki, “bugüne kadar OHAL vardı, bu nedenle isyan edememiştik!”
İyi de sizler 5-6 yıldır orada çalışıyorsunuz. OHAL ise 2 yıl önce yürürlüğe girdi. Ayrıca OHAL 2 ay önce kalktı. OHAL öncesi ve sonrasında nümayiş yapmayıp da, inşaat bitmek üzere iken mi aklınız başınıza geldi?
Demek ki, bu iddianız da gerçek değil.
Eldeki veriler niyetinizin halis olmadığını gösteriyor.
İSYANA BATI'DAN DESTEK
Gezi'de isyana destek veren batı şimdi de 3. Havalimanı isyanına alkış tutuyor!
Bu kapsamda “Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC)” destek açıklamaları yapmışlar.
Yapmasalardı şaşardık.
Batılı sendikaların kime düşmanlık, kime de hizmet ettikleri ortada.
ITUC'ın Türkiye'den tek üyesi kim biliyor musunuz?
Gezi'de karşımıza çıkan marksist, leninist, ‘Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)!'
Kimlik, kişilik ve ideoloji ortada olduğuna göre daha fazla söze gerek kalmıyor.
Tamamlamadan bir çift sözümüz de Havalimanı İşletmesi İGA'ya…
Bunca büyük yatırımı başarıp da, çalıştıracağınız işçiyi seçememek nasıl bir kifayetsizliktir?
Sizinkisi ‘dereyi geçip çayda boğulmak' değilse nedir?
SOSYAL MEDYA'DAN TEPKİLER
Havalimanı bitmesine yakın bak sen:)
— Funda K.A (@Swetnvmbr) 14 Eylül 2018
Öküzün trene olan aşkı bitti....
Bu gezi zekalıların aşkı bitmedi! #havalimanindaihaneteylemi pic.twitter.com/VoliIOtcXz
Bunların göbek adı anarşi...kagaşa...bunlara büyük bir haz veriyor..hak- hukuk arayışıymış bunlar palavra...hakkını aramanın demokratik ( bunların en çok kullandığı kelimedir halbuki bu..nedense bu durumlarda hiç akıllarına gelmiyor) yolları vardır...senin benim bizim vergilerimizle yapılan kamu mallarının neyini yakıp yıkıyorsunuz...kim izin veriyormuş ....