21. asırda Kilise engizisyonu hâlâ işbaşında

21. asırda Kilise engizisyonu hâlâ işbaşında
9.12.2018 12:21:49

"Yrd. Dr. Yavuz Dizdar ve göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta hakkında, İTO (İstanbul Tabip Odası) disiplin incelemesi başlattı...

Yaptıkları açıklamalar ve yazdıkları kitaplarla hekimlik mesleğini rencide edici, hasta-hekim ilişkisini zedeleyici ve hasta sağlığını olumsuz yönde etkileyecek sözleri nedeniyle radyasyon onkoloğu Yrd. Dr. Yavuz Dizdar ve göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta hakkında, İTO (İstanbul Tabip Odası) disiplin incelemesi başlattı.

İTO Yönetim Kurulu konuyla ilgili duyurusunda, “Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada yer alan, meslektaşlarımızın büyük tepkileri ve şikâyetlerine yol açan; hekimlik mesleğini rencide edici, hasta-hekim ilişkisini zedeleyici ve hasta sağlığını olumsuz yönde etkileyecek sözleri nedeniyle tabip odamız tarafından disiplin incelemesi başlatıldı” dendi.

Kanser olmayanlara da ‘kanser' tanısı konduğunu öne süren Dizdar'a bir tepki de Avrupa Üroonkoloji Derneği'nden geldi. Dernek son günlerde medyada kanserli hastaların tanı ve tedavi süreçleriyle ilgili yanlış anlamalara neden olabilecek ve çok ciddi sonuçlar doğurabilecek haberlerin yer aldığını belirtti."

YAKINDA DOKTORUM DEMEYE UTANACAKLAR

Tabipler(!) Odası, Yavuz Dizdar ve Ahmet Rasim Küçükusta hakkında 2. Cihan Harbi ile birlikte yok olan hekimlik mesleğinin rencide etmek iddiadıyla soruşturma açmış.
Kilise tıbbının bu iki tabibe karşı başlattığı soruşturma engizisyon yorumlarına neden oldu. Çok değil yakın gelecekte tıpçıların pek çoğu "doktoruz" demekten utanır hale gelecekler bu gidişle...

KÜÇÜKUSTA HAKLI

Doç. Dr. Yavuz Dizdar, Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta'nın ilaçlarla ilgili şok sözlerini Gıda Hattı‘na değerlendirdi.

“Hakkını teslim edelim..”

Onkoloji uzmanı Doç. Dr. Yavuz Dizdar yaptığı açıklamada Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta'nın ilaçlara yönelik şok iddialarını desteklediğini söyledi. Dizdar, ilaçların insanlara zarar verdiğine yönelik iddialar ortaya atan Küçükusta'ya hakkının teslim edilmesi gerektiğini söyledi.

“Aciz bir akademi..”

Yavuz Dizdar şöyle devam etti:

“İlaçların büyük kısmı gerçekten tedavi edip etmediğine bakılmadan, doktorlara sunulan bilgiler çerçevesinde otomatik olarak reçete ediliyor. Bunların bir kısmı endüstrinin telkini sonucu olsa bile, yaptığı işi değerlendirmekten aciz bir akademi de bu durumda elbette pay sahibidir. O nedenle Ahmet Rasim Küçükusta haklıdır.”

AHMET HOCA SORUŞTURMAYI BÖYLE YORUMLARI

eçen haftalarda gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanımını çok güzel ortaya koyan bir "fıkrayı" sosyal medyada paylaşmıştım.

Bu fıkra, ilaç israfına başkaldırının şık bir ifadesidir,  bir tür sahte iPhone cep telefonlarının ayaklar altına alınıp ezilip parçalanması eylemidir.

Tüm dünyada olduğu gibi bizde de inanılmaz boyutlarda ilaç israfı var.

Bunun hastalar da o ilaçları yazan doktorlar da şuurunda değiller.

Sadece paramız boşa gitmiyor, gereksiz kullanılan ilaçların sağlığımıza çok büyük zararları var ve kimse de farkında bile değil!

Tıbbın temel prensiplerinin birinin "Önce zarar verme" olduğunu, ilaçların ise gıda değil "yan etkisi olan kimyasal maddeler" olduğunu hesaba alırsak durum daha iyi değerlendirilecektir.

"Önce zarar verme" ikazının bundan yüzlerce sene evvel, bugünkü ilaçların da tıp teknolojisinin de esamesinin okunmadığı bir dönemde yapıldığına dikkat edelim!

Hipokrat bugünkü "binlerce" ilacı, tıbbi alet edevat ve malzemeyi görseydi, neler derdi çok merak ediyorum.

Hekimin iyisi, yazdığı reçeteden değil "yazmadığı ilaçlardan" belli olur.

Doğru ilaç hayat kurtarır, yanlış ve gereksiz ilaç hayat karartır, bunu böyle bilin!

Aşağıda okuyacağınız haber bununla ilgili.

 

YORUM YAP