Lütfi Bergen

15 Temmuz: Allah’a dayanan isyan

15.07.2018 16:19:33

Bir Anadolu çocuğu kırk, elli yaşında olsa dahi, millet tarihinin yaşındadır.

Milletimiz Anadolu'da bin yıl önce toprağa mührünü vurmuştur. Bize millet varlığı içinde bulunmayı mümkün kılan değerler 1) din, 2) fazıl bir toplum, 3) tarih, 4) toprak ve 5) iktisat nizamından gelmektedir.

Aynı dine inandığını iddia ettiği halde aynı tarih ve toprakta millet olma iradesi ortaya koymayan fertler, başka plan ve hesapların muhteris dâîlerine dönüşmüşlerdir.

Toprak insanı kendine benzetmekte, ahlâk davasının esaslarını birlikte tutup kaldıran toplumu, helâl lokma peşinde Allah'ı arayan halkı, millete dönüştürmektedir. Her toprağın bitkisi, canlısı nasıl birbirinden farklı ise, toprağın üstünde yaşayan halk ve milletin karakteri de diğer bir topraktakinden farklıdır. Tarih, mekânla varlıktadır ve mekânda yaşayan toplumun “topraktaki varlık zamanı”nı göstermektedir.

Bütün günahlarının üstüne dindarlık elbisesini giyinenler, milletten kopardıkları fertlerle, küresel iştihaları beslediler. Din hayatının karaborsacıları bunlardır.

Mallarının sürümünü sağlayan yaldızlı sözlerle cenneti pazarladılar, meclislerine Hz. Peygamber'in (asv) geldiği yalanına sığındılar, halüsinasyonlarını “hakikat dini”nin vahyî kaynaklarının tahrifinde kullandılar. İnsanları kurtuluşa çağıran "mehdi" olduklarını iddia ettiler.

Haçlı kültür zehirlerinin aşılandığı okullarda milletin evladı, kalbinden kopartılmıştır. Millet ve mukaddesat diye halkta esas değer olan ne varsa onu gömmeye kararlı bir dindarlık gösterisinin yaldızı ancak ve şimdi dökülmüştür.

Para-makam ve söz kuvvetini hürmetle, minnetle alkışlatan bedbahtlığa deva olacak ruh kuvvetinin, “ahlâk ve direniş”, “iman ve haşyet”, “hikmet ve adalet” değerlerinden doğacağı şimdi zâhir ve âyan olmuştur.  Allah'ın kullarının iman ve ekmeğini mesiyanik histerileriyle sömüren sapkınların yüzleri şimdi bakılamayacak kadar duygusuz, manadan yoksun ve nurdan mahrum bir zulmettir. Zulmette keder besleyen baykuş, seher olsun istememektedir.

Kimi ilim ve hikmet adamı, kimi devletli, kimi dindar, kimi servetli diye geçinen bu gaddar zümrenin elinde Allah inancı katledildi; din hayatı, insanlığın düşmanı oldu. Ağzı oruçlu mürailerin içinde bin fitne, bin dünya hırsı, bin menfaat, put olup yuva yapmıştır.

Nesillerin ömrü, milletin alın teriyle oluşan servetleri ve millet varlığından kopartılacak yığınları kendine mülk sayan bezirgân varlıkların, hakikat davası ile boğuşma cüretiyle heba edilmiştir.

Haçlı sermayenin kazanç sirkinin “hak suretli” canavarları, milletin kanını emerek semirmiştir.

Hür hareket, millet çocuklarının ebediliğinin mesuliyet ve iradesiyle Allah'a dayanan bir isyanda saklıdır. İsyan, esirliğimize, millet varlığının parçalanmasına karşı bir “Ahlâk Ayaklanması”dır.

Türkiye, 15 Temmuz'da Anadolu'ya, millet olmanın başladığı yere dönmüştür. Millet olarak var kalmak da “Bu Ülke”de başlayacaktır. Anadolu, Doğu ve Batı kapışmasında kendisine yüklenmek istenen angaryayı sırtından indirmiş, Müslüman toplum varlığıyla harekete geçmiştir.

YORUM YAP